“Kaç yaşında olursa olsun, o benim için hala çocuk.” Hepimiz annelerin ağzından buna benzer ifadeler duymuşuzdur. Bu düşünceler bize çok masum gibi görünse de, çocukların kişiliği oturmamış, öz güveni eksik bireyler olarak yetişmesine sebep oluyor.
Erkek çocuklarının anneleriyle ilişkileri hep özel ve zorlu olmuştur. Ergenlik süreci bu durumu ayrı bir noktaya sürükler. En iyisi uzmanların bu konudaki görüşlerine kulak vermek ve anne-çocuk ilişkisine zarar vermeden, ergenlik gibi zorlu bir evreyi mümkün oldukça az sıyrıkla atlatmak.
Erkek çocuğunuz 12 yaşlarına ulaştığında, onda görmeye alıştığınız her şeyin kökten bir değişikliğe uğramaya başladığını fark edersiniz. Zamanla o eski masum çocuk gider, yerine daha saldırgan, daha çabuk öfkelenen bir genç gelir. Artık karşı cinsin farkındadır ve bedeni testosteron hormonuyla tanışmıştır. Eskiden dondurma yemeye götürdüğünüz çocuğunuzla alışverişe çıktığınızda, onu artık üç metre gerisinden izlemeniz gerekir. Süper kahraman posterleri, yerini alternatif müzik gruplarınınkine bırakır. Aynanın karşısında saatler harcamasına rağmen yaşıtlarında uyandırmak istediği izlenim, görünümüne hiç özen göstermediği, aslında hiçbir şeyi de umursamadığıdır.
Çocuk büyütmenin aslında bir maraton olduğunu, her zamankinden çok bu yaşlarda hissederiz. Tıpkı maraton koşucuları gibi, artık çok yorulduğumuzu, bırakmak istediğimizi düşünürken, en çok çaba göstermemiz gereken son etap gelir çatar. Enerjimizi sonuna dek kullanmış, sabrımızı tüketmiş olduğumuzu sanırken, birdenbire sayısız yeni sorun kapıyı çalar. Medya da bize hiç yardımcı olmaz bu konuda, reklamların gençlere yönelik mesajı hep aynıdır: Günü yaşa… Mutlu olmaya bak…… Sen gençsin… Özgürsün… Yalnızca yaşlılar sorumluluk sahibidir…
Ne Yapmalı?
Anne oğlunu, eşi gibi görüp davranmamalı, onun bir ergen olduğunu unutmamalıdır. Annenin oğluyla ilişkisinde mesafe olmalı ama bu bir mesafe kopukluğa da yol açmamalı. Bazı anneler oğlunun büyüdüğünü görmekte zorlanabiliyor.
Oğlunuzun büyümesine izin verin. Türk aile yapısında erkek çocuklara sorumluluk verilmemesi, gelecekteki yaşamlarında da sorunlara yol açıyor.
Kendinizle kıyaslamayın. Kıyaslamak oğlunuzun kendisini mutsuz ve yetersiz hissetmesine neden olur.
Arkadaşça yaklaşan anne olun. Ancak annesi olduğunuzu, daima ona destek vereceğinizi hissettirin.
Onlarla inatlaşmaktan kaçının.
Yeterli zaman ayırın, dinleyin. Arkadaşlarını küçümseyip ‘saçını beğenmedim, o çocuk tembel, onunla niye arkadaşlık ediyorsun?’ gibi cümleler kurarak yaklaşmayın.