Türkiye’de son yıllarda gerçekleştirilen en son ve en kapsamlı gençlik araştırması olan ‘Türkiye Gençlik Raporu: Gençliğin Özellikleri, Sorunları, Kimlikleri ve Beklentileri’ başlıklı çalışmanın sonuçları açıklandı. Araştırmada gençlere başka bir ülkede yaşamak isteyip, istemedikleri soruldu.
SEKAM tarafından Türkiye genelinde 81 ilde, 5541 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen çalışmada elde edilen sonuçlara göre, gençlerin yüzde 39,2’si başka bir ülkede yaşamak isterken, yüzde 44,4’ü başka bir ülkede yaşamak istemiyor, yüzde 16,4’ü başka bir ülkede yaşayıp yaşamama konusunda kararsız.
EN ÇOK YAŞANMAK İSTENEN ÜLKE ABD
“Hangi ülkede yaşamak istersiniz” sorusuna verilen cevaplara bakıldığında gençlerin en çok yaşamak istediği ülke ABD olurken, gençlerin ağırlıklı olarak Batı ülkelerini tercih ettikleri tespit edildi. Buna göre gençlerin yüzde 24,1’i ABD, yüzde 14’ü İngiltere, yüzde 14’ü Fransa, yüzde 11,6’sı Almanya ve yüzde 8’i İtalya’da yaşamak istediklerini ifade ediyor. SEKAM araştırmacılarına göre, bu ülkede yaşamak isteyenlerle başka ülkelere göç etmek isteyenlerin sayısının baş başa olmuş olması ve yüzde 16 civarında bir kesimin de kararsızlık yaşaması, ülkenin geleceği açısından ciddi bir tehdit olup bir kimlik çözülmesini çözülmesidir. Çünkü göç etmek isteyenler, Türkiye’nin geleceğidir. Hele bu göçün, Batılı ülkelere yapılmasının düşünülmesi, daha da vahim bir durumdur.
GENÇLERE GÖRE EN İYİ YÖNETİM BİÇİMİ DEMOKRASİ
Araştırmada gençlerin demokrasiye bakışı da incelendi. SEKAM araştırmasının sonuçlarına göre, Türkiye’deki gençlerin yüzde 82’si demokrasiyi en iyi yönetim biçimi olarak görüyor. Tüm kimlik mensupları tarafından, dini, siyasi ve ideolojik kimliklerden, neredeyse, bağımsız bir şekilde, demokrasinin en iyi yönetim biçimi olduğu kabul edilmesi ve Dindar, İslamcı, Müslüman kimliği benimsemiş olan gençlik kesiminin, Demokrasinin laiklik merkezli felsefi boyutunu göz önüne almaması dikkat çeken bir durum olarak karşımıza çıkıyor. SEKAM araştırmacıları, bu durumu Türkiye’nin en ciddi sıkıntılarından biri olarak yaşadığın kavramsal kargaşanın bir sonucu olarak yorumluyor.
On5yirmi5