İngiliz Daily Telegraph gazetesinin haberine göre, The Truth About Tech (Teknoloji Hakkındaki Gerçek) isimli kampanya ile, akıllı telefon kullanan çocuklar için daha sıkı koruma ve internet devlerinin sosyal medya bağımlılığını önlemek için daha fazla adım atmaları isteniyor.
BBC Türkçe’de yer alan habere göre; Kampanya kapsamında ABD’deki 55 bin okula sosyal medyanın etkilerini anlatan materyaller gönderilecek.
Bir diğeri ise sosyal medya uygulamalarını aşırı kullanımın depresyon gibi tehlikelerine dikkat çeken reklamlar yayınlamak. Bunlar içinse 50 milyon dolarlık bütçe ayrılacak.
İki yasa tasarısının desteklenmesi de kampanyanın hedefleri arasında yer alıyor. Bunlardan biri, teknolojinin çocukların sağlığı üzerindeki etkilerine yönelik bir araştırma yapılması. Diğeri ise bot hesapların sınırlandırılması.
Kampanyanın girişimcilerinden ve bir zamanlar Google’ın etik danışmanlarından Tristan Harris, gazeteye internet şirketlerinin günümüzdeki etkilerinden endişe duyduğunu söyledi.
“İki milyar kişinin (Google’ın merkezindeki) 50 kişi tarafından yönlendirildiği düşüncesi… Kimse bunun hakkında konuşmuyor” dedi.
Kampanya İnsani Teknoloji Merkezi (The Center for Humane Technology) ve çocuklar için güvenli teknoloji sağlanması için mücadele eden Sağduyu (Common Sense) isimli bir sivil toplum kuruluşu tarafından yürütülüyor.
İnsani Teknoloji Merkezi, Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in bir zamanlar danışmanlığını yapan Roger McNamee ve Mozilla şirketinin eski çalışanları tarafından destekleniyor. Merkezde, Facebook’un ‘beğen’ seçeneğini bulan Justin Rosenstein da yer alıyor.
‘Toplumumuz teknoloji tarafından gasp ediliyor’
Grubun internet sitesinde “Toplumumuz teknoloji tarafından gasp ediliyor. Dikkatimizi çekmek için başlayan yarış artık toplumumuzun direklerini yok ediyor: akıl sağlığı, demokrasi, sosyal ilişkiler ve çocuklarımız” ifadeleri yer alıyor.
Açıklama şöyle devam ediyor:
“Facebook, Twitter, Instagram ve Google dünyanın çokça faydalandığı inanılmaz ürünler geliştirdiler. Ancak bu para kazanmaları gereken şirketler aynı zamanda bizim dikkatimizi çekmek için bir yarışa giriştiler. Rakiplerinden daha iyi performans göstermeleri için sürekli baskı altında olduklarından, bizi ekrana yapıştırmak için artan bir şekilde ikna etme yöntemleri kullanmak zorunda kalıyorlar.”
Sosyal medyanın çocuklar üzerindeki etkisi, teknoloji devlerinin gençler için yeni platformlar yaratmaları üzerine yeniden gündeme gelmişti.
Çocuklar için başlatılan YouTube Kids platformu, izleyenleri şiddet içerikli videolara yönlendirdiği gerekçesiyle eleştirilmişti.