Ntvmsnbc’nin haberine göre; Türkiye’deki ilköğretim öğrencilerin günlük aktivite düzeyleri önerilen rakamların oldukça altında. İlköğretim öğrencileri günlük ortalama 10.330 adım atıyor. Bu rakam erkek öğrencilerde 10.924, kız öğrencilerde 9.733. Bu yaş grubu için önerilen adım sayısı erkekler için 15.000, kızlar için ise 12.000.
Amerika’da aynı yaştaki erkek çocuklar günde ortalama 16.000 adım atarken, bu rakam İsveç’te 12.000, Türkiye’de ise 10.330. Türkiye’de erkeklerin sadece %28’I ve kızların %16’sı, bir haftalık süre içerisinde, en az 1 kez önerilen adım sayısını geçebiliyor.
Bu veriler Aktif Yaşam Derneği’nin “İlköğretim Öğrencileri Fiziksel Aktivite Araştırması”ndan. Türkiye’deki 7-12 yaş arası ilköğretim öğrencilerinin fiziksel aktivite algı, alışkanlık ve düzeylerini belirlemek amacıyla gerçekleştirildi. Araştırmada Türkiye temsili 600 öğrenci, 1 hafta boyunca günlük adım sayısını ve sıklığı ölçen akselerometre takılarak izlendi.
ÖĞRENCİLER HAFTA SONLARI DAHA AZ HAREKET EDİYOR
İlköğretim öğrencilerinin günlük adımlarının saatlere göre dağılımına bakıldığında, öğrencilerin fiziksel olarak aktif olduğu zamanların büyük bir bölümünün okul saatleri içinde olduğu görülüyor. Öğrencilerin aktiflik düzeyi, okul saatleri dışında dramatik bir şekilde düşüyor. Hafta sonlarında öğrenciler, hafta içine kıyasla %15 daha az adım atıyor.
Çocuklarda günlük fiziksel aktivite seviyesini yükselten önemli bir unsurun okula yürüyerek gitmek olduğu görülüyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın adrese dayalı okul kayıt sistemine geçmesiyle öğrencilerin %73’ü okula yürüyerek gidip gelmeye başladı.
ÇOCUKLAR AKTİF YAŞAM BİÇİMİ BENİMSEMELİ
Araştırma sonuçlarını değerlendiren Aktif Yaşam Derneği Başkanı Prof. Dr. Ali Haydar Demirel; “Hareketsiz yaşamdan en çok etkilenen çocuklar. Genç yaşlarda aktif bir yaşam biçiminin benimsenmesi, ileri yaşlarda daha sağlıklı, daha keyifli ve kaliteli bir yaşam sürmede önemli bir yere sahip. Bir yandan kemik ve kas kitlesinin sağlıklı olmasını, tip 2 şeker hastalığı ve kalp hastalıkları riskinin azaltılmasını, şişmanlığın önüne geçilmesini sağlarken, diğer yandan çocukta anksiyete ve depresyon gibi ruhsal problemlerin belirtilerinin azaltılmasına yardımcı oluyor. Aileler yalnızca çocuklarının inaktif geçirdikleri zamanı kısıtlayarak değil, aktif geçirdikleri zamanı artırmalarını sağlayarak da çocuklarına yardımcı olmalı” dedi.