1.Virüsler
Virüs, truva atı, solucan gibi zararlı yazılımlar, en yaygın çevrimiçi risklerdir. Çocuklar, genellikle onlar için hazırlanmış sahte oyun sitelerinde bu yazılımlarla karşılaşır. Zararlı yazılımla enfekte olmuş oyun sürümleri genellikle üçüncü parti indirme sitelerinde, forumlarda, bazen de Google Play’in ücretsiz oyun sürümü pazarında bulunabilir. Ebeveynler, lisanslı ve proaktif bir güvenlik yazılımı kullanarak, çocuklarının tehlikeli web sitelerine erişimini ve uygunsuz uygulamaları engelleyebilirler.
2.Siber zorbalık
Bu düşmanca davranış, ne yazık ki özellikle gençler arasında sık görülür. Çocuklar pek çok kez kendi akranları tarafından siber alanda tehdit edilir veya aşağılanır, bu da onlarda duygusal travmaya sebep olur. Çocuklar bu gibi durumların üstesinden misilleme yaparak değil, ebeveyn ve yetkililerin desteğini alarak gelebileceklerini bilmelidirler.
3.Kimlik avı
Örneğin siber saldırganlar, bir şeyin satışı için cazip teklifler sunabilir. Aslında satılacak birşey yoktur ama sizinle ilgili bilgi elde etmeye çalışırlar. Yine benzer şekilde sahte mesajlar atarak, sosyal ağ kullanıcılarının kimlik ve şifre bilgilerini talep edebilirler ki, bu yaklaşım siber dolandırıcılığın sık görülen örneklerinden biridir.
4.Çocuklar üzerinden paraya ulaşmaya çalışmak
Gerekli önlemler alınmadığı takdirde, pek çok önemli bilgi, üçüncü şahıslar tarafından internet üzerinden ele geçirilebilir. Küçük bilgi parçaçıkları toplanarak oluşabilecek kimlik hırsızlığı ile ailenin mali kayba uğratılması mümkündür. Hassas bilgilerin paylaşılmaması konusunda ebeveynler çocuklara uyarıda bulunmalıdır. Ayrıca çevrimiçi finansal işlemler de büyükler tarafından yürütülmelidir.
5.Spam
Spam olarak tanımlanan istenmeyen maillerin e-posta kutunuza gelmesi yeni bir şey değildir; fakat bu yolla gelen şifre-fidye yazılımları hayli revaçta. İstenmeyen e-postalar, böyle bir durumla nasıl baş edeceğini bilemeyen çocuğunuzun cihazını da bulabilir.
6.Cinsellik içeren mesajlaşma
Elektronik cihazlar aracılığıyla kişilerin birbirlerine cinsel içerikli mesaj, fotoğraf veya video göndermesi dünyada “Sexting“ olarak tanımlanıyor. Bu olgu, teknolojinin ilerlemesi ve gençlerin mobil cihazlarının bu fotoğraf ve videoların alışverişini içerecek şekilde gelişmesi nedeniyle dünyada gençler arasında gün geçtikçe yaygınlaşıyor.
Peki ebeveynler ne yapabilir?
1.Çocuğunuzun kullandığı cihazın geçmiş kayıtlarına ara sıra göz atın. Eğer silinmiş bir konuşma varsa izleyin.
2.Çocuğunuzu sanal dünyada yalnız bırakmayın. Sosyal ağlarda arkadaşı olun, kimlerle arkadaş olduğunu gözlemleyin.
3.Çocuğunuzun sosyal ağlarla ilgili ayarlarına göz atın. Herhangi bir sınırlama ile paylaşılan bir profil var ise risk taşıyan bir şey olabilir.
4.Lisanslı ve proaktif bir güvenlik çözümü kullanın, ebeveyn kontrolü aracını yükleyin ve güncel tutun.
5.Web kamerası bağlantısının kapatıldığından ve kullanılmadığından emin olun.
6.Çocuğunuz dijital cihazlara muhtemelen sizden daha hakimdir. Olası riskler konusunda onunla konuşun, bilgilendirmeye çalışın.