Düşhekiminden: ‘Evet, Sevdik’

İnternet
"1950 ve 1960‘lar dünyaya gelinebilecek en torpilli yıllardır. Hele bu ülkede, hele de Ankara‘da dünyaya gelenler, gerçek dostluklarla, basit ama gerçek oyunlarla çocukluğunu çocuk gi...
EMOJİLE

"1950 ve 1960‘lar dünyaya gelinebilecek en torpilli yıllardır. Hele bu ülkede, hele de Ankara‘da dünyaya gelenler, gerçek dostluklarla, basit ama gerçek oyunlarla çocukluğunu çocuk gibi geçirenler daha da şanslılardır."

Mesleği olan diş hekimliğinin yanında eskinin güzelliklerini anlatan öyküler, yaşamdan anları işleyen kitaplar ve şiirlerle tanınan "Düşhekimi" Yalçın Ergir, "çocuk olmanın" tadını bu cümlelerle anlatıyor. Bugüne değin kaleme aldığı yedi ayrı kitabında yaşamdan güzellikleri anlatan Ergir, opera sanatçısı Leyla Çolakoğlu ile "Evet; Sevdik" adlı projede el ele verdi. Müzikli bir sunum hazırlayan Ergir ile Çolakoğlu, 18 Aralıkta ODTÜ‘de izleyici karşısına çıkacak.

"Yeşilçam filmleri" tadında hazırlanan ve bir bankta oturan iki kişinin gitar eşliğinde söylediği parçalarla zenginleştirilen gösteride eskinin siyah-beyaz karelerine de yer veriliyor. Türk filmlerinin unutulmaz kötü karakteri Ahmet Tarık Tekçe ile bir kamyonun kasasında, Belgin Doruk‘un da aralarında bulunduğu oyuncuların yer aldığı film karesinden de ilham alan ikili, tüm izleyicileri "o kamyonun kasasında" olmaya çağırıyor.

FACEBOOKTA 500 ARKADAŞLARI VAR AMA…

"Düşhekimi" Yalçın Ergir
de yıllardır hikayeler ve şiirler kaleme aldığını, "Düşhekimi Yedi" adlı son kitabını da Kasım ayında okurla buluşturduğunu belirtti.

Bu kitabında öykülere yer verdiğini dile getiren Ergir, ikinci kitabındaki "Basit Yaşayacaksın" isimli şiirinin kendisine büyük bir sürpriz yaşattığını ifade etti. Bu şiirin bir gün kendisine internet aracılığıyla ve altında "Can Yücel" imzasıyla ulaştığını anlatan Ergir, "O günden sonra da internette sık sık ‘Can Yücel’ ya da ‘Nazım Hikmet’ imzasıyla çıktı. Bu konuyla çok uğraştık. Hatta, bir yorumda, ‘işte Nazım usta, sen busun’ yazıldığını görünce diyecek bir şey bulamadım. Oysa ki şiirde telefondan, uzaktan kumandadan bahsediliyordu. Şaşılacak şey" sözleriyle yaşadıklarını aktardı. Bu şiirin artık kendi imzasıyla çıktığını belirten Ergir, "Neyse ki, 2-3 yıldır artık böyle bir şey yaşamıyoruz. Yine de arada tek tük böyle yazılar görüyorum" diye konuştu.

Ergir, 1999 yılında Sunay Akın‘ın bir programına katılarak eskinin güzelliklerinden, bugünün kaybolan değerlerinden söz ettiğini aktararak, "Mahalle" ismiyle kaleme aldığı yazının da bir süre başka imzalarla internette dolaştığını söyledi. Bu öykünün konusunun müzikli sunuma da tema olduğunu dile getiren Ergir, "Bugün facebook’ta 500 arkadaşı olan ama çok yalnız insanlar var. Çocuklar oynamadan, tek kale maç yapmadan, seksek oynamadan büyüyor. İşte bizim sunumumuz da bunları anlatıyor ve hatırlatıyor" dedi.

"Evet; Sevdik" isimli müzikli sunum, 18 Aralıkta ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi Kemal Kurdaş Salonu’nda izlenebilecek.