Online yaşamın esiri olmayın!

Araştırma
Her şey çok hızlı gelişiyor. Bu durmak bilmeyen online dünyanın, adapte olacağım diye esiri de olabilirsiniz. Offline dünyanın güzelliklerini es geçmeden yaşayabilmeniz için önerilerimiz var… Fa...
EMOJİLE

Her şey çok hızlı gelişiyor. Bu durmak bilmeyen online dünyanın, adapte olacağım diye esiri de olabilirsiniz. Offline dünyanın güzelliklerini es geçmeden yaşayabilmeniz için önerilerimiz var…

Facebook’a, Twitter’a, e-mail’lere ve web’in diğer nimetlerine biraz ara verip, gerçek hayatın keyfini çıkarmaya ne dersiniz? İnternet artık yaşamımızın önemli bir parçası, hatta neredeyse 7/24 internete bağlı olduğumuz bir çağda yaşıyoruz. İşimizi, sosyal hayatımızı ve aktivitelerimizi bile internet üzerinden yönetiyoruz. öyle ki e-mail’lerimizden, tweet’lerden, sosyal ağ statü güncellemelerinden ayrı kaldığımız kısa süreli kesintiler bile anında kabusa dönüşüyor.

Bununla birlikte internet aracılığıyla edindiğimiz bilgiler o kadar fazla ki online yaşamı düzenlemediğimiz taktirde, içinde debelenip durduğumuz bilgi havuzunda boğulmak ve dolayısıyla gerçek hayatı ıskalamak an meselesi. Aslında yapmamız gerek tek şey, online yaşamla aramıza biraz çizgi çekmek ve offline dünyanın zenginliklerinin biraz daha farkına varmak. Peki bunu nasıl başaracağız? Belki de işe farkında olmadan içine çekildiğimiz online aktivitelerimizi basitleştirerek başlayabiliriz.

Hesaplarınızı azaltın

Kuşkusuz sizin de herkes gibi farklı amaçlarla açılmış (iş, aile, arkadaşlar, vs.) çok sayıda sosyal ağ ve e-mail hesabınız var. Onların her birini sürekli kontrol etmenin, hepsi için farklı şifreler girmenin, farklı şifreleri hatırlamak zorunda olmanın ve onları yönetmenin ne kadar çok zamanınızı aldığını bir düşünsenize… Başta da söylediğimiz gibi online yaşamın karmaşasından biraz olsun kurtulmak istiyorsanız, minimalist bir yaklaşım benimsemeniz şart. Bunu yapmak için hem e-mail hem de sosyal ağ tarafında en fazla ikişer hesap kullanmaya çalışın. Nasıl olsa herkes, her yerde, hemen hemen aynı şeyleri paylaşmıyor mu? Ayrıca tüm sosyal ağlara tek bir masaüstü uygulaması üzerinden erişmek de hesaplarınızı kontrol etmenizi kolaylaştıracaktır.

Anlık mesajlaşma programlarını tek bir yerde toplayın

Arkadaşlarınızla haberleşmek ya da gün içinde bir iki lafın belini kırmak için herkes gibi siz de MSN ve Gtalk gibi anlık mesajlaşma uygulamalarını kullanıyorsunuz. Bu uygulamaların birden fazlasını kullanmanızın ana nedeni de tabii ki herkesin sizinle aynı mesajlaşma uygulamasını kullanmıyor oluşu. Aslında sürekli bir uygulamadan diğerine geçmemenin kolay bir yolu var: Tüm hesapları Meebo Messenger ya da e Buddy gibi web tabanlı tek bir servis üzerinde toplamak. Bu hizmetler sosyal ağ hesaplarınız da dahil olmak üzere kayıtlı olduğunuz tüm farklı uygulamaları bir araya getirerek, sizi büyük bir dertten kurtarıyorlar. Böylelikle arkadaşlarınıza ya da iletişimde olduğunuz kişilere ulaşmak için hesaplarınızın her birine teker teker giriş yapmanıza gerek kalmıyor

Güncellemeleri ve uyarıları yönetin

Eğer çok fazla kaynağa üye olduysanız, RSS beslemeleri bazen yorucu ve bunaltıcı olabilir. Aynı şey, yapılan son Facebook güncellemeleriyle ilgili telefonunuza gelen günlük uyarılar, uygulamalar için yeni eklentiler ve diğer servis güncellemeleri için de geçerli. Bu uyarılar geldiğinde büyük ihtimalle o an yaptığınız iş üzerindeki dikkatiniz dağıldığı için sinirleniyorsunuz. Eğer daha basit ve etkili bir içerik akışı istiyorsanız, gereksiz bilgilerin sizi bölmesine izin vermeyin. RSS beslemelerinden ihtiyacınız olmayanları çıkarın ve ayarlarınızı yeniden yapılandırarak, gelen içerikleri filtreden geçirin.

Dikkatinizi dağıtacak şeylerden uzak durun

Gün sonuna kadar yetişmesi gereken bir rapor üzerinde çalışıyorsunuz; ancak birkaç dakikada bir Facebook güncellemelerini görmek, son Tweet’leri okumak ya da kullandığınız chat uygulamasının yanıp sönen ışığına göz atmak için diğer pencereleri ziyaret etmekten de kendinizi alamıyorsunuz. özellikle de yapmanız gereken iş gerçekten sıkıcıysa… Oysa sizi oyalayan şeyler yerine tüm dikkatinizi işinize verseydiniz, muhtemelen o sıkıcı rapordan çoktan kurtulmuş olacaktınız.

Sosyal ağlar bilgi almak açısından yararlı olsa da, sürekli bağlı kalma isteği bağımlılığa dönüşürse, bunun size yarardan çok zararı dokunabilir. Bu nedenle kendinize bir söz verin ve işinizi bitirmeden Facebook’daki son dedikodulara göz atmayı yasaklayın. Twitter, Facebook ve sörf için günün belli bir zamanını ayırın ve bu saatler haricinde dikkatinizi onlarla dağıtmayın. Günün sonunda tüm işlerinizi bitirdikten sonra bu sitelere rahat kafayla girmek, hem çok daha eğlenceli hem de sağlıklı olacaktır.

Gereksiz e-mail listelerinden çıkın

İnternet üzerinden bir şeyler satın aldığımızda ya da bazı ürün ve hizmetleri kullanmak için kayıt olduğumuzda, genelde çok sayıda e-mail listesine de abone oluruz. Bu, müşterileri çıkacak ya da yeni çıkmış ürünlerden haberdar etmek için markaların kullandığı pazarlama yöntemlerinden biridir. Fakat bir süre sonra gelen kutusunu dolduran e-mail’lerin çoğunun gereksiz olduğunu fark ederiz.

Oysa ilk abone olduğumuzda gerçekten ihtiyacımız olan bilgilerin bize gönderileceğini düşünmüştük. Bu durumda çoğu kişinin ilk yaptığı hareket, gönderenin kim olduğunu gördükten sonra gelen e-mail’leri silmektir. Oysa her gün e-mail temizliği yapmak yerine, onlardan tek seferde kurtulmayı neden denemiyorsunuz? Bunun için tek yapmanız gereken tek bir tuşa basarak bülten aboneliğinden çıkmak. Gelen kutunuzu dolup taşan spam’lerden kurtardığınız ve karşınızda sadece okumak istediniz e-mail’leri gördüğünüz zaman ne kadar ferahladığınızı anlayacaksınız

Gelen kutusunu temizleyin

Gereksiz e-mail’lerden kurtulmakla, gelen kutusunu temizlemek birbirinden tamamen farklıdır. Eğer kalması gerekiyorsa okuduğunuz e-mail’leri ilgili klasörlere taşıyın ve gelen kutusunu daima temiz tutmaya çalışın. Burada sadece okunmamış e-mail’ler olsun.

Bu temizliği yapmak ilk başta zor görünse de belli bir disipline oturttuktan sonra, bir alışkanlık haline gelecektir. Sizi ilgilendiren bir ileti geldiğinde anında harekete geçin – okuyun, yönlendirin, bir klasöre aktarın, iki kere kontrol edin- yani onunla bir şekilde işinizi bitirin. Bir sonraki e-mail bombardımanına kadar gelen kutusunu boşaltmak size inanılmaz bir rahatlama sağlayacaktır. Bu sistemi bir kez oturttuktan sonra, eski iletilere tekrar geri dönmek zorunda kalmayacak, çok daha sade bir gelen kutusunun keyfini süreceksiniz.

Şifre yöneticisi kullanın

Birden fazla hesabınız varsa, büyük ihtimalle hatırlamak zor olacağı için aynı kullanıcı adını ve şifreyi kullanıyorsunuzdur. Oysa e-mail hesabınızın hack’lenmesi durumunda diğerlerinin de aynı saldırıdan etkilenebileceği düşünüldüğünde, aynı şifreyi kullanmak pek de güvenli bir yöntem sayılmaz. Bu durumda farklı şifreleri hatırlamak için şifre yöneticilerinden (password managers) faydalanabilirsiniz. üstelik bu tarz programlar, yazmanız gerekmeden şifrelerinizi yerleştirdikleri için sizi keylogger’lara (bilgisayarda MSN, banka şifresi ya da diğer önemli bilgilerinizi çalmak için oluşturulan yazılım) karşı da korurlar. Dahası bu programların pek çoğu, karşınıza çıkan uzun web formlarını doldurmak konusunda da size yardımcı olurlar. Kısacası hesaplarınızın güvende olmasını istiyorsanız, bilgisayarınıza bir şifre yöneticisi kurmayı ihmal etmeyin

Molalarınızı ve boş günlerinizi belirleyin

7/24 internete bağlı yaşıyorsanız, kendinizi boş zamanlarınızda bile e-mail’lerinizi kontrol ederken ya da sörf yaparken bulabilirsiniz. Oysa herkesin biraz nefes almaya ihtiyacı vardır. Yoğun çalışıyor olsanız bile günde bir saatinizi ya da en azından haftasonunun bir gününü online hayattan uzak geçirmeye çalışın. Kendinize farklı aktiviteler için zaman ayırdığınızda ve çevrenizdeki insanlarla konuşmak için vakit yarattığınızda, kendinizi çok daha yaşam dolu ve enerjik hissedeceksiniz.

Sonuç olarak bilgisayar ekranının önünde gerçekleştirdiğiniz hiçbir şey, gerçek hayatta yapılacak bir aktivitenin yerini tutamaz. Bu nedenle online yaşamın günlük hayatınızın önüne geçmesine izin vermeyin ve hayattaki mucizelerin tadını çıkarın.