Uzman Psikolog Esan Gül’ün yazısı
Dikkat! İnternet aşkları sadece yeni aşkları başlatmıyor. Aynı zamanda hayatın veya evliliklerin bitmesine de neden oluyor. Eşine, sevgilisine güvenmediği için onun maillerini kontrol eden ve farklı isimler kullanarak onunla yazışan kişilerle karşılaşıyoruz. Güven yerini endişeye bırakıyor.
Platon’un hayali gerçekleşti galiba… Hayatını istediğin kelimelerle anlatabileceğin, profilini idealinde oluşturduğun yaşama göre şekillendirebileceğin ve kendi kimliğini keyfince kurgulayabileceğin bir âlem ile karşı karşıyayız artık… Kendini idealize etmek için istediğin herhangi bir kelimeyi seçebilirsin. Her kalbi kendin için mübah ve her profili aşkın için ayna kabul edebilirsin.
Cennet kadar temiz ve cehennem kadar günah bir hayatı kelimelere ve paylaşımlara sığdırabilirsin. Kelimelerinin peşine düşecek ve hayatını sorgulayacak kimse yok nasılsa… Bu âlemde kalbin kadar temiz ve hayatın kadar idealistsin. İstediğin gibi takılabilir ve hayatını kendi kurgun içinde şekillendirebilirsin. İdealinde oluşturabileceğin bir dünya bu ve bir o kadar da sanal…
Paylaşılan bilgilerin gerçekten kişiye ait olup olmadığı, profildeki kişinin ismi, okulu, işi, düşünceleri hakkında söylediklerinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı bilinmeden idealize edilen bir dünya bu… Çünkü kişi kendi profilini nasıl oluşturmuşsa ve kendisini nasıl tanıtmışsa sadece onlarla tanıyabilirsin. Onun aktardığı kadar bilgi sahibi olabilirsin.
Her şeyin aleni bir şekilde tüketildiği ve insanın kendisi de dâhil her şeye karşı yabancılaştığı bir dünyadan, kişinin kendi kurgusunda/idealinde yaşattığı ve hayata karşı bir o kadar da sanallaştığı bir hayata doğru evrildiğini görmek gerekir.
İnsanlar hızla bu yeni iletişim aracına (sanal dünyaya) uyum sağlayıp başka boyutlarda kendilerine yepyeni yaşamlar oluşturmaya başladılar. Yalnızlıkları ve çaresizlikleri için bir çıkış yolu buldular aslında…
Yalnızca kendi seslerini duyabilen kulakları, artık sanal seslere ve kalplere de hitap etmeye başladı…
Kendimizi anlatabileceğimiz, aşklarımızı paylaşabileceğimiz, çok rahat bir şekilde arkadaşlar edinebileceğimiz ve oyunlar oynayabileceğimiz bir dünya bu… Hayat bir tık ötemizde…
İnternet bir yandan insanlar arasındaki ilişkileri sınırlandırırken, diğer yandan da konuşma odaları ile insanları yeniden ilişkilere davet eden bir özelliğe sahip. Kendi içerisinde arkadaşlıkların, aşkların, hüzünlerin ve sevinçlerin yaşandığı bir dünya artık…
Buradaki ilişkilerin genel özelliğine bakıldığı zaman sanal bir ortamda ve ‘sanma’lar üzerine kurulmuş bir hayat olduğu görülecektir.
Arayış aynı arayış aslında… Dile getiremediğimiz kelimelerimizi, göze alamadığımız hayallerimizi sanal dünyamızda rahatça gerçekleştirebiliyoruz. Kendimizi gerçekleştirmenin ve aşklarımızı yeniden diriltmenin yollarını arıyoruz sanal âlemde… Kalbimiz yeni aşklara yelken açarken sörfümüzü kalbimizin dalgalarına teslim ediyoruz biteviye…
Çok uzun süre sevgilisi olmadan yaşayanlar, ailesinin veya çevresinin baskısı yüzünden kimseyle flört edemeyenler, çok uzun, kötü ve heyecansız bir evliliği yeni bitirmiş olanlar ile bazen de evliliklerinin monotonluklarından kurtularak hayatlarına bir heyecan katmak isteyenler için tam bir cennet(!) yuvası gibi…
Önce bir kelimeye takılıyorsunuz ya da bir paylaşıma… En çok hayalini kurduğunuz ve zihninizde idealleştirdiğiniz birisi veya bir kelime sizi buluyor. Onunla hayallerinizi gerçekleştirebileceğinizi düşünüyorsunuz. Yaşayamadıklarınızı onunla yaşayabileceğinizi ve onun hayatınıza bir anlam katacağına inanıyorsunuz. Sadece onun paylaşımlarını takip etmeye başlıyor ve her eylemini inceliyorsunuz. Siz ona yaklaştıkça hayatınız kendi yalnızlığından kurtuluyor.
Siz onu buldukça kendinizi sanal âlemde kaybediyorsunuz. Siz onunla zaman geçirdikçe kendi zamanınızı/hayatınızı bitiyorsunuz. Dualarınız sanallaşıyor, aşklarınız sanallaşıyor ve gözyaşlarınız sanallaşıyor. Mutluluk sanal bir hayatı size vaat ederken, hüzün idealize kavuşamamanın adı oluyor.
Bir mesajla seviniyor ve bir kelimeyle üzülüyorsunuz. Paylaşılan kelimeler boğazınıza düğümleniyor ve siz kelimelerde kendinizi arıyorsunuz. Her kelimenin size hitap ettiğini ve her paylaşımla size bir mesajın verildiğini düşünüyorsunuz.
İnternet aşkları sadece yeni aşkları başlatmıyor. Aynı zamanda hayatın veya evliliklerin bitmesine de neden oluyor. Eşine, sevgilisine güvenmediği için onun maillerini kontrol eden ve farklı isimler kullanarak onunla yazışan kişilerle karşılaşıyoruz. Güven yerini endişeye bırakıyor. Bilgisayar başında geçirilen her dakika aşkınızla veya evliliğinizle ilgili huzursuzluğa dönüşüyor. Sadakatin yerini güvensizlik alıyor ve hayat sanal bir kurgu içerisinde kendi huzursuzluğunu buluyor.
Filhakika sanal aşklar ideallerle başlar ve yalanlarla devam eder. Eğer hayatınızda bir boşluk yaşıyorsanız ve kendi hayallerinizi gerçekleştirebilecek bir imkân bulamamışsanız, sanal bir aşka tutunabilir ve hayalinizde canlandırdığınız veya zihninizde idealize ettiğiniz gibi bir partner ile kelimelerinizi/kalbinizi buluşturabilirsiniz. Tabi büyü bozulana kadar…
TimeTürk