Google’a bakmak hafızayı zayıflatıyor mu?

Araştırma
Yapılan araştırmalarda insan beyni bilgiyi muhafaza etmek yerine, ona ulaşabileceği adrese odaklanıyor. Bu durumda internet, adeta harici bellek durumuna geliyor. İnternetteki arama motorları sayesind...
EMOJİLE

Yapılan araştırmalarda insan beyni bilgiyi muhafaza etmek yerine, ona ulaşabileceği adrese odaklanıyor. Bu durumda internet, adeta harici bellek durumuna geliyor.

İnternetteki arama motorları sayesinde, bilgiye ulaşmak yalnızca bir parmak hareketi kadar kolaylaştı. Merak ettiğimiz bir kitap, sevdiğiminiz bir yazarın hayat hikayesi ya da ünlü bir aktörün tüm filmleri… Bilimsel araştırmalar için de kütüphanelere kapanıp günlerimizi harcamak zorunda değiliz. Cebimize kadar inen teknolojik aletler, bizi bilgiye hızlıca ulaştırıyor. Peki bu büyük kolaylık hatırlama yetilerini köreltiyor mu? Amerikan Columbia, Madison Wisconsin ve Harvard Üniversitesi araştırmacıları, yayınladıkları raporda insanların, internet sayesinde hafızalarına daha az ihtiyaç duyduklarını saptadı. İnsan beyni artık bilgiyi hafızaya yüklemek yerine nerede bulabileceğine odaklanıyor ve bilgi yerine, bilgi kaynaklarını aklında tutuyor. Dolayısıyla insanlar interneti bir nevi harici bellek olarak kullanıyor.

Transaktif bellek

İnsanların kendi hafızasını devreden çıkarıp harici bellek kullanacağı fikri, ilk defa 1985 yılında Daniel Wegner tarafından ortaya atıldı. Amerikalı psikolog öne sürdüğü tezle internet teknolojisine ve sağlayacağı kolaylıklara yaklaşık 30 yıl önce atıfta bulunuyor. Wegner, ‘Transaktif bellek’ kavramı ile artık insanın biyolojik yapısı dışında işleyen bilgi biriktirme araçlarının varlığından bahsediyor.

Siencexpress.com sitesinde yayınlanan Betsy Sparrow, Jenny Liu ve Daniel M. Wegner’ın yaptığı ortak çalışmada yeni teknolojik gelişmelerin insan hafızasına ne gibi etkileri olduğu araştırıldı. Yapılan 3 ayrı deneyin sonuçları şöyle:

Bilgiye sahip olunsa da, kişiler bilgisayarın hafızasına kendi hafızalarından daha çok güveniyor.

Daha sonra kolayca erişilebileceği bilinen bir bilgi, elektronik ortamda kolaylıkla paylaşılabiliyor.

Kişiler, dış kaynaktan kolaylıkla bulabileceklerini düşündükleri bilgileri daha çabuk unuturken, yeniden erişilmesi zor bilgileri ise daha çok aklında tutuyor.

Denekler, elektronik olarak sakladıkları bilgilerin, nerede saklandığını iyi bir şekilde hatırlarken, saklanılan şeyin niteliğini hafızalarında daha az tutuyor.

Bu sonuçlarla ilgili, insan-bilgisayar etkileşimi üzerine araştırmalar yapan İlker Köse, şu yorumlarda bulunuyor: "Hızla değişen teknolojik olanaklar, günümüz dünyasında bilgiye olan ihtiyacı, erişim hızını, muhafaza şartları gibi birçok faktörü derinden etkiledi. Bu sonuçlar, bizim şimdiye kadar çevremizden, ailemizden, kitaplardan vb. kaynaklardan öğrendiğimiz bilgilere gösterdiğimiz davranıştan farklı bir davranış sergilediğimizi ortaya koyuyor."

İnternetin, diğer iletişim araçlarına nazaran sürekli ve daha alternatif bilgi sunması, bu teknolojinin diğer haberleşme araçları arasında bir adım önde olmasına yol açıyor. Örneğin, şehrin trafik akışı, hava durumu, borsa bilgilerini öğrenmek için kaynakların anlık ve güncel olması gerekiyor. Diğer araçlara göre çok daha sık güncellenebilen internet, bu özelliğiyle insanların daha hızlı bir etkileşime girmesini sağlayarak bilgi tüketimini tetiklemiş oluyor.

İnsan beyni önemli bilgiyi muhafaza ediyor

Teknoloji ilerledikçe bilgi tüketimi arttı. Fakat bilginin niteliği artan bu büyüklük karşısında azalıyor. Doç. Dr. Lütfü Hanoğlu, "Bu nedenle insan hafızası da bu veriler arasında nihai amacına ulaşmasını sağlayan en önemli kısımları saklamayı tercih ediyor. Bu şekilde toplam bilgiye erişim hızı ile erişilebilen bilgi miktarında ciddi bir artış söz konusu oluyor." diyerek gerçekleşmekte olan büyük değişime açıklık getiriyor. Hanoğlu, bununla beraber, "Deneyde vurgulanan, ‘beyin, bilgileri ihtiyaç olacağı oranda muhafaza ediyor. Gereksiz bilgiler aksi taktirde imha ediliyor.’ tezi, bize Gazali’nin ‘Çalınması mümkün olan bilgi ilim değildir.’ sözünü hatırlatmaktadır." diyerek kendi kültürümüzle teknolojik gelişmeler arasında felsefi bir paralellik kuruyor.

İnsanlığın ortak hafızası

İnternet, kullanım şekli itibariyle herkes tarafından beslenebilen bir iletişim aracı. Bu özellikleri taşıması hasebiyle insanları hızlı bir etkileşime maruz bırakıyor. Nöroloji Uzmanı Lütfü Hanoğlu, "Geçtiğimiz yüzyıl, hikmetinden sual olunmaz, ‘uzman’lar çağıydı. Ama öyle görünüyor ki günümüzde onlarında devri tamamlandı." diyor. Zira ilerleyen teknoloji, dünyanın bir tarafında yaşanan gelişmeleri anında ortak hafızaya alarak tüm insanlığın bilgisine sunuluyor. Bu sayede hadiseler ve gelişmeler milyonlarca beyin tarafından yorumlanabiliyor. Binlerce insanın kullanımına sunulan bu bilgiler, devasa bir kitaplığın ortaya çıkmasını sağlıyor.

Sonuç olarak internet kullanım amaçlarına göre bir yandan insanlığa faydalar sunarken diğer taraftan istenmeyen zararları da dokunabiliyor. Bir diğer araştırmada, internetin insan beyni üzerine olan etkileri irdelenmiş. Teknolojik araçlarla ilgilenmeyen kimseler ile internet kullanıcılarının okuma faaliyetlerinin karşılaştırıldığı çalışmada, internet kullanıcılarının daha analitik düşünebildikleri ortaya çıkmış. Uzman İlker Köse, "İnsan doğası bu farklı ve yeni durumlara bir yandan uyum sağlıyor veya redderek tepki gösteriyor. Yani internet, insan zihnini hem sınırlandırabilir, hem de eğer ondan gereği gibi yararlanılabilirse, insan zihninde muazzam gelişmeler kazandırabiliyor."

Google etkisi

En fazla kullanılan internet tarayıcısı olan Google, dünyanın en büyük şirketlerinden biri. En karışık bilgilere dahi ulaşmayı sağlayabilen bu arama motoru, anahtar kelimelerin girilmesi durumunda, (kelimeler hatalı olsa dahi) istenilen bilgiye sizi ulaştırabiliyor. Bu yöntem o kadar çok kullanılıyor ki, artık halk arasında Google hocaya sor tabiri yayılmaya başladı. Nöroloji uzmanı Doç. Dr. Lütfü Hanoğlu şu açıklamada bulunuyor: "Artık, ‘transaktif bellek’in yerini artık basitçe "google"ın almış olduğunu ortaya koyuluyor. Amerikalı bilim insanlarının yapmış olduğu bu çalışma, internetin günümüz insanının bilgiyi yönetme biçiminin nasıl değiştiğini göstermektedir. Öyle görünüyor ki artık pek çok insan interneti, şahsi bilgi bankası biçiminde kullanmaktadır. Yazarlar ve son dönemdeki yaygın kullanım buna "google etkisi" adını veriyor."

Zaman