Çocuk yetiştirirken bu hatalara düşmeyin!

Çocuk
 Ebeveynlerin mükemmel anne-baba olmak takıntısı sebebiyle çocuk mutsuzluğa sürüklenebilir, tutarsız tepkiler ve her isteğini yerine getirme tutumu çocuğa ‘sınır’ sorunu yaşatabilir, ‘aşırı koruy...
EMOJİLE

 Ebeveynlerin mükemmel anne-baba olmak takıntısı sebebiyle çocuk mutsuzluğa sürüklenebilir, tutarsız tepkiler ve her isteğini yerine getirme tutumu çocuğa ‘sınır’ sorunu yaşatabilir, ‘aşırı koruyuculuk’ yüzünden bir türlü kendini bulamayabilir ve ‘başarı’ baskısıyla öfke nöbetlerine girebilir!

Anne ve babaların iyi niyetle ya da yanlış yönlendirmelerle sergiledikleri bazı tutumların aslında çocuk yetiştirirken zorluk yaşanmasına neden olabileceğini vurgulayan Türkiye İş Bankası iştiraki Bayındır Söğütözü Hastanesi Çocuk Gelişimi Uzmanı Birgül Bayoğlu, çocuk yetiştirirken yapılan hataları ve çözüm yollarını anlattı:

MÜKEMMELİYETÇİLİK ÇOCUĞA ZARAR:

“Çok iyi anne – baba olmak” kaygısı hisseden ebeveynler çocukla sorun yaşayabilirler. Çocukla birlikte yaşarken güvenlik, sevgi ve iletişim dışında hiç bir konuda mükemmel tutum sergilemek beklenmemeli. Kendi becerilerinden mükemmellik bekleyen ebeveyn, çocuğa da bu beklentisini yansıtır. Mükemmeliyetçi yaklaşım, anne ve babayı yıprattığı gibi çocuğun duygusal gelişimine de zarar verir.

TUTARSIZ TEPKİLER ‘SINIR’ SORUNU YARATIYOR:

Anne – babanın olaylar karşısında birbirlerinden farklı ya da kendi içlerinde tutarsız tepkileri çocuğun sınır sorunu yaşamasına neden olabilir. Çocuğun istek ve tepkilerine gösterilen anne baba tutumundaki farklılık aile üyeleri arasındaki iletişimi de olumsuz etkiyor.

KORUYUCU TUTUM BAŞARI DUYGUSUNU ENGELLİYOR:

Güvenlik adına çocuğa “aşırı koruyucu” yaklaşan ebeveynler, çocuklarının öncelikle kendine güven olmak üzere gelişim becerilerinin kazanılmasını geciktirebilirler. Çocuklar, bebeklikten itibaren pek çok yaşantıyı kendi başlarına deneyimlemediklerinde başarı duygusunu tadamıyorlar.

HER İSTEĞİNİ YERİ GETİRMEK İYİ AİLE OLMAK DEMEK DEĞİL:

Çocuğun her isteğini her zaman yerine getiren ebeveynler sınırlarını öğrenemeyen çocuklar yetiştirir. Çocukların davranışlarını, kendileri ve çevrelerine göre düzenlemeyi öğrenmeleri gerekiyor. Sabırlı olmak, saygı duymak ve empati kurmak önce aile içinde öğrenilir.

3 YAŞINDAN ÖNCE CEP TELEFONU GEÇ GELİŞİM DEMEK:

Çocuğu oyalamanın en kolay ve rahat yolunun tablet ve cep telefonu olduğunu keşfeden ebeveynler, gerçekte dil gelişimi başta olmak üzere çocuklarının gelişimlerini olumsuz etkiler. Teknolojik araçlar 3 yaşından önce çocuklara yoğun olarak sunulduğunda öğrenme ve dikkat sorunlarına neden olabiliyor.

BAŞARI BASKISI ÖFKE PATLAMASI GETİRİYOR:

Çocuğun duygularını göz ardı ederek, yüksek beklentiyle başarıya odaklı baskıcı – otoriter tutumlar, çocuğun duygusal gelişimini olumsuz etkiler ve çatışmaları artırır. Beklenti ve hedefler, çocuğun gelişimi ve duygusal durumu ile birlikte ele alınmalı. Duyguların yok sayılması öfke duygusunun artmasına yol açar.

MERAK DUYGUSUNU ‘HAYIR’ DİYEREK TÖRPÜLEMEYİN:

Çocuğun davranışları ve isteklerine karşı gösterilen ilk tepkinin “hayır” olması, çocukla ebeveyn arasındaki çatışmayı artırır. İlk 2 yaş içinde çocuklar, doğal gelişimleri nedeniyle deneme yanılmalara ihtiyaç duyarlar. Çocuğu korumak, anne ve babanın ana görevi. Ancak güvenlik dışındaki istenmeyen davranışlar, sağlıklı iletişimle değiştirilmelidir.

OYUNU SİZ DEĞİL ÇOCUĞUNUZ YÖNLENDİRSİN:

Çocuğuyla oyun oynarken, kendi karar ve düşünceleriyle oyunu yönlendiren ebeveynler, çocukla iletişimde zorluk yaşayabiliyor. Oyun; çocuğun duygu ve düş dünyasıdır, üstelik çocuğu tanımanın en iyi yoludur. Oyunda çocuğu sürekli engellemek, onaylamamak, isteği ve ilgisi dışında seçenekler sunmak çocuğu öfkelendirir, hırçınlaştırır.

ANNEYLE İLETİŞİMİ FARKLI BABAYLA FARKLI OLUR:

Çocuğun babasıyla olan iletişim ve ilişkisine müdahale eden anneler, hem çocukla babanın ilişkisini etkiler hem de kendi beklentileri nedeniyle mutsuz olurlar. Ebeveynlerin birbirlerinden çocuk adına beklentileri, aile içinde huzursuzluğa neden olabileceği gibi; çocuğun anne ya da babasıyla arasındaki ilişkinin gelişimini de geciktirir. Ebeveynler güvenlik dışındaki konulara farklı bakış açısıyla yaklaşabilirler.

SORUSUNU İYİ ANLAMADAN YANIT VERMEYİN:

Çocuktan gelen tepki, soru ve konuları kendi öngörüsüyle yanıtlayan ya da tepki veren ebeveynler, çocuğun gerçek duygu ve düşüncelerini fark edemiyorlar. Çocuğun sorularını ya da anlattıklarını soru sormadan bir sonuca bağlamak hatalı sonuçlara yol açar.

MUTLU ÇOCUKLAR İÇİN MUTLU EV ORTAMI

Sağlıklı çocuk yetiştirmenin en önemli koşulu, çocuğun gelişimi hakkında bilgi sahibi olmaktan geçiyor. Anne ve baba kendi çocuğunun gelişimini okuyarak, izleyerek, gerekirse uzmanlara danışarak öğrenmeli ve takip etmeli. Çocukların huzurlu, kendine güvenli, sosyal ilişkilerinde başarılı ve mutlu bireyler olması için huzurlu ve gelişimi destekleyen bir ev ortamı gerekiyor. Çocuğu teknolojiden ve televizyondan ilk üç yıl uzak tutmak, ona sosyal bir çevre sağlamak, onunla duygu odaklı iletişim kurmak ve çocuğa karşı duyarlı olmak; sağlıklı çocuk yetiştirmenin etkili yolları olarak görünüyor.

ANNE VE BABALARIN ÇOCUK YETİŞTİRİRKEN DÜŞTÜKLERİ HATALAR!

· Çok iyi hatta mükemmel anne ve baba olmaya çalışmak. · Bebeklik döneminde onları korumak ya da disiplin kurmak adına, gün içindeki öğrenme deneyimlerini “ hayır” ile sık sık engellemek. · Anne ya da baba olarak birbirinden farklı tutumlar sergilemek, benzer olaylarda farklı tepkiler vererek tutarsız davranmak. · Güvenlik adına “aşırı koruyucu” bir tavır sergilemek, çocuğun eli, ayağı, gözü ve düşüncesi olmak. · Çocuğun isteklerini zaman, yer, kişi ve uygunluk süzgecinden geçirmeden, anında yerine getirmek ya da önce ‘hayır’ deyip çocuğun tepkisinden bıkarak pes etmek. · Gerekçe ne olursa olsun çocukla ilgilenmek yerine ona tablet, TV, cep telefonu gibi kolay sonuç alınan teknoloji araçlarını sunmak. · Çocuğun başarılı olmasına yönelik yüksek beklentileri yerine getirmesi için onunla baskıcı- otoriter bir tutumla iletişim kurmak. · Oyun için çocuğa zaman ayırmak ama oyun içinde çocuğu isteği dışında yönlendirmek, engellemek ve eleştirmek. · Baba ve annenin ortak düşünmesini ve ilgilenmesini beklemek. · Çocuğun soru ve anlatımlarını, ayrıntıları öğrenmeden ebeveyn öngörüsüyle yanıtlamak ya da çocuğu yönlendirmek.