Türkiye’deki lise eğitiminin baskın bir şekilde üniversite eğitimine odaklı olması, lise öğrencilerinin okul dışındaki gündelik hayatlarının hemen her alanını eğitim ile şekillendiriyor.
Genç Hayat Vakfı 2100 genç üzerinde yaptığı araştırmayla İstanbul’da yaşayan liseli gençlerin profilini çıkardı. İstanbul Liseli Profili araştırmasının sonuçlarına göre, eğitim gençler için bir araç olmaktan öte bir amaç haline dönüşüyor.
Gençler arasında yaklaşmakta olan sınav heyecanının arttığı şu günlerde araştırmanın sonuçları eğitimle ilgili çarpıcı gerçekleri ortaya çıkıyor. Şöyle ki, gençlerin en önemli sorunlarının başında, yüzde 23,3 ile “istediği eğitimi görememek ya da yeterli eğitim alamamak” ve yüzde 21,2 ile “üniversite sınavı” geliyor.
Öğrenciler arkadaşlarıyla bir araya geldiklerine en çok “eğitimle ilgili konular” hakkında konuşuyor ve bir gencin en önemli sorumluluğunun “iyi bir öğrenci olmak” olduğunu düşünüyorlar. Ailelerinin gençlerden en önemli beklentileri de “iyi bir öğrenci olması” yönünde yoğunlaşıyor.
Gençlik dönemi rahat ve kaygısız geçmiyor.
Yine araştırma sonuçlarına göre hangi lise türünde olursa olsun gençlere göre gençlik dönemi, “gençliğin yaşanamadığı” , “stresli” ve “korkularla kaygıların yoğun olduğu" bir dönem olarak ifade ediliyor.
Genç Hayat Vakfı Genel Müdürü Uğur Gülderer, “İstanbul Liseli Profili araştırmamızdan hareketle, gençler hakkında daha ayrıntılı çalışmalar geliştirmeyi hedefliyoruz. Gencin bedensel ve ruhsal gelişimini yaşadığı bu hassas döneminde, “iyi öğrenci olma çabası”, “üniversite sınavı” ve “istediği mesleği seçememe” gibi endişelerinin gençte derin izler bırakmasının önüne geçebilmek ve bu sorunları giderebilmek için Genç Hayat Vakfı olarak, ilgili kamu kurumlar, yerel yönetimler ile işbirliği içinde çalışmalarımıza hız veriyoruz.” diyor.