İbn-i Heysem kimdir? İbn-i Heysem kısaca hayatı

Biyografi
İbn-i Heysem kimdir? İbn-i Heysem biyografi… İbn-i Heysem kimdir kısaca… İbn-i Heysem kısaca hayatı ve çalışmaları…   İbn-i Heysem’in asıl ismi Hasan bin Hasan bin Heysem,...
EMOJİLE

İbn-i Heysem kimdir? İbn-i Heysem biyografi… İbn-i Heysem kimdir kısaca… İbn-i Heysem kısaca hayatı ve çalışmaları…

 

İbn-i Heysem’in asıl ismi Hasan bin Hasan bin Heysem, künyesi Ebu Ali’dir. Batı ilim dünyasında Alhazen adıyla tanındı. İbn-i Heysem, 965 senesinde Basra şehrinde doğdu. 1038 senesinde Kahire’de vefat etti.

Tahsiline Basra’da başladı. Zamanının yüksek din ve fen ilimlerini burada öğrendi tahsilinin bir kısmını tamamladıktan sonra, Bağdat’a giderek bilhassa; matematik, fizik, mühendislik, astronomi, metalürji gibi fen ilimlerini öğrenip, şöhrete kavuştu. Öğrendiklerini uygulama safhasına koymak için çok gayret gösterdi. Birçok önemli neticeler ve başarılar elde etti.

İbn-i Heysem, gözde görme olayının mercekte meydana geldiğini, iki gözün birden aynı şeyi nasıl gördüğünü, ışığın küresel ve parabolik aynalarda yansımasını inceleyerek aydınlığa kavuşturmuştur. İbn-i Heysem çağının bütün ilimlerinde otoriteydi.Keskin bir görüş, anlayış, muhakeme ve zekaya sahipti. Aristo ve Batlamyus’un fikirlerini inceleyerek hatalarını gösterdi ve Arapçaya tercüme etti. Ayrıca tıp ilminde de derinleşti. Geometriyi mantığa uyguladı. Öklid ve Apellenius’un geometrik ve sayısal metotlarını geliştirdi ve pratik uygulama alanlarını işaret etti.

Geometri ve matematiğin inşaatçılık alanında uygulanmasında katkıda bulundu. Eski medeniyetlerden intikal eden matematik, geometri ve astronomiyi tetkik ederek ilmi tenkitlerini ortaya koydu ve bu sahalarda kendi nazariyelerini geliştirerek ilim alemine sundu. Mesela; Aristo ve Batlamyus’ta ait olan dünyanın, kainatın merkezi olduğu şeklindeki görüşleri üzerindeki şüphelerini ifade etti.

Dünya merkezli bir kainat sisteminin kesin olmayacağını, uzayda daha başka sistemlerini de bulunabileceğini ve güneş sisteminin mevcut olduğunu söyledi. Nitekim İbn-i Heysem’den yüzlerce sene sonra, Newton ve Kepler, Güneş sistemi nazariyesini kabullenmişler ve yer kürenin bu sistem içinde bulunduğunu söylemişlerdir.

İbn-i Heysem, optikte gölgenin nasıl meydana geldiğine dair bir teori ortaya attı. Fotoğrafın ilk modelini ve karanlık odayı ilk defa o denedi. Gökkuşağının nasıl oluştuğunu ve bunda renklerin meydana gelişini gayet güzel bir şekilde izah etti. Billur küre şeklindeki küçük su taneciklerinden güneş ışığının kırılıp yansıma prensiplerini açıkladı.

İbn-i Heysem atmosfer kalınlığını hesaplamaya çalıştı. Güneş ve Ay’ın ufka yakınken daha büyük görünmelerinde atmosferin tesirli olduğunu fark etti. Yaptığı gözlemlerle astronomik tanın, güneş ufkun tam 19 derece altındayken başladığını veya bittiğini ve güneş ışınlarının bize atmosferik bir kırılma ve dağılma ile ulaştığını açıkladı. Sabahleyin tam karanlıktan aydınlığa geçişin başladığı bu astronomik tana fecr-i sadık denir. İbn-i Heysem, bu anda güneşin irtifasını -19 derece olarak hesaplamıştır. İbn-i Heysem’in yüzü aşkın eserlerinin en meşhur ve geniş muhtevalı olanı Kitab-ül-Menazir‘dir.