CHP’liler İçin “Eşkıya” Sözü Hafif Kalır!

İliskiler
Haber: Arzu Erdoğral CHP’li üyeler Anayasa ve Adalet Komisyonlarından istifa ederek, halkı ‘direniş’e davet etti. Bu davete sert tepki gösteren Başbakan Erdoğan ise ‘bu eşkıyal...
EMOJİLE

Haber: Arzu Erdoğral

CHP’li üyeler Anayasa ve Adalet Komisyonlarından istifa ederek, halkı ‘direniş’e davet etti. Bu davete sert tepki gösteren Başbakan Erdoğan ise ‘bu eşkıyalıktır’ ifadelerini kullandı. CHP’nin hukukçu Milletvekili Atilla Kart ise direniş çağrısını savundu. "Gizli tanık terörüne karşı çıkın, postmodern darbeye tavır koyun. O heykeli yıktırmayın. Yapılanları sorgulayın." diyen Kart’ın yaptığı bu son çağrıyı ise AKP Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş’a sorduk.

On5yirmi5’in sorularını yanıtlayan Elitaş, “Sayın Başbakan CHP’li milletvekillerinin tavrını "eşkıyalık" diye ifade etmişti. Şu an baktığımızda eşkıyalık sözünün çok hafif kaldığını görüyoruz” dedi.

CHP’LİLER İÇİN EŞKIYA SÖZÜ HAFİF KALIR

CHP’li Atilla Kart’ın yaptıkları direniş çağrısını savunmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

CHP, çok partili hayata geçiş sürecinden (1946’dan beri) seçimle tek başına iktidara gelememiştir. Darbe hazırlıklarının, şartlarının olgunlaşmasından sonra iktidarı yaşamaya çalışmıştır. Yılların birikimi… Nasıl ki 27 Mayıs 1960 darbesine gelirken olmayan olaylar, üniversite gençliğinin sokağa dökülmesi ve çeşitli yalan haberlerin ortaya çıkması ve ardından 1960 darbesi ve CHP’nin iktidarı, (O zaman İnönü mecliste yaptığı konuşmalarda “ben bile kurtaramam” derken darbe tehdidi ile iktidarı korkutmaya çalışıyordu) 12 Mart darbesi yine CHP’nin arkasından iktidara gelmesi, 12 Eylül öncesinde olan olaylar ve gençlerin birbirini kırmasıyla 12 Eylül darbesi…  Bu süreci iyi okumak gerekir.

CHP halkın vicdanında yer edemediği için, halkın gönlünde gerekli sevgiyi elde edemediği için bir kısım karanlık kişilerin, karanlık güçleri göreve çağırıp Türkiye’de halkın iradesinin yok sayılmasını arzu etmektedir. Sayın Başbakan bu gibi hareketler ile ilgili olarak, Anayasa ve Adalet Komisyonu’ndan istifa ederken basın toplantısında halkı sokağa çağıran CHP’li milletvekillerinin tavrını “eşkıyalık” diye ifade etmişti. Şu an baktığımızda eşkıyalık sözünün çok hafif kaldığını görüyoruz. Bu eşkıyalıktan da öte demokrasi dışı bir davranıştır. Halka karşı saygısızca bir davranıştır. 4 ay sonra yapılacak seçimlerde vatandaşın gönlünü fethedip sandıktan bir numara çıkmak yerine halkı isyana davet etmek, CHP’li milletvekillerinde alışkanlık haline gelmiştir. Çalışmadan, ter dökmeden, emek harcamadan iktidara gelmek için başkalarından medet ummak siyasi partilerin yapacağı işler değildir.

KART, FAŞİST OLİGARŞİK BİR CUMHURİYET İSTİYOR

Bu çağrı Cumhuriyet mitinglerini hatırlatıyor görüşüne cevap olarak CHP’li Kart bunun anayasal bir hak olduğunu söylüyor. Sizce de anayasal bir hak mıdır?

Anayasa’da ikinci maddede Cumhuriyet tarif edilirken TC Devleti demokratik, laik, hukuk devleti diye ifade ediliyor. CHP’nin hukukçu olduğunu iddia eden o milletvekili Cumhuriyetin tanımları içerisinde en başta yer alan demokratik cumhuriyeti ortadan kaldırıp faşist oligarşik bir cumhuriyet arzu ediyor. Darbelerle kurulmuş, emir komuta zincirleri içerisinde devam etmiş, o darbeyi yapanların kuklası olmuş şekilde; bu ülkeyi idare etmek noktasında kendilerine bir figüranlık verilmesini istiyor. İsyanın otoriteye, iktidara ve halkın iradesine karşı direnmenin gösteri yapmanın anayasal hakla, demokrasiyle ne ilgisi var? Bu hakkın kötüye kullanılmasıdır.

UCUBE, KARIŞIK BİR ZİHNİYETİN ZAVALLI DURUMU

Direniş çağrısını savunan Kart, aynı zamanda İnsanlık Anıtı’nın yıkılması kararına karşı Karslıları isyana çağırdı. Neler söylersiniz?

CHP’nin yaptığı iş 12 Haziran’da yapılacak seçimlerde bekledikleri oy miktarını alamayacaklarının ortaya çıkardığı bir hırçınlık. Açıkçası bu konu ile ilgili Anıtlar Yüksek Kurulu heykelin oraya yapılmaması ile ilgili kararını vermiş. 24 kişilik belediye meclisinin 19’u bu heykelin yıkılmasına karar vermiş, Atilla Kart heykeli görmeden, yerini tespit etmeden hangi konumda olduğunu bilmeden Ankara’da oturduğu yerde bu heykelle ilgili ahkâm kesiyor. Karslılar adına konuşmaya çalışıyor. 3-5 anarşist ruhlu insanın duygularını kabartarak nümayiş ve taşlıklık yaparak huzuru bozmalarını istiyor. Bir siyasi partinin görevi ülkede huzuru tesis etmek, ülkede istikrarı kurmak ve ülke insanına refah getirmek olmalı. Anarşi ve isyana davet etmek olmamalı. Türkiye’de anarşinin doğuracağı sonuçlardan iktidar olmak isteyen; ucube, karışık, kendinin ne yapmak istediğinden bile haberi olmayan bir zihniyetin ortaya koyduğu zavallı bir durumdur. 

on5yirmi5.com