Yerli rüzgar türbinleri geliyor

Araştırma
Sabancı Üniversitesi’nin Proje Yöneticisi ve Mekanik Sistemler sorumlusu olduğu Milli Rüzgar Enerji Sistemleri (MİLRES) projesi, düzenlenen bir toplantı ile kamuoyuna tanıtıldı. İstanbul Ulaşım AŞ’de ...
EMOJİLE

Sabancı Üniversitesi’nin Proje Yöneticisi ve Mekanik Sistemler sorumlusu olduğu Milli Rüzgar Enerji Sistemleri (MİLRES) projesi, düzenlenen bir toplantı ile kamuoyuna tanıtıldı.

İstanbul Ulaşım AŞ’de gerçekleştirilen toplantıya Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve İTÜ’den yetkililer katıldı. Sabancı Üniversitesi MDBF Öğretim Üyesi ve MİLRES Proje Yöneticisi Mahmut Akşit yaptığı sunum ile MİLRES projesi hakkında bilgi verdi.

Yerli

Prof. Dr. Akşit’in verdiği bilgiye göre, Temmuz 2011’de başlayan MİLRES Projesi, müşteri kurumu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olan ve TÜBİTAK Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Projeleri Destekleme Programı (1007 Programı) tarafından tamamen yerli imkanlarla desteklenen bir projedir.

Projenin birinci aşamasında 9 değişik üniversiteden ve kurumdan 20’si Sabancı Üniversitesi’nden olmak üzere 98 araştırmacı ile 13’ü Sabancı Üniversitesi’nden olmak üzere 23 lisansüstü öğrenci görev alıyor. MİLRES Projesi’nde tüm bileşenlerin üretimi, montajları ve yer testleri tamamlanırken, Haziran ayı içerisinde saha kurulumu yani bir tane 500kW gücünde prototip türbin kurulumu yapılarak devreye alınacak. Projenin 2.ci aşamasında ise 2.5MW gücünde yine bir adet türbin kurulacak. Bu türbinler Terkos gölünün kıyısındaki İSKİ tesislerinin arazisine kurulacak ve bu tesisteki pompa istasyonunu besleyecek

Projede endüstriyel ölçekte 2,5 MG gücünde rüzgar türbinlerinin tamamen özgün ve yerli teknoloji ile geliştirilmesi ve prototipinin üretilmesi hedefleniyor.

Yerli

Projeyle, tasarımı ve teknolojisi Türkiye’ye ait, özgün ve dünya standartlarında rekabetçi bir rüzgar sanayinin kurulması için gereken altyapıyı oluşturmak, uzun dönemde toplam 40 Gigavat rüzgar enerjisi kapasitesi kurulumu için yurt dışına çıkması beklenen toplam 40 milyar dolar civarındaki kaynağın yüzde 25’inin yerli türbin teknolojileri ile karşılanıp 10 milyar dolar ulusal kaynağın yurt dışına çıkmasını önlemek, Türkiye’de rüzgar türbini alt sistemlerinin üretim ve test altyapısının geliştirilmesi, Türk sanayici ve işçilerine iş olanaklarının sağlanması, bu alanda işgücünün de yetiştirilmesiyle, yerli üretimin canlandırılması ve benzer pazarlara ihracat potansiyelini değerlendirmek, rüzgar santralleri için; kule, kanat, jeneratör ve ilgili güç elektroniği sistemlerini geliştirmek amaçlanıyor.

Toplantıda konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık: “Rüzgar enerjisi, Türkiye’de hızla gelişen bir konu ama maalesef teknolojiyi tamamen ithal ediyoruz. Teknolojiyi üreten olmak Türkiye’nin en önemli hedeflerinden biri. Türkiye’nin en fazla ihtiyaç duyduğu alan olan enerjide özellikle dışa bağımlılığı azaltacak yatırımlar Türkiye için öncelikli stratejik yatırımlardır. Bu teknolojinin yerlileşmesi ile yaklaşık 15 milyar dolarlık bir döviz Türkiye’de kalacak. Proje ile doğrudan 100 bin kişilik, dolaylı olarak da 250 bin kişilik bir istihdam sağlanacak” diye konuştu.

Yerli

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da bugüne kadar yerlileşme ve yerli üretimle alakalı yaptıkları her protokolün faydalı sonuçlar getirdiğini belirterek, bunun Türkiye’nin sanayisi açısından son derece önemli olduğunu söyledi.

Bakan Yıldız, şu anda işletme halinde yaklaşık 4 bin megavatlık, inşa halinde ise 2 bin megavatlık rüzgar santrali bulunduğu bilgisini vererek, şunları kaydetti:

“Bizim, işletme giderlerini düşürürken, yatırım maliyetlerini cari açığı olumsuz etkileyecek şekilde bir eylemde bulunmamamız lazım. Geçenlerde yatırımcımızın siyasi istikrara duyduğu güvenin, enerji sektör politika ve stratejilerine duyduğu güvenin bir eseri olarak rüzgarla alakalı 3 bin megavatlık arza çıktık, 43-44 bin megavatlık talep geldi. Bu hem ülkemizin siyasi istikrarına hem de enerji sektörüyle alakalı yapılanmaya çok önemli bir destek anlamına geliyor. İş bununla bitmeyecek bu gelişecek, büyüyecek.”

Hem özel sektörün hem de akademisyenlerin bu pazarın yerli kaynaklarla doldurulmasına mutlaka katkıda bulunmaları gerektiğini vurgulayan Yıldız, “Bir traktör yaklaşık 5 bin parçadan, binek araba 10 bin 200 civarında parçadan, nükleer güç santrali ise 515 bin parçadan oluşuyor. Bunların hepsini biz yapacağız. İsterse 10 yıl, isterse 20 yıl sürsün ama sonuçta bir genç kardeşim bizim yaşlarımıza geldiğinde artık bütün bunların hepsi yerli kaynaklardan yapılmış olacak” diye konuştu.