Telefonları çocuklardan uzak tutmak için 10 neden!

Çocuk
Yurt dışında oldukça popüler bir blog olan Huffingtonpost.com’da Pediatri Terapisti Cris Rowan’ın yayınladığı makale tartışmaları bir adım öteye götürüyor: 12 yaşından küçük çocuklarınızın elinden cep...
EMOJİLE

Yurt dışında oldukça popüler bir blog olan Huffingtonpost.com’da Pediatri Terapisti Cris Rowan’ın yayınladığı makale tartışmaları bir adım öteye götürüyor: 12 yaşından küçük çocuklarınızın elinden cep telefonlarını hemen alın!

Doktorsensin.com’da yer alan habere göre, Amerikan Pediatri Akademisi ve Kanada Pediatri Derneği, 0-2 yaş aralığındaki çocukların tüm teknolojik cihazlardan uzak tutulmasını ve hiçbir şekilde teknolojiyle alakalı olmamaları gerektiğini belirtiyor. Araştırmalar 3-5 yaş aralığındaki çocukların günde sadece 1 saat sınırlı olmak koşuluyla teknolojiyi kullanmalarını, 6-18 yaş aralığındaki genç ve çocukların ise tüm teknolojik cihazları gün içerisinde en fazla 2 saat kullanmaları gerektiğini belirtiyorlar.

Teknoloji hayatımızı çeşitli yollardan tehdit etmeye başladı. Özellikle çocuk ve gençlerde ani beyin büyümesi, uyku yoksunluğu, saldırganlık ve bağımlılık gibi sorunlara yol açarak gelişimlerini olumsuz yönde etkiliyor. Genç ve çocukların hayatlarını olumsuz etkileyen hatta tehdit eden sonuçlarına karşı alınacak önlemlerin başında, teknolojinin önerilen sürelerle sınırlı olarak kullanılması gerekli. Mobil cihazlar özellikle küçük çocuklar tarafından da sıkça kullanıldığı için (cep telefonları, tabletler, oyun konsolları), teknolojinin erişilebilirliği ve kullanımı oldukça artmıştır (Common Sense Media, 2013). Cris Rowan şöyle söylüyor “Bir pediatri terapisti olarak, 12 yaşından küçük çocukların tüm teknolojik ve mobil cihazların kullanımını konusunda ebeveynler, öğretmenler ve hükümet tarafından yasaklanması için çağrıda bulunuyorum”. Aşağıda çocukların teknolojiden uzak durması gerektiğini söyleyen, araştırmaya dayalı 10 nedeni sizlerle paylaşıyoruz.

1. Beyin Aniden Büyüyor 

0 ile 2 yaş arasındaki bebeklerin beyinleri boyut olarak büyümeye ve 21 yaşına kadar da hızlı bir şekilde gelişmeye devam eder. Beynin erken gelişimi ya da eksikliği ise çevre koşulları tarafından belirlenmektedir. Gelişmekte olan beyin stimülasyonunda görülen işlev bozuklukları, bilişsel gecikmeler, öğrenme bozukluğu, dikkat eksikliği ve artan dürtüsel durumlar ile bağlantılı olarak yeteneklerin azalması teknolojiye aşırı maruz kalma nedeniyle ilişkilendirilmektedir (Pagini 2010).

2. Her 3 Çocuktan 1’i Geç Gelişiyor

Teknolojinin yoğun kullanımı çocukların vücut hareketlerini kısıtlıyor. Bunun sonucunda çocuğun gelişimi olması gerektiğinden daha geç gerçekleşir. Her üç çocuktan biri gelişimsel, eğitimsel ve akademik hayatları açısından olumsuz etkilenmiş bir biçimde okula başlıyorlar. (HELP EDI Haritaları 2013). 12 yaşın altındaki çocukların teknolojiyi kullanmaları, çocuğun gelişimi ve öğrenimi için oldukça zararlıdır (Rowan 2010).

3. Obezite Yüzünden Yeni Nesil Kısa Bir Yaşam Sürebilir

TV ve bilgisayar oynayan çocuklarda görülen (konsollar da) obezite, doğrudan teknolojik alışkanlıklarla ilişkilidir (Tremblay 2005). Kendi yatak odasında herhangi bir teknolojik cihaz olan çocukların obezite insidansında (ortalamasında) %30 oranında artış gözlemlenmiştir (Feng 2011). Kanadalı her dört çocuktan biri, Amerikalı her üç çocuktan biri obezdir (Tremblay 2011). Bu durumun Türkiye’de de benzer sonuçlarda olduğunu özellikle Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı kampanyalardan da hatırlıyoruz. Obezite sorunu olan çocukların %30’unda diyabet gelişir ve obez bireyler yaşam sürelerinin kısalması, erken inme ve kalp krizi sorunlarında yüksek risk altındadır (Hastalık Önlem ve Kontrol Merkezi 2010). Büyük ölçüde obezite nedeniyle, 21. yüzyıl çocukları ebeveynlerinden daha kısa bir yaşam süren ilk nesil olabilir (Profesör Andrew Prentice, 2002 BBC).

4. Çocuklar Uykusuzluktan Başarılı Olamıyor

Ebeveynlerin %60’ı çocuklarının teknoloji kullanımını denetlemiyor ve çocukların %75’inin kendi yatak odalarında teknolojik cihaz bulundurmalarına izin veriliyor (Kaiser Vakfı 2010). 9 ve 10 yaş arası çocukların %75’inde okul başarılarını büyük ölçüde etkileyen uyku yoksunluğu görülmektedir. (Boston Üniversitesi 2012).

5. Psikolojik Olarak Dağılıyorlar

Çocuklarda depresyon, anksiyete, bağlanma bozukluğu, dikkat eksikliği, otizm, bipolar bozukluk ve psikoz oranlarındaki artışlar teknolojiye fazla maruz kalmaktan dolayı nedensel etkenler olarak görülüyor (Bristol Üniversitesi 2010, Mentzoni 2011, Shin 2011, Liberatore 2011, Robinson 2008). Kanadalı her altı çocuktan birine akıl hastalığı teşhisi konulmuş olup, birçok çocuk tehlikeli psikotrop ilaç tedavisi görmektedir (Waddell 2007).

6. Çocuklar Medya Yüzünden Şiddete Meyilli Büyüyor

Medya kanallarındaki şiddet dolu içerikler çocuklarda saldırganlığa neden olabilir (Anderson, 2007). Küçük çocuklar giderek bugünün medyasında yer alan fiziksel ve cinsel şiddet içeriklerine maruz kalmaktadır. Birçok film, TV şovu ve “Grand Theft Auto V” gibi video oyunları açıkça seks, cinayet, tecavüz ve işkenceyi canlandırmaktadır. ABD Hükümeti bu konuyla ilgili, halk sağlığı açısından çocuklarda saldırganlığa yol açan, etkisinde bırakan olan medya içeriklerini kategorize etti (Huesmann 2007). Basında çıkan haberlerde, kontrolsüz bir şekilde saldırganlık sergileyen çocukların sayılarında artış görünmüştür.

7. Dijital Bunama 

Hızlı bir şekilde servis edilen medya içeriği dikkat eksikliğine yol açabileceği gibi, konsantrasyon bozukluğu ve bellek azalması nedeniyle beynin ön korteksinde nöron budanması sürecinin başlaması da olası olabiliyor (Christakis 2004, Small 2008). Dikkatini veremeyen çocuklar öğrenmede güçlük yaşıyor.

8. Önce Kendinizi Kontrol Edin

Ebeveynler teknolojiye çok daha bağlı. Fakat kendileri bu kadar teknoloji meraklısıyken çocuklarını teknolojiden uzak tutmaya çalışmaları bir hayli zor. Ebeveynlerin çocuklarının yanlarında olmadığı zamanlarda, çocuklar cihazlara rahatlıkla erişebilir ve bu da bağımlılığa yol açabilir (Rowan 2010). 8-18 yaş arası 11 çocuktan her biri teknolojiye bağımlı oluyor (Gentile 2009). Çocuğunuzdan önce kendinizi de teknolojiden uzak tutmaya, bağımlılıklarınızdan kurtulmaya çalışın.

9. Cep Telefonları ve Radyasyon İlişkisi Sizi Korkutsun

2011 yılının Mayıs ayında, Dünya Sağlık Örgütü radyasyon emisyonu sebebiyle cep telefonlarını (ve diğer kablosuz cihazları) 2B risk (kanserojen madde) kategorisine dahil etti (WHO 2011). 2011 yılının Ekim ayında Kanada Sağlık’tan James McNamee uyarı niteliği taşıyan bir makale yayınladı. Makale içerisinde de şu sözleri belirtiyor “Çocuklar, halen daha gelişmekte olan bağışıklık sistemleri ve beyinleri ile yetişkinlere göre daha çeşitli reaktiflere karşı duyarlıdır. Bu sebeple, ortada bir risk var ise bunun küçük bir çocuk ile yetişkin bir bireyi eşit oranda etkileyeceğini söyleyemeyiz.” (Globe and Mail 2011). 2013 yılı Aralık ayında yapılan yeni bir araştırmaya göre, Toronto Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu’ndan Dr. Anthony Miller, radyo frekansına maruz kalmanın 2B (olası kanserojen) yerine 2A (olası kanserojen) olarak sınıflandırılması gerektiğini söyledi. Amerikan Pediatri Akademisi radyasyonun çocuklar üzerindeki etkisine dair üç gerekçeyle birlikte teknolojik cihazlar için EMF radyasyon incelemesi istedi (AAP 2013).

10. Son Olarak: Çocuklar Teknolojiyle Gelişemez! 

Çocukların teknoloji ile büyümesi ve eğitim gördüğü yollar artık sürdürülebilir değildir (Rowan 2010). Çocuklar bizim geleceğimizdir, fakat teknolojiyle aşırı iç içe olan çocukların bir geleceği olacağı söylenilemez. Takım bazlı yapılan çalışmalar, çocukların teknoloji kullanımının azaltılmasının acil ve gerekli bir durum olduğunu söylemekte.

Aşağıdaki Teknoloji Kullanım Kuralları Pediatri Terapisti Cris Rowan, Sanal Çocuk yazarı Dr. Andrew Doan, oyunlarla ilgili nörobilimci, reSTART İnternet Bağımlılığı Kurtarma Direktörü ve Video Oyunları ve Sizin Çocuklarınız yazarı Dr. Hilarie Cash ve ek olarak Amerikan Pediatri Akademisi ve Kanada Pediatri Derneği’nin katkılarıyla tüm çocuk ve gençlerin sürdürülebilir geleceklerini sağlamak amacıyla hazırlanmıştır.


Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/on5y/public_html/wp-includes/functions.php on line 5464

Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/on5y/public_html/wp-content/plugins/really-simple-ssl/class-mixed-content-fixer.php on line 107