İbn-i Cessar kimdir? İbn-i Cessar kısaca hayatı

Biyografi
İbn-i Cessar kimdir? İbn-i Cessar kimdir kısaca… İbn-i Cessar kısaca hayatı… İbn-i Cessar biyografi… İbn-i Cessar ve cüzzam hastalığı… Öteden beri insanları kasıp kavuran, yüz ...
EMOJİLE

İbn-i Cessar kimdir? İbn-i Cessar kimdir kısaca… İbn-i Cessar kısaca hayatı… İbn-i Cessar biyografi… İbn-i Cessar ve cüzzam hastalığı…

Öteden beri insanları kasıp kavuran, yüz binlerce kişinin ölümüne sebep olan salgın bir hastalık vardı. Bu hastalık deride bir takım urlar meydana getiriyor, yer yer kangrenlere sebep oluyor, hastanın vücudunu kemirip harap ediyor, hastanın vücudunu kemirip harap ediyor, ölümlere yol açıyordu. Bu korkunç hastalık için, Peygamber Efendimiz “Arslandan kaçar gibi ondan kaçın” buyurmuştu. Bu korkunç hastalık, cüzzamdan başka bir şey değildi.

Cüzzamlıların ölümle baş başa olduğu devirde bir Müslüman doktor çıktı. Bu dehşetli hastalığın teşhisini yaptı, sebeplerini inceledi ve tedavi şekillerini gösterdi. Ve bütün bildiklerini ilim dünyasının faydalanabileceği bir kitapta topladı. İnsanlığı bu büyük dertten kurtarmaya çalışan Müslüman doktor, Tunuslu İbn-i Cessar idi. Onuncu yüzyılın sonlarında ayrı bir tedavi şekli uyguluyor, onları diğer hastalardan ayırıyor, özel hastanelerde tedavi ediyordu. Böylece hastalığın diğer insanlara bulaşmasını önlemiş oluyordu. Halbuki aynı yıllarda Avrupa’da cüzzamlılar ıssız adalarda ölüme terk edilirdi. Hastalıklarına çare aranmaz, hiç kimse onlarla ilgilenmezdi. Zavallılar çürüye çürüye, yahut çürümeden önce açlıktan ve susuzluktan ölürlerdi.

Müslümanların, hastanın üzerine titizlikle eğilmeleri; tehlikeli bir hastalıkta olsa, onu tedaviye çalışmaları, Müslüman doktorların buna öncülük etmeleri,  her şeyden önce takdire şayan bir özellikti. Müslümanlar bu özelliği hiç şüphesiz dinlerinden alıyorlardı. İbn-i Cessar gibi doktorlar, kendilerini düşünmeden hayatlarını bulaşıcı cüzzam hastalığının tedavisine adamış, bunu sevap kazanmanın bir yolu olarak görmüşlerdir.

Seyahate meraklı olan İbn-i Cessar’ın dikkat çekici özelliklerinden birisi de, ceylan derilerine bizzat kendi eliyle yazdığı yazılardır. Bunların toplam ağırlığı 12,500 kiloyu bulmaktaydı. Kütüphanesindeki kitapların ağırlığı ise 10 ton kadardı. Buhara Sultanı kendisini sarayına davet ettiği zaman bunu reddetti. Çünkü parşömen tomarlarını, kütüphanesini ve diğer eşyalarını nakledebilmesi için 400 deveye ihtiyacı olacaktı.

İbn-i Cessar, cüzzamla ilgili yazılarını Fakirler İçin Seyahat Kitabı adı altında bir eser içerisinde toplamıştır. Bu değerli kitapta, ayrıca yolculuk esnasında sık sık karşılaşılan hastalıkların, sebep teşhisleriyle tedavi şekil ve vasıtalarını kısa, fakat açık bir şekilde anlatmaktadır.

İbn-i Cessar, bu eserine tamamen tatbikatını yaptığı, pratik hayatta kullanılabilen tedavi şekillerini yazdı. Şahsi tecrübelerine de geniş ölçüde yer verdi. Kitap daha çok iç hastalıklarını anlatmaktaydı. Bu konuda verdiği bilgiler oldukça faydalıdır.

Yaz mevsiminde Tunus limanından denize açılan gemilere Kuzey Afrika Deniz Filosunun doktoru olarak katılan İbn-i Cessar, Orta veya Kuzey İtalya, Güney Fransa ve Kuzey İspanya sahillerine, Tiberde Roma ve St. Peter önlerine kadar gitti. Bunlara hac seyahatini de ekledi.

Bütün seyahatlarinde karşılaştığı hastalıkları inceledi, teşhislerini koydu, tedavileriyle uğraştı. Kitap kısa zamanda doktorlarca aranır oldu ve müracaat kitabı haline geldi. Çok geçmeden de Latince, Yunanca ve İbraniceye çevrildi. Bir mütercim olan Konstantin (1016-1087) bu kitabın tercümesine Viaticum adını verdi ve kendine mal etti. Yani İbn-i Cessar’ın büyük eserini çaldı. Bu ilim hırsızlığı Sicilyalı mütercim Demetrius tarafından ortaya çıkarıldı.