İSTANBUL Üniversitesi Çocuk Üniversitesi Müdürü Prof. Dr. Yaşar Bülbül’e göre, sadece iyi bir okul seçiminin çocukları en doğru mesleğe hazırlayacağını düşünmek doğru değil. Çocukların gelecekte kendilerine uygun mesleği bulabilmesindeki en büyük sorumluluk ise anne-babaya düşüyor. Prof. Dr. Bülbül, ailelerin, çocuklarına bu konuda yardımcı olabilmek için erken yaşlarda dikkat etmeleri gereken noktalar olduğunu belirterek, “Yaratıcılıklarını ortaya çıkarmalarını sağlayan oyunlar, aktiviteler, eğitim programlarından yararlanmakta fayda var. Küçük yaşlarda ‘Sen avukat veya mühendis olacaksın’ gibi söylemlerden de uzak durulmalı” diyor. Çocukların kendilerine en uygun mesleği keşfedebilmesinde oyuncak seçiminin bile payı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Bülbül, ailelere şu önerilerde bulunuyor:
EN BÜYÜK SORUMLULUK ANNE-BABADA
Sadece iyi bir okul seçiminin onları en doğru mesleğe hazırlayacağını düşünmek yanlış. Çocukların gelecekte kendilerine uygun mesleği yapabilmeleri için en büyük sorumluluk anne-babaya düşüyor. Ailelerin çocuklarını çok iyi tanıması,yakından takip etmesi ve onların büyüme süreçlerinde yer alması çok önemli. Çünkü onları artıları ve eksileri ile en iyi aile tanıyabilir. Çocukların sahip olduğu zekâyı anlayarak, ilgilerini keşfederek o alanlara yönlendirilmesi doğru bir yöntem olabilir. Çocukluk döneminden başlayarak gelişen bu analizlerin ardından meslek seçimi evresine gelindiğinde daha sağlıklı bir karar verilmiş olur. Günümüzde çocuklar 5 yaşında bile ellerindeki tabletler sayesinde dünyada olup biteni öğrenebiliyor. İlgi alanlarına daha kolay ulaşıyor.
ÖZELLİKLE İLKOKUL ÇAĞINDA İYİ İZLEYİN
Hayal gücü, öğretilenleri yapabilme kabiliyetleri daha fazla olan çocuklar teknik meslekler için daha uygun olabiliyor. Kompozisyonları seven, yazmaya, çizmeye odaklı olanlar ise sosyal branşlarda daha başarılı. Aletlerle, somut araçlarla çok fazla ilgili, oyuncak arabasını modifiye etmeye çalışan, yeni bir ürün ortaya çıkarma gayretinde olan çocuklar mühendislik gibi tekniğe dayalı mesleklere ilgi duyabiliyor. Özellikle ilkokul çağı yani 6-10 yaş aralığı zekâlarının, algılarının en parlak evre olduğu için önemli. Bu dönemde kolay öğreniyor ve bilgileri hafızalarına hızla kaydediyorlar.
KENDİLERİNİ KEŞFETMELERİNE İMKÂN VERİN
Yetişkinler, onlar için kendilerini keşfedebilecekleri, yaratıcılıklarını ortaya çıkarabilecekleri oyun alanları yaratabilir. Bu sayede çocuklar tecrübe edinerek, farkında olmadan meslekleri tanıma fırsatı bulabilir. Oyuncak seçimi de önemli. Çocukların küçük yaşlardan itibaren sosyal projelerde yer almaları, yaşları büyüdükçe staj yapmaları oldukça faydalı. Özellikle çocuk üniversitelerinde yer alan mühendislik, doktorluk gibi programlardan yararlanmak, yaz okullarına katılmak bu konuda avantaj sağlıyor.
KİŞİLİKLERİNİ DİKKATE ALIN
Telkinlerden uzak durulmalı. Sadece anne babanın istediği mesleğin çocuğa katkısı olmaz. Yap boz gibi “Avukat olacaksın, mühendis olmalısın” gibi söylemler, ciddiyetsizliğe neden olur, oyun algısı yaratır. Sadece sınavdaki başarıları üzerinden yapılacak bir tercih yerine, genel kültür olarak kendilerini beslemeleri, sindire sindire öğrenmeleri sağlanmalı. Bunlar dikkate alındığında kendine güvenen, gelecekte de işini severek yapan nesiller yetişir. Başarılı ve mutlu olmaları kolaylaşır.
ANNE-BABA BU KONUDA NELERE DİKKAT ETMELİ?
– Çocukların ilgi alanlarına yönelik matematik, fizik, kimya, sosyal bilimler gibi branşlarda yapılan testlerden faydalanın.
– Onların hayal gücünü, kabiliyetini göz ardı etmeyin.
– Baskıdan uzak durun. Kesin yargılarda bulunmayın.
– Yeteneklerini ortaya çıkarmalarına imkân verin.
– İyi bir okul seçiminin her şey için çözüm olduğunu düşünmeyin.
– Çocuklarınızla yakından ilgilenin ve büyüme süreçlerinin her bir aşamasında yer alın.-Hürriyet