İnternet üzerinden canlı yayınlanan ilk günlük televizyon talk show’u olan ‘The Young Turks’ ile fenomen haline gelen Cenk Uygur, başarısının sırrını Yeni Medya Düzeni konferansında paylaştı.
Cenk Uygur, video konferans ile Atlantik ötesinden deneyimlerini paylaştı.
Milyonlarca kişi tarafından izlenen, siyasetten sanata ünlü isimlerin konuk olduğu, tüm dünyada izlenebilen bir programa imza atmak ve bunu sıfırdan başarmak ilk bakışta pek de mümkün görünmeyebilir. Ancak yetenekli, cesur ve yaratıcıysanız internet çağında yapılamayacak hiç bir şey yok gibi.
Aylık 18 milyondan fazla izlenmeyle You Tube iş ortakları arasında ilk 100’e giren, internet üzerinden canlı yayınlanan ilk günlük talk show ‘The Young Turks-Genç Türkler’in sunucusu Cenk Uygur bunun canlı bir örneği. Kısa sürede bir fenomen haline gelen programın altındaki imza olan Uygur, bunu sıfırdan daşlayarak nasıl gerçekleştirdiğini Yeni Medya Düzeni konferansında anlattı.
“Televizyonda ya da radyoda bir talk show hazırlıyorsanız, başlangıçta belirli bir izleyicinizin olması garantidir ancak bunu internette yaparsanız başlangıçta kimsenin sizden haberi yoktur” diyen Uygur’un başarılı olacağına başlangıçta kimse inanmamış. Ancak kendi değişiyle o ve ekibi internete, internet de onlara inanmış.
‘İZLEYİCİYE GÜVEN VERİN’
Programın başarısının temelinde izleyici ile olan güven ilişkisi yatıyor. Elbette izleyiciyi çekmek için farklı ve otantik olmak gerekiyor. Ancak Uygur’a göre bu yeterli değil, programın yararlı olması ve bir değer taşımıası başarı için olmazsa olmazlardan. Uygur’un deyimiyle eğer izleyici “bu adamlar işlerini iyi yapıyor” derse doğru yoldasınız demektir.
‘İZLEYİCİ HEM EDİTÖRÜNÜZ HEM DE YÖNETMENİNİZ’
Bugünün tartışma programlarına izleyiciler mail atarak dolaylı da olsa katılabiliyor. Ancak bu program internette canlı olarak yayınlanıyorsa izleyicilerin etkisi daha belirleyici olabilyor. Uygur’a göre izleyici programının hem editörü hem de yönetmeni. Programın yönlendirilmesinde izleyicinin etkisini şöyle açıklıyor Cenk Uygur; “Eğer hatalı bir şey söylemişseniz anında binlerce mail alırsanız. Eğer yaptığınızı beğeniyorlarsa arkadaşlarına söylüyorlar, onlar da diğer arkadaşlarına…”
YOU TUBE İLE DÜNYADAKİ HER EVDE…
Cenk Uygur’un buraya kadar anlattıkları televizyon ya da radyoda yapılan herhangi bir tartışma programının başarısı için öneriler olarak değerlendirilebilir. Peki bu programı internette yapmak ne anlama geliyor? “Programınız ulusal kanalda da yayınlanıyor olsa dünya genelinde yerel kalıyorsunuz ancak You Tube’da olursanız dünyadaki her eve girebilirsiniz” diyerek cevaplıyor Uygur.
Ancak vurgulanması gereken bir şey daha var. Kendi internet sitenizde yayın yapıyorsanız bu da bir anlamda internet üzerinde yerel kalmak anlamına gelebilir, ulaştığınız kitle yine de sınırlı kalabilir. Ancak The Young Turks’un yaptığı gibi You Tube ile işbirliği yaparsanız internette de evrenseli yakalamışsınız demektir. You Tube’un aynı zamanda dünyanın ikinci en büyük arama motoru olduğunun da altını çizen Uygur, bu sayede programının ne kadar erişilebilir olduğunu belirtiyor.
PRATİK BİRKAÇ ÖNERİ
Pek çok şeyi zaman içinde öğrendiklerini belirtiyor Cenk Uygur. Örneğin ilk zamanlarda programın tarihi, isim olarak You Tube’da yer oluyormuş. Bu da pek ilgi çekici olmuyormuş doğal olarak. Daha sonra ise programa katılan kişinin ya da konuyu isim olarak kullanmaya başladıklarını, dolayısıyla içeriğine vurgu yaptıklarını ve bunun da ilgiyi arttırdığını belirtiyor.
You Tube’da yer alan videoların genellikle 3 dakikayı geçmediğini vurgulayan Uygur, kendi programlarına ait videoların da genellikle kısa olarak sitede yer aldığını belirtiyor ancak bir uyarı eşliğinde; “videolar kısa olsun ancak tamamlanmamış bir hikaye yayınlamayın. Hikayenin tamamlanması adına zaman uzatılabilir.”
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN İNTERNET
Eski ABD Başkanı Jimmy Carter, aktör Mel Brooks, Noam Chomsky gibi pek çok ünlü isim Genç Türkler’e konuk olmuş. Cenk Uygur bunu programın izleyici sayısına bağlıyor ama bir şeyi de vurguluyor; “ABD’de siyasetçiler ya da popüler isimler hakkında yapılan haberlerin hemen tamamı olumlu yöndedir. Bir siyasetçi hakkında kötü bir haber yaparsanız onu destekleyen lobileri de karşınıza almanız gerekir. Pek çok kurumsal gazete ve televizyon da bunu göze almaz. Aynı şekilde eğlence dünyasının ünlülerini haberler, o kişiden gelecek haberlerin kesilmemesi için de genellikle ünlülerin nahoş halleri pek konu edilmez. Ancak haberlerinizi internet üzerinden yapıyorsanız böyle bir zorlukla karşılaşmazsınız. Ben gücümü izleyicimizin saygısından alıyorum. Ben doğruları söylüyorum ve izleyici topluyorum.
‘ZAPLAMAYA SON’
Uygur’a göre gelecek internet televizyonculuğunun olacak. Google TV ve Apple TV’yi hatırlatarak, insanların gelecekte zaplama yapmayacağını, izleyecekleri program ya da dizinin adını yazarak istediği şeyi istediği zamanda izleyebileceklerini söylüyor ve ekliyor “bu bizim program için iyi ancak TV kanalları için tam bir kabus olacak.”
NTV