‘Kitap, Fıtrat Bozukluğunun Eseri’

Biyografi
Haber: Arzu Erdoğral ABD’nin 42. Başkanı George W.Bush’un “Decision Points” adlı kitabı piyasaya çıkmadan tartışmaları başlatmıştı. O kitap bugün raflarda yerini aldı. Bush kit...
EMOJİLE

Haber: Arzu Erdoğral

ABD’nin 42. Başkanı George W.Bush’un “Decision Points” adlı kitabı piyasaya çıkmadan tartışmaları başlatmıştı. O kitap bugün raflarda yerini aldı.

Bush kitapta, hayatının ve başkanlık döneminin 14 büyük kararını anlatıyor.

Kitabında, Irak’ta, iddia edildiği gibi kitle imha silahı bulunmamasının en çok kendini tiksindirdiğini ve çok öfkelendirdiğini belirten Bush, Amerikan halkının güvenliğini korumak adına Guantanamo’nun gerekliliğini de savunuyor.

Peki, Bush’un yeni çıkan kitabı ile ilgili gazeteciler ne düşünüyor?

Today’s Zaman Ankara Temsilci Kerim Balcı
KİTABIN TEMELİ FITRAT BOZUKLUĞU VE UFUK EKSİKLİĞİ
Kitap İngiltere’de tartışmalara neden oldu. Özellikle de Bush’un “su işkencesi” olarak bilinen sorgulama yöntemini savunması İngiliz istihbaratıyla, ABD istihbaratı arasında ‘bu bir işkence metodu mudur yoksa makul bir bilgi edinme metodu mudur’ diye bir tartışmaya sebebiyet verdi. Çok bariz bir işkence metodu ve adam kalkmış bunu hâlâ ‘avukatlarıma sordum, avukatlarına güvenmeli insan’ şeklinde sürdürdü. Üzücü bir şey tabi… Bu kadar uzaktan insan baktığında artık bazı şeylerin değişmesini bekler normalde. Demek ki, işin içerisinde sadece ABD çıkarları hususunda yanlış bir düşünce değil, aynı zamanda bir fıtrat bozukluğu da var. Bu fıtrat bozukluğu devam ediyor gördüğümüz kadarıyla. Bush, ‘ABD hâlâ süper güç olarak kalacak mı?’ diye soruyor kendi kitabında, cevabına da ‘evet’ diyor. Bu soru ve cevap aynı zamanda ufuksuzluğunun ifadesi. Ben Bush’un kitabının temelde bir fıtrat bozukluğu ve ufuk eksikliği kitabı olduğunu gördüm ama bu benim kitap hakkında The Times’ta yer alan röportajdan edinmiş olduğum bir bilgi ve izlenim. Kitabın tamamını okuduğumda daha net bir değerlendirme yapabiliriz diye düşünüyorum.

Ortadoğu Uzmanı Gazeteci Hüsnü MAHALLİ
KİTAPTA YENİ BİRŞEY YOK
Aslında kendini akladığını falan sanmıyorum. İki olasılık var, ya aptal olduğunu kanıtlamaya çalışıyor ya da bizi aptal yerine koyuyor. Bu kitabın tamamını görmedik ama medyaya yansıyan kısmıyla konuşuyoruz. Bunlar bilinmeyen şeyler değil, en ince ayrıntısına kadar her şey yazıldı çizildi, konuşuldu, tartışıldı, ondan dolayı iktidarı kaybetti. Tony Blair de aynı şekilde buna benzer bir kitap yayınladı. Kendi dönemiyle ilgili olarak ya kendisini ya da bizi aptal yerine koyuyor. Bunlarda bence çok fazla ilgi çeken bir şey yok ama tabi medya da güncel bir konu olduğu için bunu tartışmak zorunda kalıyor. Bush’un imha silahlarıyla ilgili yalan söylediğini kendileri itiraf etti. Colin Powell herkesi aldattıklarını, yalan söylediklerini kendi çıktı söyledi. Aslında yeni bir şey yok kitapta. Maalesef güncel olduğu için medya da malzeme aradığı için bunları konuşuyoruz.

Gazeteci Yazar Mustafa Özcan
KİTAP İNANDIRICI DEĞİL
Bush öncelikli olarak bazı hususlardan pişman olduğunu söylüyor. Irak’ta kitle imha silahlarının bulunmadığını söylüyor. Aslında baştan beri bunun bir tertip olduğu belliydi. Dolayısıyla kitabı etrafında kendisini savunması, aklaması onu aklamıyor. Hatta Almanya’nın eski başbakanı, Schröder ile de ilgili ileri geri değerlendirmelerde bulunmuş kitapta. Schröder onun yalan söylediğini söylüyor. Dolayısıyla Bush hakikaten yalancılığıyla, tertipçiliğiyle maruf birisi. Ondan dolayı ne 11 Eylül olayları tesadüf, ne de tam olarak mahiyeti anlaşılmadı ama karanlık noktalar olduğu kesin. El-Kaide yaptıysa tetikçiliğini farz edelim ki, ama arkasındaki planlayıcı fikir kimdi. Yani çokları bu fikrin arkasında Amerikalıların olduğunu, Bush ve ekibi olduğunu düşünüyor. Dolayısıyla kitap tarih önünde kendisini aklamaya matuf bir çalışma. Ama bunun pek bir değeri yok. Eşi Laura’da “kalpten konuşmak” diye bir kitap yazmış. Yani ailece kendilerini aklamaya, Amerikan halkına, dünyaya cilalamaya çalışıyorlar ama bu saatten sonra artık geç. Gerçekten de geride 8 yıllık iktidarı sonrasında dünya için büyük bir tahribat bıraktılar. Hala Obama gibi akıllı biri bile bu işin içinden çıkamıyor. Mesela Afganistan politikasını dizayn edecekti Obama. Askerlerin Irak’tan çekilmesi de Amerika’nın gündeminde. Fakat hepsi de bir karabatak gibi; çekilseler bir, çekilmeseler bir dert. Geride bir sürü bilinmeyen denklem bırakacaklar. Amerika açısından da belki, itibarı açısından gerçekten de hoş olmayacak, tabi kendileri açısından söylüyorum. O açıdan kendine yakın bir kitap, yani olmasıyla olmaması arasında bir fark yok. İnandırıcı değil.