Omega 3, bilinçli tüketilmeli

Araştırma
Omega-3 serisi uzun zincirli çok doymamış yağ asitlerinden Pufa, Epa ve Dha’nın insan sağlığına olan yararlı etkilerinden dolayı, modern beslenmenin bir parçası olarak görüldüğünü hatırlatan Özy...
EMOJİLE

Omega-3 serisi uzun zincirli çok doymamış yağ asitlerinden Pufa, Epa ve Dha’nın insan sağlığına olan yararlı etkilerinden dolayı, modern beslenmenin bir parçası olarak görüldüğünü hatırlatan Özyurt, "Omega-3 serisi yağ asitlerinin temel kaynakları balık yağlarıdır. Bu nedenle balık yağları sağlıklı ve dengeli beslenmek isteyen tüketiciler için büyük önem taşımaktadır. Pek çok araştırmacı balık yağlarından elde edilen Pufa’ların koroner kalp hastalıkları, kanser, romatoid aritirid, astım, alzheimer gibi birçok hastalığın önlenmesi ve tedavisinde önemli etkileri olduğunu bildirmişlerdir." dedi.

İngiltere Beslenme Kuruluşu’nun dengeli ve sağlıklı bir beslenme için tüketilen diyetlerin günde en az 0.2g Epa+Dha içermesi gerektiğini önerdiğini vurgulayan Doç. Dr. Gülsün Özyurt, yazılı açıklamasında, "Yani bu haftada yaklaşık 1.5 g’a denk gelmektedir.

Ancak tedavi amaçlı kullanım için ise daha yüksek dozlarda tüketim gerekmektedir." ifadesini kullandı. Avrupa’da yıllık balık tüketim oranı kişi başına yaklaşık 22 kg. olduğunu aktaran Özyurt, pek çok Batı diyetinde günlük Epa ve Dha alımının bahsedilen oranların altında olduğunu bildirdi. Türkiye’de ise yıllık kişi başına balık tüketim oranının (7.59 kg/kişi) Avrupa topluluğu ülkelerinden çok daha az olduğuna işaret eden Özyurt, "Bu nedenle Batı ülkeleri ve bizim ülkemizde balık yağı kapsül veya şurupları ile diyet takviyesi ?-3 Pufa’ların alımını sağlamada alternetif bir yol olarak görülmektedir. Ülkemizde bu ürünler özellikle kardiovasküler hastalığı bulunanlar ve çocuklarının bağışıklık sistemi ve beyin gelişimini desteklemek isteyen anneler tarafından tercih edilmektedir." bilgisini verdi.

Balık yağlarının çoklu doymamış yağ asitlerinin önemli bir bölümünü oluşturan Epa ve Dha oranının balık türü, boyutu, yaşı, seksüel olgunluğu gibi içsel faktörlerin yanında besin bolluğu, avlanma sezonu ve bölgesi gibi dış faktörlerin etkisi altında bulunduğuna dikkat çeken Özyurt, şöyle devam etti: "Yani her somon balığının ?-3 içeriği aynı değildir.

Satın aldığımız balık yağı şurup veya hapının etiketi yağ asiti bileşimini yansıtmalıdır. Aksi takdirde, yanlış etiketlemeler önerilen günlük dozların karşılanmasında bazı zorluklara neden olabilmektedir. Balık yağı ürünleri gelişmiş ülkelerde ticari ölçekte üretilmektedir. Ancak kimi zaman bu ürünlerde bazı oksidize bileşenler tespit edilmektedir. Oksidize yağların birçok hastalığın gelişmesinde önemli bir rolü olduğu bilinmektedir. Son çalışmalar diyetle birlikte çok düşük seviyede ve düzenli olarak alınan bu oksidize ürünlerin, ateroskleroz ve tromboz gelişimine neden olduğunu ortaya koymuştur. Bu nedenle, sağlıklı ve dengeli beslenmek için tüketeceğimiz balık yağı ürünlerinin bu bileşenleri içermemesi önemlidir."

TÜKETİCİ GERÇEK BALIK YAĞI FARZ EDİYOR

Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nde yapılan bir araştırmada, eczanelerde satılan balık yağı kapsül ve şuruplarından alınan örneklerde ürün üzerinde belirtilen etiket bilgilerinin, içerdiği toplam ?-3, Epa ve Dha oranlarının genel olarak yansıtıldığının belirlendiğini kaydeden Doç. Dr. Özyurt, şunları söyledi: "Ancak bunların arasında etiketinde belirtilenden daha az seviyede olan ürünlerle de karşılaşılmıştır. Balık yağları bitkisel yağlardan farklı bir karakteristiğe sahiptir.

Uzun zincirli yağ asitleri pek çok bitkisel yağda nadiren yüzde 5 civarında ve genellikle de daha az düzeylerde bulunur. Yapılan bu araştırmada bir kapsülde yüzde 40 civarında linolenik asit bulunurken, yüzde 4 Epa ve yüzde 2 civarında Dha olduğu belirlenmiştir. Bu durumda bu ürünün az veya hiç balık yağı içermediği söylenebilir. Ancak üretici firma ürün üzerinde hiçbir şekilde balık yağı içerir ve benzeri bir ifade kullanmamıştır. Ürünün isim benzerliği ve aynı ürün portföyü içerisinde satışa sunumu veya eczanedeki görevlilerin yanlış yönlendirmesi sonucu pek çok tüketici bu tip ürünleri gerçek balık yağı farz ederek satın almaktadır. Gerçekte satılan bu ürünlerdeki düşük fiyat farkı da içeriğini yansıtmaktadır."

"SAĞLIK YARARI BEKLERKEN ZARAR GÖRMEYELİM"

Yüksek doymamışlık derecelerinden dolayı balık yağları oksidasyona yani acılaşmaya karşı çok hassas olduğunun altını çizen Özyurt, üreticilerin genellikle yağın hazırlanması ve depolanması sırasında bu problemden kaçınmak için oksitlenmeyi engelleyici maddeler kullandığını hatırlattı. Bununla birlikte, sıklıkla bazı oksidize bileşenlerin bu ürünlerde bulunabildiğine dikkat çeken Özyurt, tüketicilerin balık yağının ağır kokusu, jelatin kaplama veya tatlandırıcı kullanımı nedeniyle bunu fark etmeyebildiğini söyledi.

Serbest yağ asitleri, peroksit, anisidin ve totox değeri gibi testler yağların kimyasal kalitelerini belirlemede sıklıkla kullanılan yöntemler olduğunu aktaran Özyurt, "Tüketime sunulan balık yağlarının anisidin değerinin 20’nin, totox değerinin ise 26’nın atında olması gerekmektedir. Piyasada satışa sunulan bazı balık yağı kapsül ve şuruplarının anisidin ve totox değerinin sırasıyla kapsüllerde ‘5-9’ ile ‘7-17′, şuruplarda ise ’21-26′ ile ’35-38’ arasında olduğu bulunmuştur. Bu sonuçlara göre balık yağı kapsülleri kabul edilebilir sınırlar içerisindeyken, balık yağı şurupları bu limitleri aşmış olduğu görülmektedir. Oksidize ürünlerin balık yağlarının yararlı etkisini azaltmasına karşı düzenli denetlemelerin yapılması ve tüketicilerin özellikle bu ürünlerin son kullanım tarihlerine dikkat etmeleri gerekir." uyarısını yaptı.

Cihan