iPhone 4S etkinliğinin üzerinden henüz iki gün geçmişti ki Steve Jobs’ın hayata veda ettiği haberiyle karşılaştık. Gelmiş geçmiş en büyük teknolojik ürünlerin arkasındaki isim olan Jobs, inişli çıkışlı hayatıyla da herkesin ilgi odağı oldu.
Orta halli bir ailenin evlatlık oğlu olarak atıldığı okul hayatını dahi yarıda bırakan bu büyük girişimci, en yakın arkadaşıyla garajda ürettiği bilgisayarları satarak bugün dünyanın en büyük firmalarından biri olan Apple’ın temellerini attı.
Apple’ın bugünlere gelmesindeki tek isim artık aramızda yok. Ancak Apple hala var. Peki Steve Job olmayan Apple bundan sonra nasıl olacak? Shidftdelete.şnet editörleri bu soruyu yanıtladı.
Steve’sizlik…
– Hakan Kilyusufoğlu
Steve Jobs’ın aramızdan ayrılması sonrasında Apple için artık yeni bir dönem başladı. Steve Jobs, Apple kullanıcıları için bir şirket yöneticisinden çok daha fazlasıydı, teknoloji dünyası için ise peşinden gidilmeye değer bir liderdi. Son yıllarda Apple’ın çıkardığı her ürün, teknolojiyi kullanma alışkanlıklarımızı değiştirdi. Bu duruma Jobs’ın cesareti, inatçılığı, hırsı ve en önemlisi dünyayı değiştirme isteği sebep oldu.
Apple’ın yeni dönemde iPod, iPhone, iPad, iTunes, iOS, iTunes, MacBook Air ya da AppStore gibi devrimsel ürünler çıkarabileceğine pek olanak vermiyorum. Bununla birlikte bu kalelerdeki üstünlüğünü de 2-3 yıl içinde kaybetmesi pek mümkün görünmüyor.
İstediğini kabul ettirebilmek için gözünden yaşlar gelene kadar saatlerce kavga eden ve doğru bildiği istikametten bir adım geri atmayan Jobs’ın yerine gelen Tim Cook şu an için yenilikçi bir lider görüntüsü çizmiyor. Apple’ın acil olarak şirket kültüründe yoğurulmuş bir "deli"ye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
iPhone 4S etkinliğinin üzerinden henüz iki gün geçmişti ki Steve Jobs’ın hayata veda ettiği haberiyle karşılaştık. Gelmiş geçmiş en büyük teknolojik ürünlerin arkasındaki isim olan Jobs, inişli çıkışlı hayatıyla da herkesin ilgi odağı oldu.
Orta halli bir ailenin evlatlık oğlu olarak atıldığı okul hayatını dahi yarıda bırakan bu büyük girişimci, en yakın arkadaşıyla garajda ürettiği bilgisayarları satarak bugün dünyanın en büyük firmalarından biri olan Apple’ın temellerini attı.
Apple’ın bugünlere gelmesindeki tek isim artık aramızda yok. Ancak Apple hala var. Peki Steve Job olmayan Apple bundan sonra nasıl olacak? SDN editörleri sizin için bu soruyu yanıtladı.
Steve’sizlik…
– Hakan Kilyusufoğlu
Steve Jobs’ın aramızdan ayrılması sonrasında Apple için artık yeni bir dönem başladı. Steve Jobs, Apple kullanıcıları için bir şirket yöneticisinden çok daha fazlasıydı, teknoloji dünyası için ise peşinden gidilmeye değer bir liderdi. Son yıllarda Apple’ın çıkardığı her ürün, teknolojiyi kullanma alışkanlıklarımızı değiştirdi. Bu duruma Jobs’ın cesareti, inatçılığı, hırsı ve en önemlisi dünyayı değiştirme isteği sebep oldu.
Apple’ın yeni dönemde iPod, iPhone, iPad, iTunes, iOS, iTunes, MacBook Air ya da AppStore gibi devrimsel ürünler çıkarabileceğine pek olanak vermiyorum. Bununla birlikte bu kalelerdeki üstünlüğünü de 2-3 yıl içinde kaybetmesi pek mümkün görünmüyor.
İstediğini kabul ettirebilmek için gözünden yaşlar gelene kadar saatlerce kavga eden ve doğru bildiği istikametten bir adım geri atmayan Jobs’ın yerine gelen Tim Cook şu an için yenilikçi bir lider görüntüsü çizmiyor. Apple’ın acil olarak şirket kültüründe yoğurulmuş bir "deli"ye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Steve Jobs’un Ardından
– Özgür Çetin
Apple’ın efsane CEO’su Steve Jobs Türkiye saati ile 6 Ekim sabaha karşı aramızdan ayrıldı. 56 yıllık ömrüne birçok yenilik ve inovatif düşünce ya da donanımı sığdıran sıradışı biriydi Jobs.
Ancak sanılanın aksine bir donanım ya da yazılım uzmanı değildi Jobs. Onu farklı kılan değişik düşünme tarzı ve yalınlık felsefesini hayatının her anına uygulamasıydı. Bu sayede Mac isimli bir bilgisayar doğdu. Bu bilgisayarın doğuşu sırasında yazılım dahisi ve ortağı Steve Wozniak’ın emeği büyüktü. Benzer şekilde Pixar’ı satın aldıktan sonra onu bir dünya devi haline getirdiğinde de yanında John Lasseter vardı. Jobs’u farklı kılan her zaman işini bilen insanlarla çalışması ve onları doğru yönlendirerek insanların ihtiyacı olan ama temel işlevlerini harika bir şekilde yerine getiren cihazlar ya da çözümler meydana getirmesiydi.
Steve Jobs’un temel felsefelerinden biri sadelik. Dini inanış olarak Budizm’i tercih eden Jobs, bu felsefenin temel noktalarından biri olan sadeliği hayatının her noktasında uyguladı. Evinde bile az eşya kullandığı bilinen Jobs, bütün sunum ve etkinliklerde aynı tarz (siyah boğazlı kazak, kot pantolon ve spor ayakkabı) giyinmesiyle biliniyordu. Ortaya çıkardığı bütün ürünler de (Mac, iPod, iPhone, iPad ve benzeri) hep bu sadelik, yalınlık ve basitlik üzerine kurgulanmıştı. Steve Jobs, teknolojinin basit ve yalın bir şekilde hayatımıza entegre edilebileceğini gösterdi.
Eğer bugün iPhone’u 7 yaşında bir çocuk ya da 70 yaşında biri rahatlıkla kullanabiliyorsa altında yatan konu bu sadeliktir. Elbette bunu sağlamak anlatıldığı kadar kolay değil. Apple gibi büyük şirketlerde CEO bile olsanız ikna etmeniz gereken onlarca birim ya da kişi bulunuyor. Bunlar arasında yönetim kurulu, genel müdürler, bölüm müdürleri ve hatta mühendisler bile sayılabilir.
Bu kadar kişiyi doğru bir şekilde güdülemek, ortak bir ülkü uğruna bir şeyler üretmesini sağlamak ise Steve Jobs gibi karizmatik birinin altından kalkabileceği bir işti. Jobs bunu iyi bir şekilde yaptı. Yakın zamana kadar da yapmaya devam ediyordu. Bu konuda zaman zaman ‘tek adam’ ya da ‘çalışanlara kötü davranıyor’ gibi eleştirilere maruz kalsa da böyle bir operasyonu herkesi mutlu ederek yapmanın bir yolu olmadığını hatırlatmak isterim.
Steve Jobs sonrası Apple’ın karşılaşacağı temel sorun da işte bu "tek elden karar" çıkarmanın zorluğu olacak. Çünkü şirketler büyüdükçe hareket kabiliyetleri de o oranda azalıyor. Kazançlar ve bütçeler artıyor ama işe karışan kişi sayısı hızlı karar almanın önüne geçiyor. İşte bu da yenilikçi ürün ve fikirlerin hayata geçirilmesinin önünde büyük bir engel.
Son yıllarda tüm dünyada ses getirebilecek yeni fikirlerin genelde küçük şirketlerden çıkması da biraz bundan. Hızlı karar alabilmeleri, değişime çabuk ayak uydurmaları fikir üretme konusunda küçük şirketleri daha avantajlı hale getiriyor.
Steve Jobs birçok anlamda Apple ve Apple ürünleri için büyük bir kayıp. Eksikliğinin de doldurulabileceğini sanmıyorum. Asıl kayıp ise bu ürünleri kullanan ve teknolojinin de basit olarak hayata uyarlanabileceğini görmüş kullanıcılar cephesinde olacak.
Steve Jobs, Apple’ın Kendisiydi
– Atalay Keleştemur
Benim için Apple, aslında Steve Jobs’ın kendisiydi. Açıkçası bir Linux kullanıcısı olduğum için ne Mac OS’un o muhteşem animasyonlu grafiklerine, ne de güvenlik ve hızına diğer pek çok kullanıcı gibi gıpta ederek bakmıyordum. Dahası Mac kullanıcılarının hava atarak kullandığı pek çok özelliği gördüğümde, bu zaten Linux’da yıllardır var diye gülüp geçiyordum.
Şu an da hala Linux kullanıyorum ve Mac OS X kullanıcılarını yine kıskanmıyorum. Ancak Steve Jobs’ın muhteşem zekası ve tasarım gücü sayesinde ortaya çıkan iPod, iPhone ve iPad gibi ürünler için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Bugün her ne kadar Android’li cihazlar olsa da iPhone’un dokunmatik ekranlar için üretilen pek çok özelliği ve daha da önemlisi iOS, yine bir Steve Jobs başarısıdır.
Bugünkü kullanım ve tasarıma uzak sayılabilecek tablet PC’ler uzun yıllardır kullanılıyordu. Ancak iPad ile birlikte kullanım alanı oldukça büyüdü. Daha sonra da diğer tabletler peşi sıra çıkmaya başladı. Belki de Google olmasaydı, daha doğrusu Android işletim sistemi olmasaydı iPad’in başarılı bir rakibi dahi olmayacaktı. İşte bu saydığımız tüm ürünlerin arkasındaki isim Steve Jobs’ın kendisiydi. Bu ürünlerin en büyük özelliğiyse inovatif olmasaydı.
Steve Jobs bu dünyadan göçmesine rağmen Apple yaşamaya devam edecek. Ancak bundan sonra yenilikçi, devrim niteliğinde ürünler yapabilecek mi işte o merak konusu. Yakın bir zamanda Steve Jobs’sız yapılan iPhone etkinliği ve tanıtılan iPhone 4S belki de bu sorunun cevabını taşıyordur.
shiftdelete.net