Kimyanın kurucusu olarak kabul edilen Cabir Bin Hayyan kimdir? Cabir Bin Hayyan kısaca hayatı… Cabir Bin Hayyan hayatı özet… Cabir Bin Hayyan biyografi… Cabir Bin Hayyan’ın çalışmaları…
Cabir Bin Hayyan, kimyanın kurucusu meşhur İslam alimidir. Doğum tarihi kesin olmamakla birlikte 725’li yıllarda doğduğunu söylemek mümkündür. Horasan bölgesinde doğmuştur. Yaklaşık 815 yılında vefat etmiştir. Tebe-i tabiindendir.
Aslen Türk olan Cabir Bin Hayyan, asrın fen alimiydi. Bütün İslam alimleri gibi fen ilmini İslami ilimlerle beraber okudu. Tıp, astronomi, matematik, felsefe, kimya ve zamanın diğer ilimlerinde yetişti. Temel din ilimlerini öğrendi. İlmi araştırmalarda hususi metotlar geliştirdi.
O zaman meşhur olan simyanın bir fen ilmi olmadığını ispat edip, ondan ayrı olarak tecrübeye, analize ve matematiğe dayalı kimya ilmini kurdu. Böylelikle bugünkü modern kimyanın temelini atmış oldu.
Kimya ilminde kullanılabilecek hassas ölçü aletlerini yaptı. Kristalleşme, damıtma, kalsinasyon(kavurma), sublimasyon ve buharlaşma gibi kimyevi teknikleri, kimya ilmine kazandırdı. Sülfirik ve nitrik asitler gibi birçok asitler ile sodyum karbonat ve potasyum buldu.
İlk defa imbik(damıtmaya yarayan araç) yaptı, cam imalinde mangan dört oksitin(Mn304) kullanılması, paslanmanın önlenmesi, boyaların ve yağların tespiti gibi alanlarda birçok buluşlar yaptı.
Cabir Bin Hayyan, maddelerin atomik yapısını gösteren orjinal tespitler yaparak, kimyevi reaksiyonlarda belli miktarların belirli miktarlarla reaksiyona girdiğini söyledi. Atom hakkında, ancak asırlar sonra anlaşılabilecek şu sözleri söyledi:
Maddenin en küçük parçası olan “el-cüz’ü la yetecezza” da yoğun bir enerji vardır.Yunan bilginlerinin söylediği gibi, bunun parçalanamayacağını söylenemez. Atom da parçalanabilir. Parçalanınca da öyle bir güç meydana gelir ki, bir anda Bağdat’ın altını üstüne getirebilir. Bu Allah’ın kudret nişanıdır.
Bu sözlerden asırlar sonra yapılan atom bombası, atıldığı şehirleri yerle bir etti.
Batılıların görüşleri; George Sarton, Cabir Bin Hayyan’ı “Orta Çağların ilimler ansiklopedisi” olarak nitelendirmekte, şöhret tesirlerinin, 17. asra kadar devam etmiş olduğunu ifade etmektedir. Gerçekten 7. asra gelinceye kadar kimya bilimleri alanında onun seviyesine kimse çıkamamıştır. Doğu ve Batı ilim dünyasında ona denk ve onu aşan bir kimyacı yetişmemiştir.
Kimya tarihçisi Leclerc; Historie de la Medicine Arabe adlı eserinde, Cabir Bin Hayyan‘ı orta çağların tartışılmaz en büyük alimi, ilim otoritesi ve derinliği ile benzeri olmayan bir üstat, metodu ile yol gösterici olması bakımından büyük bir ilim teşvikçisi ve nihayet modern kimyanın kurucusu ve tamamlayıcısı olarak değerlendirmektedir.
Ünlü Fransız bilim tarihçisi M. Berthelot, Orta Çağlarda Kimya Tarihi adlı eserinde şöyle denmektedir: “Aristo’nun mantık ilmindeki yeri neyse, Cabir Bin Hayyan’ın kimya ilmindeki yeri de odur. Aristo, mantığın kurucusu ve üstadı olarak kabul edildiği gibi, Cabir Bin Hayyan da kimyanın kurucusu ve üstadıdır.”
Cabir Bin Hayyan; tıp, astronomi ve mantık, felsefe fizik, mekanik gibi ilim dallarında da çalışmalar yaparak bunlarla ilgili eserler verdi. Usturlab hakkında yazdığı eseri gören alimler, eserin bin bölümden meydana geldiğini ve akılları durduracak üstünlükte olduğunu kaydetmişlerdir.