Johns Hopkins Üniversitesi’nde yapılan ve Baltimore bölgesinden 800’e yakın çocuğu odak alan yeni bir çalışma, ailenin çocuğun geleceği üzerinde ne kadar etkili olduğunu gösteriyor.
Sosyolog Karl Alexander ve araştırmacı dostları Doris Entwisle ve Linda Olsın 1982’den beri düzenli olarak 790 çocuğun gelişimini takip etmişler. Çalışma gruplarında en az ayrıcalığa ve avantaja sahip olan çocuklara yer vermişler.
Sonuç: Fakir, büyüdüğünde de fakir.
Radikal’in haberine göre düşük gelir gruplarından gelen çocuklardan sadece 33 tanesi şeytanın bacağını kırmayı ve genç yetişkinler olarak daha iyi bir hayat kurmayı başarmış.
Düşük gelirli ailesi olan çocukların hemen hemen hiçbiri üniversiteye gidemezken beyazların daha iyi ödeyen işler bulabildiği de gözlemlenmiş. 28 yaşına geldiklerinde %45’i inşaat ya da sanayi sektöründe çalışan gençlerin %15’i siyahi iken kadınlar bu oranın içinde yer bile almamış. Ayrıca, aynı iyi yapan beyazların iki katı fazla para kazandığı da gözlemlenmiş.
Peki kadınlar ne yapıyor? Evleniyorlar! Düzenli bir ilişki kurup birlikte yaşamak da seçenekler arasında. Kadınlar arasında da beyaz olmak avantaj sağlıyor. Aileniz fakir olsa da durumu iyi bir beyaz erkek bulup evlenirseniz kurtulabiliyorsunuz. Ancak siyahi kadınların düzenli birliktelik yaşama oranları daha düşük görünüyor. Özetle, beyazlara özgü ayrıcalıklardan beyazların kadınları da faydalanabiliyor.
Beyazlar siyahlardan daha kolay iş buluyor olsa da çalışma grubunda takip edilen beyazların %41’i tatminsiz gibi görünüyor. Uyuşturucu, alkol, sigara bağımlılığı gibi konularda beyazlar yine önde. Ayrıca işi gücü olsa da suç işlemekten geri kalmayanların oranı %41. Öte yandan, siyahilerde bu oran %49. İnsan eşit haklara sahip olsalar ve düzenli bir hayat kurma şansları olsa siyahiler, belki de beyazlardan daha az şımarırdı diye düşünmeden edemiyor.