Muzaffer Tekin kimdir?

Biyografi
28 Ekim 1950 tarihinde  babasının subay olarak görev yaptığı Çankırı ilinde  dünyaya gelmiştir. Annesi rahmetli Handan Tekin hanımefendi, Rumeli’ den 1924 yılında Akşehir’e yerleşmiş olan kö...
EMOJİLE

28 Ekim 1950 tarihinde  babasının subay olarak görev yaptığı Çankırı ilinde  dünyaya gelmiştir. Annesi rahmetli Handan Tekin hanımefendi, Rumeli’ den 1924 yılında Akşehir’e yerleşmiş olan köklü bir evlad-ı fatihan aileye mensuptur.

1972 Harp Okulu’ndan mezun oldu. Muzaffer Tekin 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatı’na Komando Tugayı ile Teğmen rütbesinde katıldı ve üstün cesaret ve feragat Altın madalya ile taltif edildi. Meslek hayatı boyunca, Türkiye’nin çeşitli birliklerinde görev yaptı ve başarılarından dolayı birçok ödül aldı. 1985 yılında ordudan emekli olarak ayrılmıştır.

Piyade okulu

1985 yılında Tuzla’da Piyade Okulu’nda görevliyken 4 teğmenin dövülmesi hadisesinde, bilahare olayın geçtiği yerde meydana gelen tahribatla ilintilendirildi ve askeri mahkemeye sevk edildi. Bunun ardından mahkeme süreci devam ettiği halde görevine iade edildi. Ardından Askeri Şura kararı ile, mahkemenin neticesi beklenilmeden mümtazen terfi durumunda olmasına karşın re’sen emekli’ye sevk edildi. Konu bunun üzerine sivil mahkemeye intikal etti ve kendisi bu olaydan beraat etti.

Ergenekon davası

Danıştay saldırısı

2006 yılında Danıştay’a ve Cumhuriyet gazetesine yapılan saldırıların azmettiricisi olduğu iddia edilmektedir.

Alparslan Arslan tarafından gerçekleştirilen Danıştay Saldırısı’ndan sonra kayıplara karışan Tekin, bu saldırının azmettiricisi ve saldırıyı düzenleyen çetenin lideri olmakla suçlandı. Bu olaydan birkaç gün sonra esrarengiz bir şekilde göğsünden bıçakla yaralanmış halde kimliği belirsiz kişilerce hastaneye bırakıldı. Söz konusu şahıslar polis gelmeden kaçtı. İntihar etmek istediği öne sürülen Muzaffer Tekin ilk sorgusunda saldırganı tanıdığını açıkladı. Bazı çevrelere göre Muzaffer Tekin’in kimliği solun ve sağın milliyetçi kesiminin oluşturduğu Kızılelma koalisyonunu işaret etmekteydi.

Tekin polisten kaçtığı dönemde emekli başçavuş Mahmut Öztürk’ün evinde saklandı. Komşuları ise Öztürk’ü, cumhuriyetçi biri olarak tanımlamakta, geniş bir bahçesi de bulunan tripleks villanın çevredeki emlakçılar tarafından yaklaşık bir milyon YTL bedelinde olduğu ifade edilmekteydi. İsminin açıklanmasını istemeyen bir komşusunun 22 Mayıs 2006 tarihli Radikal gazetesi’ne ifade ettiği bilgiler şu şekildeydi:

Tekin’in Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde dönemin Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’a destek için hazırlanan Milli davamızın ve Rauf Denktaş’ın arkasındayız isimli bildiriye emekli subay sıfatıyla imza koyduğu belirlendi. Bildiride eski Başbakan Bülent Ecevit, Yekta Güngör Özden, Vural Savaş ve emekli Orgeneraller Edip Başer, Doğu Aktulga, Tuncer Kılınç gibi isimlerin de imzası bulunmaktaydı. Denktaş’a destek kampanyası kapsamında sık sık KKTC’ye gidip gelen Tekin’in Kıbrıs ilgisinin bununla sınırlı olmadığı 1957 yılında faaliyete geçen Türk Mukavemet Teşkilatı’yla da (TMT) bağlantısının bulunduğu iddia edilecekti. TMT’nin adı, Ankara’da ortaya çıkarılan ve devlet bağlantılı olduğu ileri sürülen ‘Sauna Çetesi’ soruşturması’nda da geçti. Sahte Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) kimliğiyle yakalanan çete lideri Kasım Zengin, şikeden haraç almaya kadar birçok konuda suçlanan ‘sauna çetesi’nin ‘Türk Mukavemet Teşkilatı’ adı altında örgütlendiğini, çetede emekli ve halen görevdeki bazı subaylar, MİT görevlileri ve Emniyet mensuplarının da yer aldığını ileri sürdü. Küre Operasyonu’nda eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ertuğrul Çakır ve Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda (ÖKK) görevli yüzbaşı Nuri Gökhan Bozkır’ın da adı geçti.

Ergenekon davasında Silahlı terör trgütü yöneticisi olmak, zorla hükümeti ıskata teşebbüs, TC hükümetine karşı silahlı isyana tahrik, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri bulundurma suçlarından yargılanıyor. Hakkında 2 ağırlaştırılmış müebbet, 258 yıldan 524 yıla kadar hapis isteniyor. Ayrıca duruşma sırasında Tekin’in İşçi Partisi başkanı Doğu Perinçek’e mektup gönderdiği ve mektubunda Cesur yürek Sayın Doğu Perinçek önderliğindeki bu dürüst, vatansever camiaya kabulüm bana şeref katacaktır dediği de belirtilmektedir.

5 Ağustos 2013’te İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlanan Ergenekon davasında iki kez ağırlaştırılmış müebbet ve ayrıca 117 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı.Kaynak:Milliyet