Evrenin büyük bölümünü kapladığına dair bulgular olan ancak sırrı henüz çözülemeyen karanlık maddenin izinin bulunduğu Alfa Manyetik Spektrometresi (AMS) deneylerine Türkiye’den de 7 fizikçi katıldı.
ODTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü öğretim üyesi ve Avrupa Nükleer Araştırma Merkezinde (CERN) görevli Doç. Dr. Bilge Demirköz, AA muhabirine, Uluslararası Uzay İstasyonundaki (UUİ) dedektörün sunduğu verilerin, NASA ve CERN’de çalışan bilim insanlarınca dün değerlendirildiğini anımsattı.
AMS olarak adlandırılan yaklaşık 7 ton ağırlığındaki dedektörün, Mayıs 2011’de UUİ’ye monte edilerek, faaliyete geçtiğini belirten Demirköz, AMS’nin elde ettiği verilerle ilk kez evrendeki en büyük sırlardan birini keşfetmeye biraz daha yaklaşıldığını söyledi.
Demirköz, karanlık maddenin fizikteki en önemli gizemlerden birisi olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
”Evrenin kütle-enerji bütçesinin yaklaşık yüzde 25’inden sorumlu karanlık madde, dolaylı yoldan maddeyle etkileşimiyle gözlenebilmekte ancak doğrudan henüz gözlemlenemedi. Karanlık madde arayışı, AMS gibi uzay deneylerinin yanı sıra dünyada Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nda ve yer altındaki bazı laboratuvarlardaki deneylerde yapılmaktadır.”
Deney sonuçlarının uzayda kaydedilen en büyük karşıt maddeyi temsil ettiğini dile getiren Demirköz, ”Veriler, zamanla belirgin bir değişim ya da geliş yönü göstermemektedir. Bu sonuçlar, karanlık maddenin bozuşması sonucu oluşan pozitronlarla uyumludur” diye konuştu.
-”Karanlık maddenin izine rastlamış olma ihtimali yüksek”-
Demirköz, bulguların karanlık maddenin varlığını desteklediğini ancak başka bir kaynak olabileceğinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini anlatarak, şöyle devam etti:
”Karanlık maddenin izine rastlamış olma ihtimalimiz çok yüksek. Ama başka bir tekil kaynak da olabilir. Evrende bizim daha önce bilmediğimiz başka bir kaynak da çıkabilir. Sonuçta o da keşif. Ne olursa olsun bir şey keşfedilmiş durumda. Birkaç ay içinde daha net sonuçlar alacağımıza inanıyorum. Çok büyük bir başarı elde ettik. Deneyimiz uzayda, çok komplike. Aletimiz, 20 yıl boyunca uzayda olacak. Uluslararası Uzay İstasyonu yaşadıkça biz veri alacağız. Şu ana kadar hiçbir sorun çıkmadı. Çok mutluyuz, böyle devam ederse 20 yıl içinde istatistiklerimizi artıracağız.”
Evrenin yüzde 26,8’ini karanlık maddenin oluşturduğunu kaydeden Demirköz, yüzde 4,9’unun normal maddeden, yüzde 68,3’ünün ise uzayın genişlemesinden sorumlu kozmik karanlık enerjiden meydana geldiğini bildirdi.
-”Deneyin bir parçasıyız”-
Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun kendilerini desteklediğini kaydeden Demirköz, 6 asistanıyla uzaydan gelen verileri analiz ettiklerini ve deneyin bir parçası olduklarını bildirdi.
Demirköz, deneyin içindeki alt ekipler arasında yer almalarının kendilerine büyük bir sorumluluk yüklediğini dile getirerek, ”Deneyin parçası olmak ve uzaydan gelen verileri analiz etmek çok olağanüstü. Aynı zamanda Türkiye adına da çok büyük başarı” dedi.
NASA’nın 2002’de uzay mekiği uçuşlarını iptal etmesiyle sonlanma aşamasına gelen karanlık madde aramaları, bugün 16 ülkenin verdiği destekle devam ediyor.
AA