Kıyı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından Yalova Tersaneleri’nde 20 milyon dolara inşa edilen ”Kıyem” adlı ”acil durum müdahale botları”, kendi kendini doğrultabilme (Hacıyatmaz) özelliği sayesinde, ters dönmesi durumunda bile birkaç saniye içinde tekrar düzelerek yoluna devam edebiliyor.
Her türlü deniz koşullarında ”can kurtarma operasyonu” yapma özelliğine sahip 22 metre boyundaki 4 tekne, Yalova Tersaneleri’nde Türk mühendisler tarafından 20 milyon dolara inşa edildi.
Kıyı Emniyeti Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Salih Orakçı, AA muhabirine yaptığı açıklama, her türlü hava ve deniz koşullarında görev yapacak şekilde dizayn edilen ve ”Kıyem” adı verilen bu teknelerin, denizlerde oluşabilecek tüm hava şartlarına dayanıklı olacak şekilde, özel imalat alüminyum saç kullanılarak yapıldığını söyledi.
Teknelerin, kendi kendini doğrultabilme (Hacıyatmaz) özelliği sayesinde, ters dönmesi durumunda bile bir kaç saniye içinde tekrar düzelebildiğini ifade eden Orakçı, özel dizaynı ve ekipmanların yerleşimi sayesinde, ters döndüğü esnada bütün hava ve egzost firarlarının otomatik olarak kapandığını ve tekne içine en ufak bir su girişinin olmadığını kaydetti.
Orakçı, teknelerin üzerinde bulunan çeki vinci sayesinde, 15 tonluk bir çeki gücü sağlayabildiğini ifade ederek Orakçı, şunları söyledi:
”Bu da denizde zor durumda kalan tekneleri ve hatta kosterleri çekmek için yeterlidir. Saatte 240 metre küp su sıkma kapasiteli bir yangın pompası bulunmaktadır. Bu sayede denizde yangın tehlikesine maruz kalan deniz araçlarına yangın söndürme hizmeti de verebilmektedir. Teknelerin üzerinde bulunan termal kameralar sayesinde gece zifiri karanlıkta bile deniz üzerindeki bir kazazede tespit edilebilmektedir. Ayrıca teknelerde, 4 kişinin barınmasını sağlayacak salon, kamara ve mutfak bulunmaktadır.”
”Testlerde başarılı oldu”
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın talimatıyla 2003 yılından beri tüm deniz araçlarının Türk tersanelerinde yapıldığını kaydeden Orakçı, söz konusu 4 teknenin de Yalova Tersanelerinde, 2 sene içerisinde tamamlandığını bildirdi.
Orakçı, seyir emniyetinin arttırılması için teknolojik anlamda yeni yatırımlar yaptıklarını belirterek, teknelerin her birinin, ortalama 5 milyon dolara mal olduğunu dile getirdi.
Söz konusu teknelerin, teknik şartname doğrultusunda yapılan tüm testlerde başarılı olduğunu anlatan Orakçı, ”Tekneler, her türlü deniz ve hava şartlarında hizmet verebilecek şekilde inşa edilmiştir. Ayrıca tekneler, teslim alındıktan sonra katıldıkları acil müdahale operasyonlarında gerçekleştirdikleri performansla da kendilerini ispat etmişlerdir. Acil durum müdahale botları, her türlü hava ve deniz koşulunda seyir yapabilen, kurtarma teçhizatı ile donatılmış, can kurtarmaya yönelik hizmet verecek şekilde dizayn ve inşa edilmiş teknelerdir” şeklinde konuştu.
”Artık denizdeki havanın bir önemi yok”
Orakçı, teknelerin tanıtımını mayıs ayı içinde gerçekleştirmeyi planladıklarını söyledi.
Bu teknelerin, Türkiye denizciliği ve gemi inşasının hangi noktaya geldiğinin en büyük göstergesi olduğunu ifade eden Orakçı, ”Sayın Bakanımız, denizciliğe noktayı koydu. Bakanımızın şöyle bir talimatı oldu, ‘gerek Türkiye kıyılarında, gerekse bulunduğumuz coğrafyada her havada gidebilecek, alabora olduğunda, ters dönüp düzeldiğinde tekrar yoluna devam edebilecek arama kurtarma botu istiyorum.’ Biz de bunu gerçekleştirdik” dedi.
Orakçı, gemi inşa sanayi ve denizciliğe getirdikleri yeni bir boyutla en son noktaya ulaştıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
”Bizim için artık denizdeki havanın bir önemi yok. Kötü havalarda yardım isteyen bir gemiye ilk göndermeniz gereken unsur, can kurtarma botudur. Bizim üzerinde durduğumuz birinci etken can kurtarmadır. Tabi can kurtarmayla birlikte mal da kurtarmak önemli. Bizden yardım isteyen her gemiye, her türlü havada yardıma gidebileceğiz. Hava kötü, fırtına var gidemiyoruz gibi sözleri rafa kaldırdık.”
”Batmayan Tekne”
Bu teknelerin, ”batmayan tekne” olarak nitelendirildiğini anlatan Orakçı, teknelerin, dışarıdan hiçbir suyun girmemesi mantığına dayalı olarak yapıldığını anlattı.
”Tekne seyir halindeyken deniz yüzeyindeki bir parça tekneye çarparak tekneyi delerse, su alan her tekne gibi bu da batar. Bu teknenin deniz yüzeyinde herhangi bir temas yaşamaması durumdaki halinden bahsediyoruz” ifadelerini kullanan Orakçı, Türk denizciliği açısından çok önemli projelere imza atıldığını kaydetti.
Orakçı, kötü havalarda seyir yapabileceğiniz römorkların da olması gerektiğini belirterek, ”Çünkü eğer can kurtarma operasyonu yaptığınız gemi batmadıysa, o malı çekebilecek gemi kurtarma araçlarına da ihtiyacınız var. Şu anda 4 tane gemi kurtarma aracı da yapılıyor” dedi.
ahaber.com