Türkiye’de aktif 485 fay hattı var

Araştırma
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Jeoloji Bölümü öğretim üyesi ve AFAD Danışma Kurulu üyesi Prof. Dr. Orhan Tatar, basın toplantısı düzenleyerek Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde meydana gelen 5,1 büy...
EMOJİLE

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Jeoloji Bölümü öğretim üyesi ve AFAD Danışma Kurulu üyesi Prof. Dr. Orhan Tatar, basın toplantısı düzenleyerek Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde meydana gelen 5,1 büyüklüğündeki deprem ve Türkiye’deki durum hakkında bilgiler verdi. Dünden itibaren Ayvacık ve civarında yaklaşık 50 artçı depremin daha yaşandığını belirten Prof.Dr. Tatar, sarsıntıların bir kaç ay sürebileceğini söyledi. Tatar, “Çoğunlukla ana şokun kuzey, kuzeydoğusunda yoğunlaşmış yaklaşık 50 civarında bir artçı deprem oldu. Bunların içerisinde en büyüğü 3,6 büyüklüğünde. Bu beklenen bir durum. Özellikle 5 büyüklüğündeki bir depremden sonra önümüzdeki günlerde 4 ve üzeri büyüklükte artçı depremlerin olması mümkün. Bu tabi depremi meydana getiren fay, 2017 yılının Şubat ayında daha batıda meydana gelen depremle aynı fay üzerinde olan bir kuşak. Bu artçı sarsıntılar bir süre daha devam edebilir. Yapılacak olan şey paniğe kapılmadan, özellikle hasar görmüş binalardan biraz uzakta bulunmak. Özellikle artçı depremlerin olduğunu hissettiklerinde de olabildiğince kendilerini güvenli yerlerde tutarak bu süreci atlatmaları mümkün” dedi. 

‘TÜRKİYE’DE 485 AKTİF FAY VAR’

Türkiye’de deprem riski oluşturabilecek 485 aktif fay hattının olduğunu ve bu sayının yapılan çalışmalarla daha da artabileceğine vurgu yapan Tatar, “Tabi bu deprem ilk başta İstanbul ve Marmara Bölgesi’ni getiriyor akıllara. Özellikle vatandaşlarımızın merak ettiği hususlardan biri bu. Marmara Denizi içerisinde 1999 depreminden sonra kırılmayan bir takım aktif faylar var. Marmara depremi diye adlandırdığımız depremle dün Ayvacık’ta meydana gelen depremin bir ilgisi yok. Tamamen farklı bir kuşak ve fay üzerinde olduğu için, bu meydana gelen Ayvacık depreminin olası Marmara depremini oluşturacak fayları tetiklemesi mümkün değil. Bunu çok net olarak söylemek mümkün. Ancak Türkiye diri fay haritasına baktığınızda, daha yerelden daha geniş açıyla bölgesel olarak baktığınızda, aslında Ayvacık’ın hemen güneyinde Edremit Körfezi’ni sınırlayan, bizim Edremit fayı diye adlandırdığımız bir fay bu bölge için potansiyel başka bir deprem kaynağı. Marmara Denizi’nin içerisinde hem doğusunda hem batısında kalan bölümlerde kırılmamış yaklaşık 130 kilometre uzunluğunda bir hat var. Bu hat tabi önümüzdeki yıllarda olası olarak 7 ve üzeri büyüklükte bir deprem üretme potansiyeline sahip olan faylardan meydana geliyor” diye konuştu.

’68 İLDEN FAY HATTI GEÇİYOR’

Türkiye’nin 81 ilinin 68’inden aktif fay hattı geçtiğine dikkat çeken Prof.Dr. Tatar, “Ülkemizin her yerinde deprem üretebilecek aktif fayların olduğunu görebiliyoruz. Bugün 5,5 ve üzeri büyüklükte deprem üretebilecek diri fay sayısı Türkiye’de 485 civarında. Bu çok ciddi bir rakam. Yani 5,5 büyüklük dediğimiz kavramda bu depremler her zaman oluyor. Bunların bir bölümünü biz hissediyoruz. 4,5 ve üzerinde ise bunları hissetmek daha rahat olabiliyor ama bir deprem 5,5 ve üzerinde bir büyüklükte meydana geliyorsa bu aynı zamanda yer kabuğunda kırılmalar da meydana getirebiliyor. Yani yüzeyde o kırıkları görebiliyorsunuz. Bu da tabi ayrı bir tehlike. Buna biz yüzey faylanması tehlikesi adını verebiliyoruz. Sınırları içerisinden diri fay hattı geçen il sayımız ise 68. Yani Türkiye’de 81 tane vilayet var, bunların 68’inin bir şekilde sınırları içerisinden aktif fay geçiyor. İçerisinden aktif fay geçen ilçe sayımız ise 400 civarında. Bugün Türkiye’deki ilçelerin sayısı yaklaşık 922 civarında. Dolayısıyla yüzde 45 civarında ilçemizde de aktif fayların olduğunu söyleyebiliyoruz. Tabi belde, köy bazına indirdiğimizde ise rakamlar 6, 7 bin civarına ulaşıyor. Bu ne anlama geliyor. Hakikaten ülkemizin her yerinde dün Ayvacık’ta olduğu gibi bu büyüklükte veya daha büyük depremlerin olma potansiyeli olan faylar var. Bu yüzden depremle yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

 

 

 

Kaynak: Yeniçağ