Dünya Sağlık Örgütü Sözcüsü Harris, Türkiye’nin koronavirüsle mücadelede kullanılmak üzere 80’den fazla ülkeye tıbbi yardım göndermesine ilişkin, “Bu yardımlar dayanışmanın güzel bir örneğidir.” dedi.
DSÖ’nün Kovid-19 salgınında ön plana çıkan sözcülerinden epidemiyoloji uzmanı Dr. Margaret Harris, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan Kovid-19’un, 200’den fazla ülke ve bölgeye yayılmasının ardından DSÖ sırasıyla 13 Mart’ta Avrupa’yı, 24 Mart’ta ABD’yi ve 27 Mayıs’ta da Güney Amerika’yı salgının yeni merkez üsleri olarak ilan etti.
Sözcü Harris, “merkez üssü”nün virüsün yayılma hızının en yoğun olduğu bölgeyi ifade ettiğini belirterek, “ABD, Brezilya, Peru, Şili dahil olmak üzere Amerika’daki bazı ülkeler şu anda çok yoğun bir yayılım yaşıyor. Diğer bölgelerde de salgın büyük boyutlarda ama halk sağlığı konusunda gerekli müdahaleler yapılırsa virüsün bulaşma hızını her yerde azaltmak mümkün.” diye konuştu.
“Salgının bir sonraki merkez üssü net değil”
Salgının kontrol altına alınması için test, temas takibi, izolasyon ve karantina gibi tedbirlerin önemine işaret eden Harris, el hijyeni, fiziksel mesafenin korunması ve “öksürük görgü kurallarına” (hapşırırken veya öksürürken, kağıt mendil veya kol kullanılırken burnun ve ağzın kapatılması) uyulması gerektiğini vurguladı.
Harris, Afrika kıtasının salgının yeni üssü olup olmayacağına ilişkin ise “Salgının bir sonraki merkez üssünün neresi olacağı net değil.” ifadesini kullandı.
“Virüs kendiliğinden kaybolmayacak, yeni dalgalar düşük seviyede gerçekleşecek”
Yeni tip koronavirüsle aynı aileden olan ve 2002 ve 2012 yıllarında salgın halini alan SARS ve MERS virüslerinin kendiliğinden ortadan kaybolmasına ilişkin ise Harris, aynı senaryonun Kovid-19 için gerçekleşmeyeceği görüşünde.
Harris, “Kovid-19’un kendiliğinden kaybolma ihtimali pek mümkün görünmüyor. Her ne kadar pandeminin mevcut kanıtlara dayanarak nasıl evrim geçireceği bilinmese de en olası senaryo, düşük seviyeli iletim (bulaşma) dönemleri ile serpiştirilmiş tekrarlayan (yeni) dalgalardır. Bununla birlikte, ülkeler ve topluluklar belirttiğim önlemleri agresif şekilde uygulayarak virüsün insandan insana bulaşmasını sona erdirebilir. Bu gerçekten herkesin sorumluluğunda olan bir durum.” diye konuştu.
“Yıl sonuna kadar aşı mümkün değil, 12-18 ay gerekli”
Harris, yıl sonuna kadar Kovid-19 aşısı ve etkili bir ilacın bulunup bulunmayacağı hakkında da “Bu pek olası değil. DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus’un da mart ayında söylediği gibi, ihtiyacı olan herkese teslim edilmek için, güvenli ve etkili bir aşının üretilmesi için gerekli çalışma süresi en az 12-18 aydır.” şeklinde konuştu.
Harris, Türkiye’nin yeni tip koronavirüsle mücadelede kullanılmak üzere 80’den fazla ülkeye tıbbi yardım göndermesine ise övgüde bulunarak, “Bu yardımlar, virüsü yenmek için birbirimize göstermemiz gereken cömertlik, destek ve dayanışmanın güzel bir örneğidir.” değerlendirmesi yaptı.
Türkiye, ABD, İngiltere, İspanya ve İtalya’nın yanı sıra Balkan ve Afrika ülkelerinin de arasında olduğu çok sayıda ülkeye tıbbi yardımda bulunmuştu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 15 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, Türkiye’ye 135 ülkeden tıbbi malzeme konusunda talep geldiğini, 80 kadar ülkenin taleplerini karşıladıklarını aktarmıştı.