Türkiye’de son yıllarda gerçekleştirilen en son ve en kapsamlı gençlik araştırması olan ‘Türkiye Gençlik Raporu: Gençliğin Özellikleri, Sorunları, Kimlikleri ve Beklentileri’ başlıklı çalışmanın sonuçları açıklandı. Araştırmada gençlerin nelerin uğruna mücadele etmeye değer şeyler olduğu konusunda ilginç cevapları oldu.
ARAŞTIRMANIN AYRINTILI SONUÇLARI İÇİN TIKLAYINIZ!
Bundan önce gerçekleştirdiği “Aile araştırması” ile büyük yankı uyandıran SEKAM tarafından Türkiye genelinde 81 ilde, 5541 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen bu çalışmada, uğrunda Mücadele etmeye değer şeyler ve kişiye nelerin değer katacağı ve hayatta kişiye değer katan en önemli özellik konusunda neler düşündüklerine dair ilginç sonuçlar elde edildi.
GENÇLER ÖZGÜRLÜKLERİNE DÜŞKÜN
Araştırmada gençlerin, “uğrunda mücadele etmeye değer en önemli şeyin”, ne olduğuna dair öncelikleri mercek altına alındı. Gençlerin bu konuya verdiği cevaplarda önceliklerinin, %40 oranında özgürlük-barış-eşitlik, %18 oranında aile-çocuklar-gelecek nesiller, %15 oranında adalet-hak-hakikat, %14 oranında din-ahlak, %7 oranında meslek-kariyer ve %12 oranında para-zenginlik olduğu tespit edildi.
Bu sonuçlara göre özgürlük-barış-eşitlik’in ilk tercih olması ve siyasi-ideolojik ve dini kimliklerin değişmesine rağmen bu durumun aynı kalması, manidar bir durum olarak anlam kazanıyor. Ayrıca paranın altıncı sırada olması geçmiş yıllara oranla çok önemli bir gelişme ve değişme olarak değerlendiriliyor.
GENÇLER PARAYA DEĞER VERMİYOR
Araştırmada gençlerin tercihlerine göre, hayatta kişiye değer katan en önemli ilk dört özellik”, %51 ile eğitim/bilgi %21 ile aile, %15 ile din/ahlak, %7 ile para-zenginlik oldu.
Araştırmada “uğrunda mücadele etmeye değer en önemli şey” sorusu ile “hayatta kişiye değer katan en önemli özellik” sorularına verilen cevaplarda para faktörünün arka plana itilmiş olması, önemli ve sevindirici bir gelişme olarak kabul ediliyor. Ayrıca her iki soruya verilen cevaplarda Ailenin ikinci düzeyde önemli olmuş olması da, önemli ve olumlu bir zihniyet değişiminin göstergesi olarak görülüyor. Her iki soruya verilen cevaplarda din-ahlakın ilk dört seçenek içerisinde yer almış olması önemli bulunmasına rağmen önem sıralamasında alt sıralara düşmesinin nedeni olarak ise Türkiye’de dinin özüne, muhtevasına ilişkin yanlış bir algı ve anlayışın var olmasından, hayattan koparılmış bir din algısının yerleştirilmiş olmasının etkisinin olduğunu görmek mümkün. Bu durum, seküler bir din anlayışının yerleştiğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
On5yirmi5