En Yeni Dijital Şehir: Google Plus

İnternet
İşte MySpace CEO’su Mike Jones’un ilginç Google Plus yorumu. İnternetin işkolik şirketi Google’ı bugüne kadar geliştirdiği algoritmalar, arama motoru ve video paylaşımı alanlarındaki...
EMOJİLE

İşte MySpace CEO’su Mike Jones’un ilginç Google Plus yorumu.
İnternetin işkolik şirketi Google’ı bugüne kadar geliştirdiği algoritmalar, arama motoru ve video paylaşımı alanlarındaki yenilikler ve performans tabanlı reklamcılık üzerine çalışmalarıyla tanıdık. Peki böylesine sistematik çalışan bir firma, sosyalleşme konusunda başarılı olabilir mi?

MySpace CEO’su Mike Jones da aynı soruyu sorarken, konuyu daha iyi anlatmak için sosyal ağları internet dünyasının tarayıcı ülkesindeki dijital şehirlere benzetiyor. Bu şehirlerin her birinde "hane" sahibi olan sosyal medya kullanıcıları, zamanlarını ve paralarını burada harcayıp, yeni arkadaşları ve iş olanaklarıyla buralarda karşılaşıyor.

En yeni dijital şehir konumundaki Google Plus’tan ev tutanların”çoğunluğunun aynı zamanda Facebook, Twitter ve MySpace şehirlerinde de haneleri bulunuyor. Fotoğraflarını Google Plus’a taşıyanlar, bu ortamdaki arkadaşları için yeni bir de adres defteri oluşturuyor. Şimdilik kullanıcılar diğer şehirlerdeki evlerinde daha az vakit geçiriyor. Google+ ilinin en güzel yanlarından biri, kişiyi uzun süredir görüşmediği ve ilgilenmediği eski arkadaşları ya da tanıdıkları ile sarmıyor oluşu.

Google Plus Valisi Bradley Horowitz’in de diğer şehirlere benzer kuralları bulunuyor; herkesin kendi duvarını temiz tutması, gerçek ismini kullanması ve kanunsuz eylemlerden kaçınması gerekiyor. Ayrıca biraz zaman ayırıp tüm arkadaşları kategorilendirmek gerekiyor. Şimdilik oyun salonları veya alışveriş imkanı olmayan Google Plus şehrinde, bu özelliklerin de yakın zamanda gelmesi bekleniyor.

MySpace kullanıcıları kendi "hanelerini" istedikleri gibi dekore edip, müzik dinleme ve diledikleri konuda konuşma özgürlüğüne sahip; üstelik gerçek isimlerini kullanmaları da gerekmiyor. Ayrıca Facebook’ta ise çoğu kullanıcının daha fazla arkadaşı ve pek çok oyun imkanı bulunuyor. Google+ şehrinin de bunlara karşı pek çok cezp edici özelliği bulunuyor.

Örneğin sosyal istatistiklerinizi bir süre sonra bilgi çöplüğüne dönüştürecek kadar çok fazla arkadaş eklemenizi önlemek için Çevreler sistemini getiren Google, böylelikle paylaşımlarınızın daha isabetli ve alakalı olmasını, hatta belki e-posta ve belge paylaşımı gibi diğer servisler için de gruplar oluşturmanızı umuyor. Çevreler sayesinde daha yüksek bir iç huzuruyla paylaşım yapmak mümkün oluyor.

Twitter ve MySpace’de arkadaşlıklar tek taraflı başlıyor, diğer bir deyişle sizi takip eden birini takip etmek zorunda kalmıyorsunuz. Ancak Facebook’ta birini listenize eklemek için karşılıklı onay gerekiyor. Google Plus ise her ikisini de mümkün kılıyor. Böylelikle birileri tarafından takip edilmek için mutlaka onlarla arkadaş olma zorunluluğu ortadan kalkıyor.

Haber okumanın yeni yolu olarak sunulan "Konular" ise doğrudan Google Plus ana sayfası üzerinden ilginizi çeken konularda en yeni haberlerin tamamını görüntülemeye gerek duymaksızın, özeti görmenizi sağlıyor.

Google’ın, yeni ürünüyle bir sosyal ürün platformu oluşturabileceğini gösterdiğini belirten Mike Jones, sonrasında işin topluluk oluşturma kısmını sorguluyor. Çin’de kurulan ve nüfus yerleşimini bekleyen boş şehirleri örnek veren Jones, Google’ın yeni kurduğu şehre taşınma işlemlerinin başladığını, temel altyapının sağlam olduğunu ve her şeyin yolunda göründüğünü belirtiyor. Ancak kullanıcıların öncelikli evi olarak Google Plus’ı tercih edip etmeyecekleri ise şimdilik muamma. Her şehirdeki dairesini koruyan kullanıcıların hangisinde mesai saatlerini, hangisinde hafta sonu tatilini geçireceklerine ya da fotoğraf albümlerini önce hangi haneye koyacaklarına karar verme süreci, ilginç bir sosyal medya mücadelesinin de fitilini ateşleyecek.