Dünya’nın Eşiğinde Olduğu Büyük Devrim: Endüstri 4.0

Bilim Teknoloji
18. Yüzyılda İngiltere’de başlayıp, önce gelişmiş ülkelere, oralardan da tüm dünyaya yayılmış olan ”sanayi devrimi” kuşkusuz ki insanlık tarihine makas değiştirten en önemli olayları...
EMOJİLE

18. Yüzyılda İngiltere’de başlayıp, önce gelişmiş ülkelere, oralardan da tüm dünyaya yayılmış olan ”sanayi devrimi” kuşkusuz ki insanlık tarihine makas değiştirten en önemli olayların başında yer almaktadır. Başlangıcından günümüze dek Sosyo-Politik ve Sosyo-İktisadi ilişkileri kökünden değiştirip yeniden yapılandıran sanayi olgusu duruk bir yapıda kalmayarak, sahip olduğu dinamizmle aşamalardan geçerek sürekli olarak yenilenmiştir. Habere konu alan Endüstri 4.0 kavramı dört aşamadan geçmiş olan sanayi olgusunun en ileri, en güncel ve en son halidir. Büyük değişimlerin eşiğinde olan dünyayı anlama hususunda Endüstri 4.0 kavramının ne olduğunu anlamak hayati bir öneme haizdir. Gelin bu kavrama daha yakından bakalım.

Endüstri 4.0’ın Temel Amacı Ve Üzerinde Yükseldiği Temeller

Endüstri 4.0’ın en temel amacı mevcut teknolojik sistemleri bir araya toplayıp, topladıklarına yenilerini de ekleyerek endüstriyel üretim süreçlerine yeni bir anlam ve amaç kazandırmaktır. Bununla birlikte akıllı yazılımlarla donatılmış bir takım sistemleri birbirleriyle entegre ve koordineli bir şekilde çalıştırmak Endüstri 4.0’ın başlıca amaçları arasındadır. Bu hususları belirttikten sonra Endüstri 4.0’ın hangi temeller üzerinde yükseldiğine değinelim. ”Nesnelerin interneti”, ”hizmetlerin interneti”, ”siber-fiziksel sistemleri” olarak isimlendirilen bu üç husus Endüstri 4.0’ın sac ayaklarıdır. Bu kavramı anlamak için bu üç hususu anlamak hayati bir önem arz etmektedir. Bu yapıya göre endüstriyel üretimde kullanılan makineler birbirleri koordineli ve entegre bir şekilde iletişime geçecek, veri analizleri yapacak, gerektiğinde insanlara haber verecektir. Makinelerin birbirleri ile iletişimi yine kablosuz bir şekilde sensörler vasıtasıyla gerçekleşecektir. Tüm bunlarla amançlanan şey makinelerin ”az maliyet çabuk üretim” esasına çalışmasını göre sağlamaktır.

Endüstri 4.0’ın Hayatımıza Katacağı Yenilikler

Robotların endüstriyel üretim süreçlerinde başrolde olmasından sebep Endüstri 4.0 öncülü olan sanayi akımlarından keskin bir şekilde ayrılmaktadır. Bu sistemde makinelerin yönetimi, verilerin değerlendirilmesi, üretim kararlarının alınması robotlar tarafından gerçekleştirilecektir. Buna paralel olarak Endüstri 4.0 sisteminin hayatımıza sokacağı yeniliklerden birisi ise ”hiç kapanmayan fabrikalardır”. Bu fabrikalarda insan olmayacak ve 24 saat boyunca asla dinlenme ihtiyacı olmayan robotlar ve robotların komuta ettiği makineler sürekli üretim halinde olacaktır. İnsansız ve robotların yönettiği bu fabrikalarda imalat kesintisiz olarak sürdüğü için üretim muazzam boyutta artacak ve bu durum dünya ekonomisine büyük artı değerler sağlayacaktır.
Bu sistemin hayatımıza sokacağı yenilikleri anlatırken üç boyutlu yazıcıları da değinmek oldukça önemlidir. Üç boyutlu yazıcı teknolojisi insanların gündelik tüketim hayatında gereksinim duyduğu pek çok ürün evlerde ve bir ticari işletmeye bağlı kalmaksızın kolay bir şekilde üretilebilecektir.

Endüstri 4.0’ın İlkeleri

Endüstri 4.0 olgusu çalışma ve iş ilişkilerine bir takım yeni prensipler getirecektir. Bu prensipleri ise şu şekilde sıralamak mümkündür:

1-) Karşılıklı Çalışabilirlik: Bu ilke endüstriyel üretim süreçlerinde beraber çalışan insan ve robotların birbirlerine entegre ve koordine çalışmasını esas alır. Buna göre insanlar robotları uzaktan komuta etmekteyken, robotlar çözemedikleri sorunları insanlara bildirmektedir.

2-) Sanallaştırma: Endüstriyel üretim süreçlerinde birlikte olan insan ve robotlar arasında ki münasebetin fiziksel ortamda değilde sanal ortamda gerçekleşmesini esas alır.

3-) Özerk Yönetim: Fabrikalarda ki robot ve makinelerin dış bir müdahale olmaksızın kararlar alarak çalışabilmektedir.

4-) Gerçek-Zamanlı Yeteneği: Üretim verilere dayanmaktadır.Veriler Değiştiği zaman doğrudan üretime müdahale edilmekte ve üretim yeniden şekillendirilmektedir. Çünkü Endüstri 4.0’da sistemdeki tüm veriler tek elde birikir. Karmaşık bir bilgi yığını yoktur. Gereksiz ve zamansız üretim yapılmaz. Sistem içerisinde meydana gelen aksaklık fark edilir.

5-) Hizmet Oryantasyonu: Robotlar herkese anında ulaşabilir

6-) Modülerlik: Esneklik olarak da bilinen bu kavram içerisinde fabrika sisteminde ki değişiklikler daha kolay yapılabilmektedir. Örneğin fabrika üretim program ve planında bir değişikliğe gitmek isterse, fabrika bünyesinde makineler basit programlar vasıtasıyla yeni planlara kolaylıkla entergre olabilmektedirler. Mevcut endüstriyel sistem içerisinde bu tarz değişikliklerde fabrika veya içerisinde ki üretim araçlarının toptan değişmesi ve yenilenmesi gerekir.

Endüstri 4.0’ın Avantaj Ve Dezavantajları

Tüm hususları belirttikten sonra son olarak Endüstri 4.0’ın avantaj ve dezavantajlarından bahsedelim.
Üretim araçlarının tamamen otomatikleşmesinden sebep üretim muazzam hızda artacaktır. Arızalar gerçekleşse bile sistemde ki arızlara ivedilikle tespit edilip çözümler üretilecektir. üretilen ürünlerin sayısal fazlalığından ziyade kalitesi üzerinde daha çok durulacaktır. Üretim süreçlerinde ortaya çıkan maliyetler en asgari düzeye indirgenecek, kocaman fabrikalardan ziyade küçük üretim araçları daha ön planda olacaktır. Gelişen teknolojiler fiziksel ortamdaki fiziksel teması zorunluluğunu ortadan kaldıracak, fabrikalar, evler uzaktan izlenebilecek ve yapılması gereken işlemler uzaktan kolaylıkla yapılabilecektir.

Ancak Endüstri 4.0’ın büyük dezavantajlar getireceği hususu, kimsenin yüzleşmekten asla kaçamayacağı gerçeklerin başında gelmektedir.

Endüstri 4.0 ile hizmet, sanayi, tarım sektöründe gerçekleşen otomasyonlaşma ile birlikte insan emeğine duyulan ihtiyaç önemli oranda kalkacaktır. Bu durum milyonlarca insanın geri dönüşü olmayacak bir şekilde istihdamdan dışlanması anlamına geldiği için muazzam bir işsizlik sorununun ortaya çıkması ihtimalini oldukça güçlendirmektedir. Dünya nüfusunun bir bölümünün Endüstri 4.0 ile gelişen yeni iş sahalarında istihdam edilmesiyle işsizlik sorununa kısmi bir çözüm üretilebilse de teknoloji kaynaklı işsizlik yeni düzenin en baş sorunlarının arasında yer almayı sürdürecektir.