Sosyal, Ekonomik ve Kültürel Araştırmalar Merkezi’nin (SEKAM) yaptığı gençlik araştırması gençlerin siyasetle olan ilişkileriyle ilgili önemli tespitlerde bulunuyor. 81 ilde 5541 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarına göre, gençlerin yüzde 80’inin ülke ve dünyanın toplumsal, siyasal ve ekonomik gündemiyle ilgili olduğu sonucu ortaya çıkıyor.
ARAŞTIRMANIN AYRINTILI SONUÇLARI İÇİN TIKLAYINIZ!
GENÇLERİN YARISI TÜRKİYE’NİN GİDİŞATINI OLUMLU, YARISI OLUMSUZ BULUYOR
Bundan önce gerçekleştirdiği “Aile araştırması” ile büyük yankı uyandıran SEKAM tarafından yapılan ‘Türkiye Gençlik Raporu: Gençliğin Özellikleri, Sorunları, Kimlikleri ve Beklentileri’ başlıklı çalışmasında, gençlerin siyasal gündemle ne oranda ilgili olduğunu tespit etmek amacıyla araştırmaya katılan gençlere Türkiye’nin siyasi gidişatını nasıl buldukları soruldu. Elde edilen verilere göre, gençlerin ülkenin gidişatı ile ilgili düşüncelerinin ikiye bölünmüş durumda olduğu tespit edildi. Katılımcıların yüzde 51,4’ünün yani yaklaşık olarak yarısının ülkenin siyasi gidişatını olumlu bulduğu, buna karşılık yüzde 48,6’lik kesimin olumsuz bulduğu saptandı.
KEMALİST VE DEVRİMCİLER ÜLKENİN KÖTÜYE GİTTİĞİNİ DÜŞÜNÜYOR
Araştırma sonuçlarına göre gençlerin siyasi, ideolojik ve dini kimlikleri ile ülkenin siyasi gidişatı hakkındaki düşüncelerinin birbiri olan ilişkilerine bakıldığında ilginç bir tablo ile karşılaşılıyor. Kendisini Atatürkçü, Laik, Kemalist ve İlerici gören gençler ile kendini Komünist, Ateist, Devrimci ve Feminist olarak tanımlayanlar ülkenin kötüye doğru gittiğini düşünürken; kendini dindar, İslamcı ve Müslüman olarak tanımlayan gençler ile kendisini Liberal, Muhafazakar ve Milliyetçi olarak tanımlayan gençler ülkenin iyiye doğru gittiğini düşünüyor.
GENÇLERİN YARISI TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNDEN UMUTLU
Gençlik araştırması kapsamında araştırmaya katılan gençlere “Türkiye’nin 10 yıl sonrasını nasıl buluyorsunuz” sorusu da soruldu. Ülkenin gelecek on yılının daha iyi olup olmayacağı konusunda da gençlerin yaklaşık olarak ikiye bölünmüş olduğu tespit edildi. Gençlerin yüzde 52’si ülkenin daha iyiye gideceği yönünde görüş belirtirken, yüzde 51’inin de mevcut gidişatı olumlu olarak gördükleri saptandı.
Gençlerin ülkenin on yıl sonrasına ilişkin görüşleri, siyasi, ideolojik ve dini kimliklerine bağlı olarak değerlendirildiğinde de ilginç veriler ortaya çıkıyor. Elde edilen verilere göre, kendini Komünist olarak tanımlayanların haricinde geriye kalan kesimin yüzde 60’lık bölümü oluşturan 17 kimlik mensubu genç, ülkenin 10 yıl sonrasının bugüne nazaran daha iyi olacağı görüşündeyken, katılımcıların yüzde 25’lik kısmı on yıl sonrası Türkiye’sinin bugünle aynı olacağını belirtiyor. Kendini Ateist, Devrimci ve Feminist olarak tanımlayanların mevcut gidişatı olumsuz görüp 10 yıl sonrasını olumlu görmesi ise başka bir dikkat çekici nokta olarak karşımıza çıkıyor.
GENÇLİĞİN AB’YE BAKIŞI
Gençlik araştırmasında ortaya çıkan sonuçlardan bir tanesi de gençlerin AB’ye olan bakışı. Türkiye’nin AB’ye üyeliği hakkında sorular sorulara verilen cevaplara bakıldığında gençlerin AB konusunda kafalarının karışık olduğu saptandı. Katılımcıların yüzde 12,5’İ “Türkiye mutlaka AB üyesi olmalı” görüşündeyken, yüzde 25,8’i “olursa iyi olur”, yüzde 25,7’si “olsa da olur, olmasa da” ve yüzde 11,6’sı “üyelik şartlarını yerine getirsin ama olmasın” görüşünde olduğunu belirtiyor. Bu konuda gençlerin görüşlerinin Türkiye’nin AB’ye üyeliği ile ilgili iki ana eksene bölündüğü ortaya koyuyor.
Araştırmada kendini Ülkücü olarak tanımlayanların yüzde 36,8’inin, Muhafazakar olarak tanımlayanların yüzde 39,5’inin, Milliyetçi olarak tanımlayanların yüzde 36,7’sinin, Dindar olarak tanımlayanların yüzde 36,9’unun, Müslüman olarak tanımlayanların yüzde 38’inin ve kendini İslamcı olarak tanımlayanların yüzde 37,8’inin kendi kimliklerinin ön görmemesi gereken bir oranla Türkiye’nin AB üyeliğini onayladıkları da dikkatleri çeken bir sonuç olarak karşımıza çıkıyor.
On5yirmi5