Röportaj:Arzu Erdoğral
Sivas Valiliği Avrupa Birliği Bürosu ve sivil toplum örgütleri tarafından hazırlanarak, Avrupa Birliği’nden bu yıl 27 proje hibe almaya hak kazandı. Projelerin oluşmasında büyük desteği ve teşviki olan Sivas Valisi Ali Kolat ile projelerin hazırlanması, uygulanması ve eğitimi konusu konuştuk. Kolat, gençler ile ilgili her konunun kendi alanlarına girdiğini ve onların sağlıklı bir ortamda, iyi koşullarda yaşamaları, eğitilmeleri, sosyalleşmeleri, yetenekleri doğrultusunda kendilerini geliştirmeleri bizim, devletimizin ve aslında her bir bireyin sorumluluğudur” dedi.
Sivas Valiliği ve bölgenizdeki bazı STK’lar tarafından desteklenen projeler de Avrupa Birliği’nden hibe almaya hak kazandı. Bu noktaya gelinceye kadar ki süreçte neler yaşandığını bizlerle paylaşır mısınız?
Avrupa Birliği Mali yardımlarından yararlanmak için gerçekten sistemli ve bir ekip çalışması yapmak çok önemlidir. Biz, 2004 yılında Valiliğimiz bünyesinde Avrupa Birliği Bürosu kurduk. Avrupa Birliği Büromuz 2004 yılından beri mali yardımlar kapsamında Avrupa Birliği hibe projeleri hazırlamakta ve uygulamaktadır. Ayrıca, büromuz proje hazırlamaya yönelik Sivil Toplum Kuruluşlarına ve kamu kuruluşlarının proje ekiplerine eğitimler vermektedir. Bu eğitimlerle biz ilimizde proje hazırlama kültürünü geliştirerek bu yolla tüm yerel dinamikleri harekete geçirmeyi ve ilimizin bu tür projelerden daha çok yararlanmasını hedefliyoruz.
Avrupa Birliği projelerinde 81 il içerisinde 80 projeyle 8’inci sıradasınız. Bundan sonraki hedefleriniz nedir?
Bu gerçekten önemli bir başarı… Son projelerimiz bu sıralamaya dâhil edilmedi. Bu projeleri de eklediğimizde 8’inci sıranın da üstünde bir yerde olacağımız kanaatindeyim. Gerek Valiliğimiz Avrupa Birliği Büromuz gerek kurumlarımız ve sivil toplum örgütlerimiz ilimizin ihtiyaçları ve potansiyelleri doğrultusunda hibelerden en üst düzeyde yararlanma yönünde koordineli bir şekilde başarılı çalışmalara imza atmaktadırlar. Ben bu başarıda yer alan herkesi bir kez daha sizler aracılığıyla kutluyor, teşekkür ediyorum.
İşsiz gençlere mesleki beceri kazandırarak istihdam edilebilirliklerini artırmak amacı ile geliştirilen ‘Recep Abi’ projesinin bütçesinin büyük bir bölümü AB’den hibe almaya hak kazandı. Bu projeyi bu kadar başarılı kılan sizce nedir?
Biz programların teklif çağrısı yayınlandığında programla ilgili kurumları bir araya getiriyoruz ve ilimizde ara eleman sıkıntısı olan alanları tespit ediyoruz bu toplantılarda resepsiyon konusunda İlimizde önemli bir ihtiyaç olduğu görüldü ve Recep Abi Projesi böylelikle ortaya çıktı. Receptionist’in ilk beş harfini alan arkadaşlar projeye “Recep Abi” ismini verdiler. Projede 20 işsiz genç önbüro – receptionist olarak yetiştirilecektir. Proje kapsamında kursiyerler, toplam 814 saat Yabancı dil, Halkla ilişkiler ve iletişim, Mesleki gelişim, Önbüro –resepsiyonistlik ve Bilgisayar eğitimi alacak ve ilimizdeki otellerde staj uygulamalarına katılacaklardır. Proje ile Turizm Meslek Lisesi bünyesinde dil ve bilgisayar laboratuarı kurulacaktır.
İlinizden çıkan ve yine dikkat çeken diğer bir proje ise ‘Prensesim’… Bu proje ile de kız çocuklarının okullaşma oranının artırılması ve okul bırakma oranlarının azaltılması amaçlanıyor. Proje hayata geçtikten sonra kesin olarak başarıya ulaşacağını düşünüyor musunuz?
Prensesim projesi bir kampanya şeklinde olacaktır. Projemizin en büyük hedefi kırsaldaki kız çocuklarımızın zorunlu eğitim dışında da eğitim hakkından yararlanmasının sağlanmasıdır. Biz bu projeyle ilimizde bir kamuoyu oluşturmayı hedefliyoruz. İster kırsalda ister kentte olsun babalar için kızları hep prensestir ve prensesim diye severler düşüncesiyle konulan proje ismiyle de kamuoyu oluşturacaktır. Proje kapsamında, 10 Sivas merkezinde, 5 merkez köyde ve 16 ilçede kız çocuklarının okullaşmasının arttırılmasına yönelik bilgilendirme seminerleri yapılacaktır.
Valilik olarak gençlerin istihdam edilebilirliklerini artırmak ile ilgili çalışmalarınızın dışında gençler ile ilgili hangi konuların sizin alanınıza girdiğini düşünüyorsunuz?
Gençler ile ilgili her konu bizim alanımıza girmektedir. Zira onlar geleceğimizin emanetçileri. Onların sağlıklı bir ortanda, iyi koşullarda yaşamaları, eğitilmeleri, sosyalleşmeleri, yetenekleri doğrultusunda kendilerini geliştirmeleri bizim, devletimizin ve aslında her bir bireyin sorumluluğudur. Bu kapsamda da özellikle sağlık, eğitim, ekonomi ve kültür başta olmak üzere onların hayat standartlarını yükseltecek her konunun takipçisiyiz. Ancak şu da bir gerçek ki bu yolda gençlerin de bizlerle aynı doğrultuda yürümeleri, kendi sorumluluklarını üstlenmeleri, kendileri, aileleri ve toplumumuz için öğrenmeye açık, okuyan, yorumlayan, sorgulayan, sürekli eğitime inanmış, bilgi ve becerisini artırma amacı taşıyan, spor ya da sanatla ilgilenen bireyler olmaları son derece önemlidir.