Çocukta uyku sorunları ve çözümler

Çocuk
Uyku, yaşam süresinin 1/3 ‘ünün geçtiği, organizmada kendine özgü aktivitelerin oluştuğu bir süreçtir. Uyku çevre ile algısal bağlantının kesilmesi ve çevreye cevapsızlıktır. Sosyal ve Ailevi Faktörle...
EMOJİLE

Uyku, yaşam süresinin 1/3 ‘ünün geçtiği, organizmada kendine özgü aktivitelerin oluştuğu bir süreçtir. Uyku çevre ile algısal bağlantının kesilmesi ve çevreye cevapsızlıktır.

Sosyal ve Ailevi Faktörler:

İlk üç aydan sonra çocuğun uyku paterni çevre faktörlerinden daha çok etkilenmeye başlar..

Anneden ayrı düşme ile çocuklardaki uyku bozukluğu arasında bağlantı vardır. Bebeklik çağında uyku bozuklukları genellikle anksiyetesinin (ayrılık sıkıntısı) bir belirtisi, daha sonraki çocukluk döneminde ise, daha çok saldırgan dürtülerin kontrolünü kaybetme korkusudur. Fiziksel rahatsızlıklar, mide-bağırsak yakınmaları, ağrı gibi faktörlerin uykuda etkili olacağı tabiidir. 2-3 yaşlarında uykuya dalma korkusu, karabasan, görülmeye başlar. Uykuya dalma korkusu rüya ve gerçeği ayırt edemeyen çocukta gelişebilir. Nörotik çocuklarda uykuya dalmakta güçlük çekenlerde sebep okul öncesi çağda ölüm kavramını tam anlayamayan çocuğun uyuyup uyanamama endişesi olabilir. Kendi saldırgan dürtülerinin ölümle cezalandırılacağını düşünerek uyumaktan korkabilirler.

Ayrıca ödipal 2-6 yaş dönmede çocuk, anne babasının odasına girebilmek için çeşitli nedenler yaratarak, uykusunu bölebilir. Uykuda yürüme okul çocuklarının %6’sında, gece korkuları çocukların %3’ünde ortaya çıkabilir.

Gece korkuları

Bebeklik dönemini aştıktan sonra, çocuk 4 yaş civarına geldiğinde gece korkuları başlayabilir. Gece korkuları, genellikle çocuk uykuya daldıktan 1-2 saat sonra ortaya çıkar. Çocuk çığlık atarak uyanır, ter içindedir, kalp atışları hızlıdır, derin derin soluk alıp verir. Korktuktan sonra artık yatağında tek başına yatmak istemez.

Çocuk gece korkuyla uyandıktan sonra, anne-baba ona yeterince sevgi göstermeli ve sakinleşmesini sağlamalıdır. ‘’ Yine neden korktun, korkacak bir şey yok ki, hadi uyu bakalım’’ tarzındaki konuşma ve yaklaşımlar, çocuğu sakinleştirmez, daha da hırçınlaştırır. Bu yüzden korkan çocuğa anne-baba şefkatle yaklaşmalı, onu sakinleştirmelidir. Uyuyana kadar çocuğun yanında kalmak, çocuğa güven duygusu verir. Bazen çocuk çok korktuğu gecelerde, yatağında yatmak istemez ve anne-babasının yatağına gitmek ister. Çocuğu daha fazla örselememek için, çocuk uyuyana kadar anne-babanın yanına alınabilir, ama sabaha kadar yatmasına izin verilmemeli, uyuduktan sonra tekrar yatağına geri yatırılmalıdır.

Bu yaklaşımlar, çocuğun gece korktuğu zaman, onu sakinleştiren ve yeniden uykuya geçmesini sağlayan davranışlardır. Ama asıl sorunu öğrenmeden, çocuğun gece korkuları bitmez. Çocuk korkulu bir rüya gördüğünden dolayı da korkuyla uyanabilir, iç dünyasının huzursuzluğundan dolayı da… bu huzursuzluk araştırılıp bulunmalıdır.

Çocuklara yatmadan önce korku filmleri izletmemek gerekir. Çocuğun yanında, onu korkutacak konuşmalardan kaçınmalıdır.

Gece korkuları, çocuğun yaşı büyüdükçe kendiliğinden geçebilir. Ama çok aşırı durumlarda, bir uzmana başvurarak tedavi gereklidir.

Gece Terörü

Gece korkusu tüm çocukların %3’ünde, erkeklerde 5-7 yaşları arasında sık görülür. Gece korkusunu başlangıcı sıklıkla ruhsal bir travma sonucudur. 3-10 yaşlarında olur, nöbetler şeklinde gelir.

Uykuya daldıktan 2-3 sn sonra derin NREM de ortaya çıkar. Çocuk çığlık aratarak kalkıp yatakta otur, korkulu gözlerle etrafa bakar, sabahleyin hatırlamaz. Çocuk saldırgan olabilir. Terör (gece terör) de ağlama, aşırı ajitasyon, otonom belirtiler de görünür, amaçlı hareketler %3 görülür.

Kâbus (Karabasan)

Çocukların1/5’inde görülür. Gündüz aşırı heyecanlanmalarla ilgili olabilir. Çocuk ağlayarak uyanır, huzursuz olur. Normal REM uykusu sırasında görülen ayrıntılı, hoşnutsuzluk veren korkutucu rüyalardır. Çocuk uyanınca rüyasını hatırlayabilir. Çevresindekileri tanır, sonra tekrar uykuya dalar. En çok 4_6 yaş arası görülür. Gün boyu korkular nedeni ile oluşan anksiyete gece de devam eder, çocuğun saldırgan dürtülerini kontrol etme korkusunun sonucuda olabilir. Sıklıkla 4-6 yaşta odipal çatışmanın ürünü olan karabasanlar görülür. 6-11 yaşlarda olgunlaşan ego, çatışmalarla daha iyi başarabilme yolları bulur. Bu nedenle karabasan ve diğer uyku bozuklukları azalır. Aileden kopma tehdit olarak algılanıp karabasan şeklinde ortaya çıkar. Karabasanda halüsülasyon yoktur, rüyasını hatırlar, karabasan kısa sürebilir.(1-2 dakika) gece korkusu 15-20 dakikadır. Aile ile işbirliği yapılmalıdır.

Uyuma Güçlüğü

Çocuklarda uyku sorunları, genellikle 2 yaş civarında başlar. En sık görüleni de uyuma güçlüğüdür. Erkeklerde daha fazladır.

Çocuklardaki uyuma güçlüğünün belli başlı nedenleri şunlardır:

• Anne, baba aşırı hoşgörülüdür. Çocuk uyumamak için türlü bahaneler bulur. Onlar da her dediğini yaparlar. Böylece her akşam evde bir kargaşa yaşanır, sinirler bozulur.

• Aile aşırı disiplincidir. Çocuk bu katı tutuma tepkisini uykuya direnerek gösterebilir.

• Çocuğun odası rahatça uyumaya elverişli değildir. Ev aşırı gürültülü ve havasız

olabilir.

• Baba eve geç geliyorsa, çocuk onunla daha çok birlikte olabilmek için uyumaz.

• Çocuk gündüz uykusunu alır ve gece daha az uyur.

• Bazı dönemlerde çocuklarda uyku bozuklukları sıktır. Örneğin yeni yürümeye başlayan çocukların uyku düzeni bozulmaktadır.

• Çocuğun odasının ya da yatağının değiştirilmesi uyuma güçlüğüne neden olabilir.

• Kimi çocukların günlük uyku gereksinimi azdır. Sabah geç kalkan çocuğun akşam erkenden uykusu gelmez.

• Çoğu evde, akşam saatleri yaşanan canlılık çocuk için çekicidir.Televizyon seyredilir. Çocuk bu her zaman bulamadığı bu ortamdan ayrılmak istemez.

• Kimi çocuk uyumayı annesinden ayrılma olarak değerlendirir ve bunun sıkıntısını duyar. Bu daha çok aşırı anneye bağımlı çocuklarda görülür.

• Çocuk enerjisini bir biçimde boşaltmalıdır. Bunun da en iyi yolu türlü oyunlardır. Hareketli oyunlar, koşma, top oynama vb. çocuğun enerjisini boşaltarak sakinleşmesine yol açar. Eğer çocuk gündüz oynadığın oyunlarla boşalmamışsa, uykuya dalmada güçlük çekebilir. Ancak, unutmayın uyku saatine yakın oynanan hareketli oyunlar da çocuğun uykusunu kaçırır.

• Aşırı sıcak ve soğuk rahat uyumaya engeldir. 170C nin altı ve 24oC ’nin üstü uyku için uygun değildir.

Çocuğun saatinde uyuması için ne yapılabilir?

• Müzikli bir oyuncağı uyku saatinde çaldırıp, çocuğu belli bir saatte uykuya şartlandırmak da mümkündür. Kısa bir masal ya da müzik çocuğu rahatlatarak uykuya geçmesini sağlayabilir.

• Karanlıkta uyumayan çocuklar için gece lambası şarttır. Böylece ışığı yanık bırakmak zorunda da kalmazsınız.

• Çocuğun kapısını yarı açık bırakmanız da yalnız kalmak istemeye bir çözüm olabilir.

• Uyumadan önce içirilen sade veya ballı ılık süt, uykuya dalmayı kolaylaştırabilir.

• Siz nasıl sıkıntılı iken uyuyamazsanız, çocuk da uyumaz. Onun oyun gereksinimini tatmin edip hatlatın. Eğer siz ya da eşiniz ona yeterince zaman ayıramıyorsanız, yatağın başında bir süre kalarak, sakinleşmesini ve kendini güvenli hissetmesini sağlayın. Yalnız dikkat edin, bu iş fazla uzamazsın.

Çocuk sizin yatağınızda yatmak isterse…

• Buna izin vermeyin. Bazı çocuklar uyumadan önce veya gece yarısı uyanarak anne ve babalarıyla yatmak isterler.Kısa bir süre için böyle bir şey yapmanız ileride büyük sorunlara yol açabilir. Sizinle birlikte yatması çocukta cinsel uyarılar yapabilir.

• Yine, anne-babalarıyla yatan çocuklarda anne babaya aşırı bağımlılık görülür.

• Yatağınıza gelmek isteyen çocuğu azarlamadan kendi yatağına götürün. Eğer sakin değilse bir süre onunla ilgilenip, konuşarak sakinleşmesini sağlayın.

Çocuğun uyku gereksinimi

Her çocuğun uyku gereksinimi farklıdır. 9 aydan 3 yaşa kadar ortalama 11-12 saat gece uykusu, 2-3 saat de gündüz uykusu(öğleden sonra) yeterlidir.

Çocuğun sağlıklı gelişebilmesi için yeterince uyuması şarttır. Bazı hormonlar uykuda artar, bazıları azalır. Örneğin büyüme hormonu salgılanması uykuda artar ve bu nedenle uyku büyüme üzerinde olumlu rol oynar. Yani ninnide söylenen uyusun da büyüsün lafı aslında doğru bir saptamadır.

Uyku derinliği

Uyku derinliği çocuktan çocuğa büyük farklılıklar gösterir. Kimi çocuk en ufak gürültüde uyanırken, kimisi sesten hiç etkilenmez.

 

 


Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/on5y/public_html/wp-includes/functions.php on line 5464

Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/on5y/public_html/wp-content/plugins/really-simple-ssl/class-mixed-content-fixer.php on line 107