Hayatınız boyunca kaç tane televizyon, bilgisayar veya ütü eskittiğinizi düşünün… Tüm elektronik aletler, ömürlerini tamamlayınca ‘atık’ olarak hayatlarımızı tehlikeye atıyor.
Televizyon, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, ütü, elektrikli süpürge, radyo, müzik seti, cep telefonu, fotoğraf makinesi, bilgisayar, telefon, fırın, ocak, buzdolabı, kamera… Hepsi evlerimizde bulunan elektronik aletler. Üstelik bu kadar da değiller, düşününce liste uzadıkça uzuyor değil mi? Tümü 20. yüzyılın ortalarında sanayinin gelişmesiyle hayatlara giren bu aletler, içinde bulunduğumuz bilgi çağıyla da kişiselleşti. Tabi bunun sonucu da sayıları arttıkça arttı. Artık her evin her odasında bir televizyon bir bilgisayar var nerdeyse. Gelin bu listenin tek bir kalemini, sadece bilgisayarları düşünelim. Amerikan Ulusal Sağlık Konseyi verilerine göre ABD‘de yok edilmeyi bekleyen, kullanım dışı yaklaşık 350 milyon bilgisayar var. Türkiye’de ise 2008 yılında ortaya çıkan elektronik atık miktarı 330 ton. Bunların kapladıkları alan bir yana, içerikleri nedeniyle oluşturdukları tehlike daha vahim. Çünkü bir bilgisayar ekranı ağırlığının yüzde altısı oranında kurşun içeriyor. Kadmiyum, civa, bromlu alev geçiktiriciler, PVC de cabası… Elektronik atıkların geri dönüşümle üretime tekrar kazandırılması, sorunun çözümü değil ama bir seçenek. Türkiye’de elektronik atıklarınızı geri dönüşüm için bırakabileceğiniz adresler var. Bunlardan birine exitcom.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz. Ayrıca Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu‘nun (TÜRÇEK) İstanbul Kadıköy’de bulunan kumbarasına da eski elektronik eşyalarınızı atabilirsiniz. Hepsinden önemlisi, asıl önlemler daha üretim aşamasındayken alınmalı. Üreticiler ürettikleri aletlerin geri dönüşüm sorumluluğunu almalı ve ürünlerinin bir gün ‘atık’ olacağını hesaplayıp kullanılan ağır metallere alternatifler üretmeli. Çünkü geri dönüşüme değer görülmeyen tüm hurdalar ‘nihai yok etme’ işlemine giriyor. Yani ya gömülüyorlar ya da yakılıyorlar.
Sonuç: Toprağa, suya, havaya karışan zehirli maddeler ve gazlar…
TÜRÇEK 10.00-18.00 arasında açık. Atıklarınızı götürmeden önce aramak gerekiyor.
Adres: Mühürdarbağı Sokak, No: 6/3, Kadıköy-İstanbul
Tel: (0216) 338 00 17
Doğal dernekler
Türkiye’de doğal hayatı korumaya yönelik çalışmalarda sivil toplum kuruluşlarının büyük payı var. Bu vesileyle doğayı korumak için bir araya gelenlerin oluşturduğu bazı dernekleri tanıtıyoruz.
– Doğal Hayatı Koruma Derneği: Türkiye’deki zengin bitki ve hayvan türlerinin farkına varılması ve korumaya alınmasını amaçlayan dernek, koruma projeleriyle doğal yaşamın sorumluluğunun herkese ait olduğunu hatırlatıyor. (www.dhkd.org)
– Doğa Derneği: 2002’den beri faaliyet gösteren dernek, 16 ilde bulunan şubeleriyle ekolojik hayatın önemini savunuyor. Dünya Kuşları Koruma Örgütü’nün (Bird Life International) üyesi ve benzer çalışmalar yapan kuruluşlar için de çatı görevi görüyor. (www.dogadernegi.org)
– Buğday Derneği: Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, doğayla uyumlu bir yaşam için özellikle tarım alanında organik meyve sebze yetiştirme için yaptığı çalışmlarla tanınıyor. Yaklaşık yedi yıldır faaliyet gösteren dernek, sürdürülebilir yaşam alanları yaratılması konusunda da çalışmalar yapıyor. (www.bugday.org)