Facebook’tan gelen bu mesaja dikkat!

İnternet
İrlanda’da yaşayan ve Facebook’tan aldığı bir mesajın peşine düşerek Türkiye’ye gelen gurbetçi Bekir Atalay, Facebook’tan bir hafta yazıştığı adam tarafından bir günde dolandırıldı. İrlanda’da yaşayan...
EMOJİLE

İrlanda’da yaşayan ve Facebook’tan aldığı bir mesajın peşine düşerek Türkiye’ye gelen gurbetçi Bekir Atalay, Facebook’tan bir hafta yazıştığı adam tarafından bir günde dolandırıldı.

İrlanda’da yaşayan 49 yaşındaki gurbetçi Bekir Atalay, iki hafta önce Facebook’ta evli ve bir çocuğu olduğunu belirtip kendisini Süleyman Tekin olarak tanıtan bir adamla tanıştı. Süleyman Tekin, gurbetçi Atalay’a 235 bin İsviçre Frangı olduğunu ancak tek başına bozduramadığını, yardım ederse yarısını kendisine vereceğini yazdı. Teklifi kabul eden Bekir Atalay, adamın talimatları doğrultusunda Türkiye’ye geldi. Ancak, 49 yaşındaki gurbetçi Bekir Atalay, tuzağa düşürülerek 25 TL’si dolandırıldı.

16 yıldır İrlanda’da yaşayan bir mesajla Türkiye’ye gelen ancak dolandırılan talihsiz adam yaşadığı süreci şöyle anlattı:“Sosyal medya ağı Facebook’tan bir gün bir mesaj geldi ve beni arkadaş olarak ekledi. Benimle çok önemli bir konu konuşmak için beni Türkiye’ye davet etti. Bazı konularda mutabık kalmasak da masraflarımı vereceğini söyledi. Önce annemin yanına İzmir’e geldim. Bana, ’Yurt dışında yaşayan pasaportu olan bir arkadaşa ihtiyacı olduğunu, 235 bin İsviçre Frangı olduğunu ve bunu tek başına bozduramayacağı için bir pasaport kaydına ihtiyacı olduğunu’ söyledi.”

Adamın ‘Masrafları ödeyeceğini’ belirterek Türkiye’ye davet ettiğini anlatan Atalay, şunları söyledi: “Ben de haliyle buldum, buluşturdum. Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde oturduğunu söyleyerek beni oraya davet etti. Ben de annemi alarak gittim. Annem yaşlarında yanında Ayşe teyze dediği bir bayanla beni karşıladı. Çantayı gösterdiler. Çantada 21 deste 235 bin İsviçre Frangı vardı. Türk parasıyla 550-600 milyar civarında yapıyor. Paraların tedavülden kalkmış olabileceğini düşünerek, destelerden birer örnek aldım ve bankaya gittim.

Afyon’daki bankalar paraların gerçek olduğunu söyledi. Annemle geri döndük. Bize, ‘Burası ufak yer paraları bozduramıyoruz. Sen bozdurabilirsin. Bizi hiç bulaştırma. Ama sen bize 50 bin TL ver’ dediler. Ben de o kadar para veremeyeceğimi eğer çok ihtiyaçsa içindeki destelerden o miktarda para bozdurup getirebileceğimi söyledim. Annemi alarak İzmir’e geri döndüm. Annem babamdan kalan emekli maaşını kullanıyor. Ama biz parayı bulmak için kredi çektik. Bir miktar paramla birlikte 25 bin TL’ye tamamladık. Tekrar Afyon’daki evlerine gittik. Sonra aşağıda arabada ben parayı gösterdim. Bana ‘Ayşe teyze parayı saysın’ dedi. Apartmana çıktı. 5 dakika, 10 dakika, yarım saat, 40 dakika oldu kimse yok. Anneme ‘Sen arabada otur, ben bir gidip bakayım’ dedim. Eve bir girdim baktım evde kimse yok, ev bomboş. O an annem arabanın önünde ağladı kaldı kadıncağız. Karakola gittik. Polisler daha önce aynı olayın üç kişinin daha başına geldiğini söyledi. Tek kurban biz değiliz.”

 “İKİ YETİME BAKAN ANNEME KREDİ ÇEKTİRDİM”

İki yetim çocuğa bakan annesinin üzerine kredi çektiği için canının daha çok yandığını söyleyen Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunlar organize çete midir bilmiyorum. Kendi giden parama üzülmüyorum. Ama anneme kredi çektirdim. Başında iki yetimle yaşayan bir insan bu kadın. Duygulanıyorum, konuşamıyorum. 780 TL maaş alan yaşlı kadının, annemin maaşı 250 TL’ye düştü. Zaten ben Avrupa’da işsizlik maaşıyla geçiniyorum. Ben yetkililere sesleniyorum. Duyarlı kişilerin olduğunu da biliyorum. Bu konuda yardım etsinler, çok zor durumdayız. Elimizdeki avucumuzdaki para gitti. Bakkaldan veresiye sigara alıyorum.”
“Uçak biletim kaçtı benim bir hafta önce dönmem gerekiyordu” diyen
Atalay, şöyle konuştu: “Dönemiyorum. İrlanda’da ekonomik sistem kötü. İşsizlik maaşıyla geçiniyordum. Eski maaşlar, eski İrlanda yok. Şu an hiçbir gelirim yok. İrlandalı bir eşim var ve o da kanser tedavisi görüyor. 16 yaşında bir kızım var. Arada sırada 3-5 kuruş biriktirdik mi Türkiye’ye geliyoruz. Buraya geldiğimde böyle birşey olacağını tahmin edemezdim. 15 milyar annemin banka kredisi ile birlikte 25 bin TL gitti. İrlanda’ya dönmeye yüzüm yok. Eşime akrabalarından borç dilendirdik. Şahıs 250 milyar alacaktı bana da 200 bin TL verecekti.”

“ÖNCE GÜVEN VERDİ TUZAK OLACAĞI AKLIMA GELMEDİ”

Facebook’ta bir hafta konuşan ve hemen atlayıp Türkiye’ye gelen Bekir Atalay, hiçbir şekilde şüphelenmediğini şahsın dini duyguları kullandığını belirtti. Atalay, sözlerine şöyle devam etti: “Bir hafta konuştum ama öyle ikna edici konuşuyor ki. Bir yere gitmeyin, kuzu keselim filan diyordu. Bize öyle davranıyor ki tuzak olabileceği aklınıza gelmiyor. Örneğin ‘Alın desteden 4 tane siz de kalsın, siz bana vermeseniz de olur’ diyor. Paranın her bir değeri 250 TL dört tanesi bin TL yapar. Önce güven veriyor. Ancak sonra bir deste bile vermedi. Bir deste verse zaten 25 bin TL’mi kapatacağım. Vermiyor parayı. Sadece göstermelik 4-5 tane veriyor. ‘Destelerin içinden sen kendin seç, beğen al’ diyor. Bu paraları nasıl buluyorlar bilmiyorum. İnsanlar 25 yıl yurt dışında çalışıyor o parayı biriktiremiyor. “

TUZAĞA DÜŞÜREN MESAJ

“Selamün aleyküm. Kusura bakma abi rahatsız ediyorum. Ben Afyonkarahisar Sandıklı ilçesinden ulaşıyorum size. İsmim Süleyman Tekin yaşım 26. Evliyim 1 tane erkek evladım var, ellerinden öper. Abi fazla uzatmadan benim bir maruzatım vardı, size bunu danışmak için ulaştım. Abi ben burada hayvancılıkla uğraşıyorum. Benim bir kapı komşum var. 50-55 yaşlarında kadın. Eşini yıllar önce kaybetti Allah rahmet eylesin. Kadının bir tane özürlü oğlu var 24 yaşında. Bu kadın bu arada yurt dışından emekli bir kadına bakıcılık yapıyordu. Baktığı kadın geçen hafa vefat etti. Allah rahmet eylesin. Kimi kimsesi olmadığı için ölen kadının eşyalarını muhtar bu komşum Ayşe teyzeye verdi. Ayşe teyze eşyaların arasından bir çanta bulmuş. Kilitli ve merak etmiş açmış. Çantanın içinden bir takım kağıt paralar çıkmış. Korkudan bayılmış hemen oğlu beni çağırdı, gittim. Ayşe teyzeyi ayılttıktan sonra paraları bana gösterdiler. Gerçekten de desteler halinde bir çanta para var. Nasıl ve nerede geldiğini sordum. Eşyaların arasından çıktığını söylediler. Bende ne parası olduğunu öğrenmek için paraların içinden 2 tane alıp burada dövizci olmadığı için sarrafa sordum. Önce korktum tedirgin oldum. Adama bu parayı yerde bulduğumu söyledim. Bana dedi ki İsviçre Frankı. Ne kadar ediyor dedim 100 frank 255 TL, bozayım mı dedi. Ben de ‘hayır ‘dedim.

Eve giderken hesap ettim. Çantanın içinde 235 bin frank var yani 520 milyar filan yapıyor. Sonra Ayşe teyzeye gidip bu paraları kimseye söylememesini, ağzını sıkı tutmasını, bu paranın İsviçre Frankı değil Fransız Farı olduğunu tedavülden kalktığını, az bir miktar ettiğini, ancak benim yurt dışında bir akrabamın paraları ondan alacağını söyledim. Ne kadar ediyor dedi. Bende 80-100 TL arasında bir fiyat demiş bulundum. Abi eğer yardımcı olabileceksen paralar her türlü incelemelerden geçirilebilir. Ve bu kadının parası verildikten sonra geriye kalan parayı ikiye böleriz. Olmazsa ben birkaç fotoğrafını çektim. Bir de siz bakın. Olur derseniz irtibata geçelim abi. Hayırlı günler.”