Alev İnam’ın yazısı
Evet diyenler bir sonraki soruya geçebilir. Peki sizce Facebook hesabı açabilmek için en az kaç yaşında olmalıyız? Bence pek çoğunuz 15-18 arasındaki 4 seçenekten birini işaretliyorsunuz. Facebook’ta hesap açabilmek için en az 13 yaşında olmanız gerekiyor. Elbette kayıt sırasında kimliğinizin noter tasdikli fotokopisi istenmediği için Facebook hesabı açabilen 6 yaşındaki bir çocuk, 13 yaşını işaretleyebilir, bundan da hiçbirimizin haberi olmaz. (Gerçi 6 yaşındaki bir çocuk bu aşamaya gelmişse, 6 yaşında olmayı haketmiyordur, o da ayrı bir konu.)
Consumer Report’un her yıl internet kullanımıyla ilgili ABD’deki 2.000 haneyle yaptığı “State of the Net” anketi tam da bu durumla ilgili şok bilgiler veriyor:
• ABD’de 13 yaş altı Facebook kullanıcı sayısının en az 7,5 milyon olduğu tahmin ediliyor! Neden en az? Çünkü bu sayı sadece çocuğunun Facebook’ta hesabı olduğunu bilen ebeveynlerden geliyor; bir de bilmeyenler var.
• 13 yaş altındaki 7,5 milyon Facebook kullanıcısından 5 milyondan fazlası 10 yaş ve altı.
• 13 yaş altındaki bu minik Facebook kullanıcıları ebeveynlerin denetim, tavsiye ve uyarıları olmadan sosyal medyada geziniyor.
Facebook’ta bugün 500 milyon aktif kullanıcı var. 7,5 milyon, 500 milyonla kıyaslandığında önemli görünmeyebilir. Yalnız hatırlamakta yarar var: 7,5 milyon sadece ABD için geçerli, 500 milyon ise global. Üstelik 7,5 milyon sadece farkındalığı olan ebeveynlerden gelen sayı.
Peki ebeveynler ne yapmalı? Yasaklamalı mı? Tabii hayır! Yaşamın ve dünyanın evrilmesi için jenerasyonlar evrilmek zorunda. 2. Dünya Savaşı’nı takiben doğan ‘Baby Boom’ jenerasyonu için internet ve sosyal medya akıl alır bir şey değil, ayrı bir gerçeklik. Onların somut objelerden ibaret tek bir gerçeklikleri var. Bütün bu internet, Facebook meseleleri hayatlarına sonradan, zorla eklemlenmiş ve yama kalmış. Bir de benim gibi 80’lerin başında doğan TV çocukları var. Bizler sanal ve somut olmak üzere iki dünya arasına sıkışmış gibiyiz: Somuta ihanet etmeden ama güncelden de uzak kalmadan iki gerçekliği dengelemeye çalışıyoruz. Bu yüzden özellikle 2000’lerde doğan çocukların dijital ekran saplantısı konusunda çok iyi empati kuramıyorum. 90’larda hatta 2000’lerde dünyaya gelen, kimine göre Z, kimine göre de @ Jenerasyonu ise cep telefonu, internet, sosyal medyanın akılları sardığı bir dünyaya doğdular. Aynı ‘Baby Boomer’lar gibi onların da tek bir gerçekliği var: Sanal ve gerçek yaşamdan oluşan hibrit bir yaşam formu.
Kaygılanmak normal, ama bu çocukların içine doğdukları dünyadan uzak kalmalarını bekleyemeyiz. Bu yüzden yasak, zamanı ve değişimi durdurmak kadar beyhude bir çaba olur. Bu anketteki en kritik konu bence son madde. Facebook’taki fotoğraf, kimlik, adres vb kişisel bilgiler sebebiyle çocuklar farkında olmadan istismara açık hale gelebilir. Keşke bu konuda bir çözüm olabilse. Ya da vazgeçtim, bu aralar çocuk istismarı ve internet bileşkesinde vuran öldürüyor; önlem, toplu sansüre dönüşüyor. Kaş yapmaya çalışırken, iki gözü de kaybetmenin anlamı yok.
Yenimedyaduzeni.com