Google’a sor o söylesin!

İnternet
Her aradığımızı bulacağımıza inandığımız her derdimizi sıkılmadan sorduğumuz Google ne kadar güvebilirsiniz? Bu sorunun yanıtını gerçek yaşam kadar kirli internette bulacağız Adres, Telefon, tarih, si...
EMOJİLE

Her aradığımızı bulacağımıza inandığımız her derdimizi sıkılmadan sorduğumuz Google ne kadar güvebilirsiniz? Bu sorunun yanıtını gerçek yaşam kadar kirli internette bulacağız

Adres, Telefon, tarih, siyaset yorum yapmasın ama size ne ararsanız yanıt versin. İşte böylesi bir aracın sesli olarak da hizmet verdiğini de düşünün. Böylesi bir konfor tembelleştirebilir ancak iyi kullanıldığında zenginleştirmesi de mümkün. Okulda ödev verilen öğrenci, iş yerinde rapor hazırlamak zorunda olan çAalışan Google’da mezarlıkta dolaşır gibi bilgi arıyor. Bir yandan ıslık çalıyor bir yanda taze bilgi arıyor. Üstelik attığımız her adım arkamızda iz bırakıyor. Akıllı cep telefonları ile buna günlük yaşamımızdaki pek çok alışkanlık da eklendi. Peki Google’da her yaptığımız şey arama mı? Hayır değil. Örneğin google arama çubuğuna yazılanların önemli bölümü adres çubuğuna yazma üşenilen veya tam hatırlanamayan adreslerden oluşuyor. Hatta aramalarda ilk sırayı genelde adresi bilinen ama yazmaya üşenilenlerden oluşuyor. Yani Google’da yapılan arama sonuçları bize her zaman doğruyu söylemiyor. Google’da her yaptığımız arama kaydediliyor mu? Evet kaydediliyor. Yazdığımız ve aradığımız hiçbir şeyi biz unutsak bile Google asla unutmuyor. Google’dan kaydetmsesini istemediğiniz de bile bunu yapmak isteyen çok. Bir siteye giderken daha önce nereden geldiğinizi sormayan site yok gibi. Hatta size elma şekeri (Cokie) yutturmaya çalışan internet siteleri de çok. Üstelik sebep sizin daha rahat emeniz.

POPÜLER AKLIN ÜRÜNÜ
Google aramalarda en doğru ve en itibarlı olanı kendi kriterlerine göre belirliyor. Yani aslında o da kullanıcısı kadar akıllı. Örneğin dünyanın ilk güzellik yarışması nerede yapıldığını sorduğunuzda Google’da bulduğunuz yanıt size ABD’nin kısa tarihi kadar bellekten yanıt verir. Çünkü aslında sorduğunuz sorunun yanıtı gerçek yaşamda değil, mitolojik hikayelerde olduğunu bilmezseniz, size doğru yanıt vermeyebilir. Google’da yön bulma alışkanlığı artık hayatımıza öyle bir yerleşti ki, yanlış bildiklerimizin tekrarında yüzdüğümüzün farkında bile değiliz. Google bir siteyi bilgileri güvenilir olduğu için önermiyor, kendine göre oluşturduğu bir matematikle sonuca ulaşıyor. Üstelik bu hesap zaman zaman da değişikliğe uğruyor. Sonuçta rakipler işini onun kadar iyi yapamadığı için genelde kazanan Google oluyor.

GÜVENİLİR Mİ?
Google’ın vicdanı yok. Google’ı kullanan kültürün ortak ahlakı düşükse Google onu düzeltmez hatta bir kaç katıyla çarpar. Yeni biri ile tanıştınızda ona nasıl güveneceksiniz, hemen Google’a sorun. Ancak Google’ın size doğru bilgiyi vereceğinden emin olmayın. Genelde en abartılı sonuçlar karşınıza çıkacaktır. Peki Google sonuçları manipüle edilebilir mi? Evet edilebilir. Ancak yüzde 100 değil, genelde çalışma sistematiğine yakın içierik ve tasarım yapılırsa sonuç alınabiliyor. Google’lamak diye söylenen alışkanlık size her zaman doğruyu söylemiyor. Tembel mi yapıyor bizi diye soranlara, evet sizi istediğiniz kadar tembel yapabilir.

Gogle’a bakma Bing’e bak
Cevaplanamayan herhangi bir soru karşısında kullanılan, "Google’a bak" cümlesini tarihe karıştırmak isteyen Microsoft, Bing’in daha çok kullanıldığını iddia ediyor. İki rakip arama motoru olan Google ve Bing karşı karşıya geldi. Bing’in sahibi olan Microsoft, insanların diline artık pelesenk olmuş olan Google bak ya da tam türkçesiyle Google’lamak anlamına gelen "Google it" deyiminin artık (Bing it) Bing’lemek ya da Bing’e bak olarak kullanılmaya başlamasını istiyor. Şirket bunun üzerine bir araştırma yaparak Bing’in Google’dan iki kat daha fazla kullanıldığını söylüyor. Bağımsız bir araştırma şirketi olan Answers Search şirketinin yaptığı araştırmaya göre 1000 kişilik bir gruba test yapıldı. Katılanlara sordukları sorulara göre hem google’dan hem de bing’den sonuçlar gösterildi. Katılanlar çoğunlukla Bing’in sunduğu sonuçları tercih ederken, google’ı tercih edenler bu oranın neredeyse yarısı olarak kaldı. Siz de buraya tıklayarak teste katılabilirsiniz.

BİLGİSAYARA SÖZDEN ANLAYAN ASİSTAN DRAGON
Apple Siri ve Google Voice’a kardeş gelen sesli komut özelliği Intel Dragon Assistant bu yılın son çeyreğinde ultrabooklarda kullanılmaya başlıyor. Dell XPS Ultrabook’ta kullanılacak uygulama internette alışverişten google aramalarına, müzik dosyalarından video kayıtllarına kadar her konuda Dragon sesli komut etme olanağı sunuyor. Uygulama şu anda İngilizce kullanılıyor.

Dizüstü PC POS cihazı oldu
Internetten güvenli alışveriş konusunda Master Card ile işbirliği yapan Intel, NFC teknolojisi ile Intel tarafından geliştirilen güvenlik teknolojisi bir araya getirerek dizüstü bilgisayarları kişisel POS cihazına çeviriyor. Intel, Identity Protection Technology (IPT) adı verilen teknoloji ile donanım olarak koruma sağlıyor. Intel IPT teknolojisini kullanan web siteleri ve kullanıcıya tanımlı bilgisayar arasında güvenli iletişim kurulmasını sağlıyor. Bu teknolojiye temassız ödeme kartları (Near Fields Communication – NFC) kullanıldığında bilgisayarda kişisel pos cihazı kullanır gibi güvenli iletişim kurulabiliyor.

Şarj etmeyi 1 gün unutun
Intel, pil ömrünü yarı yarıya artıracak 4’üncü nesil işlemcisi Haswell’i 2013 yılından itibaren ultrabook serisi dizüstü bilgisayarlarda, tablet ve tablete dönüşen mobil cihazlarda kullanacağını Geliştiriciler Konferansı’nda (Intel Developers Forum – IDF) açıkladı. Ortalama 7 saatlik bir pil ömrüne sahip ultrabook serisi bilgisayar yeni nesil Haswell işlemcilerle standart olarak 10 saatin üstüne çıkacak. Bu ortalama 1 günlük çalışma süresine denk geliyor. Bu pil ömrü daha önce özel yazılım ve pil teknolojileriyle belli modeller için geçerliydi. Şimdi ise standart bir özellik halini alıyor.

Sabah