Japonya’da Mart ayında deprem ve tsunami felaketinin tetiklediği nükleer kriz, 1986 yılındaki Çernobil faciasından sonraki en büyük nükleer felaket.
Yaşananlar, nükleer santrallerin güvenirliliği konusundaki tartışmaları alevlendirdi.
Almanya, bu felaket sonrasında, ülkedeki tüm nükleer reaktörleri 2 bin 22’ye kadar kapatma kararı alırken, İtalya’da nükleer enerjiye yasak getirilmesi için referanduma gidildi.
Ancak Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı başkanına göre, dünyada uzun vadede nükleer enerji kullanımının artması bekleniyor.
Özellikle hızlı büyüyen ekonomileriyle paralel olarak enerji oburu haline gelen Çin ve Hindistan, ilk akla gelen ülkeler..
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı başkanı, 2 bin 30’a yılına gelindiğinde dünyada faaliyetteki nükleer reaktör sayısının ciddi şekilde artmasının beklendiğini dile getiriyor.
Tahminler, artışın 90 ile 350 arasında olabileceği yönünde.
Dünya genelinde şu anda 432 nükleer reaktör bulunuyor.
En fazla reaktöre sahip ülkeler ise Amerika Birleşik Devletleri, Rusya ve Fransa.
Nükleer santrallere ilişkin endişeleri beraberinde getiren Fukuşima Dayiçi felaketinin yaşandığı Japonya’da ise, yeni Başbakan güvenlik kontrollerinin ardından nükleer santralleri faaliyete geçirme sözü veriyor.
Başbakan Noda, uzun vadede ise, nükleer enerjiye bağımlılığını azaltmak gerektiğini vurguluyor.
Trt.net.tr