Sömestr sonrası sendroma dikkat çeken Uzman Pedagog Sevil Yavuz, çocukların tatil sonrası sağlıklı ve rahat bir uyum süreci geçirebilmeleri için anne babalara öneriler veriyor.
Biz yetişkinler bile tatil sonrası işe hemen adapte olmakta zorluk çekerken, çocukların tatil sonrası okula uyum sürecinde zorlanmaları gayet normal. Sömestr sonrası sendromu yaşayan çocuklar, onların sağlığı ve gelişimi için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan anne babaları da kaygılandırıyor. Uzman Pedagog Sevil Yavuz, çocukların tatil sonrası okula adaptasyon sürecine dair anne babalara anlayışlı olmalarını ve birlikte keyifli vakit geçirmeye özen göstermelerini öneriyor.
Her çocuğun okula uyum süreci farklı
Uzman Pedagog Sevil Yavuz, her çocuğun okula uyum sürecinin aynı olmayacağını vurguluyor. Kimi çocuk okulun ilk günü uyum sağlayabiliyorken, bir başka çocuk için bu süreç haftalarca sürebiliyor. Sevil Yavuz, çocukların sömestr tatilinde kendine ne kadar vakit ayırdığının ya da dinlenip dinlenmemesinin bile okula uyum sürecini etkileyebileceğini söylüyor.
Çocuğunuzun “çocuk” olduğunu unutmayın!
Okulun başladığı ilk hafta, tatilin verdiği rahatlık ve rehavetle çocuklar sorumlulukları konusunda tembel davranabiliyor. Bu konuda anne ve babaların anlayışlı ve sabırlı olmaları gerekiyor. Çocukların sosyalleşmesinin önemini vurgulayan Uzman Pedagog Sevil Yavuz;
“Çocuğunuzun çocuk olduğunu unutmayın. Tüm çocukların oyun ve eğlenceye ihtiyacı vardır. Bu yüzden çocuğunuzun ders dışında oyun oynamasına da fırsat verin. Özellikle çocuğunuzun dışarıda arkadaşlarıyla birlikte oynaması için onu motive etmelisiniz.” diyor.
Ev sadece ders çalışma ya da uyuma yeri değil!
Çocuğun evde ders çalışmak ve uyumak dışındaki zamanlarda ailesi birlikte vakit geçirmesinin ve iletişim kurmasının önemini vurgulayan Sevil Yavuz, evde çocuklarla geçirilen zamanı birlikte keyifli anlara dönüştürmek gerektiğini belirtiyor.
Özellikle soğuk geçen kış günlerinde hep beraber salonda oturarak sohbet etmenin bile birlikteliği pekiştirdiğini söyleyen Yavuz, birlikte yenen akşam yemeklerinin ardından hep beraber paylaşılacak tatlı keyfini tavsiye ediyor. Çocuklarla birlikte tüketilebilecek masum sütlü tatlı olarak dondurmayı ilk sıraya koyan Yavuz, yüksek kalsiyumlu ve düşük kalorili olması nedeniyle dondurmanın çocuklar için sağlıklı bir ara öğün olduğunun ve onları mutlu ettiğinin de altını çiziyor. Kışın dondurma yemenin boğaz ağrıtacağına dair yanlış bir inanış olduğunu belirten Sevil Yavuz, bu koşullarda üretilen dondurmanın her mevsim tüketilebilecek ve dengeli beslenme düzenine dahil edilebilecek iyi bir atıştırmalık olduğunu vurguluyor.
Ayrıca çocukların çok sevdiği dondurmanın bilimsel araştırmalar doğrultusunda çikolatadan daha fazla mutlu ettiğinin kanıtlandığını da belirtiyor. Yavuz, mutlaka pastörize sütten yapılmış, hijyenik koşullarda üretilmiş ve uygun koşullarda soğuk zinciri kırılmadan saklanan paketli dondurmaların tercih edilmesi gerektiğine de dikkat çekiyor. Kışın dondurma yemenin boğaz ağrıtacağına dair yanlış bir inanış olduğunu belirten Sevil Yavuz, bu koşullarda üretilen dondurmanın her mevsim tüketilebilecek ve dengeli beslenme düzenine dahil edilebilecek iyi bir atıştırmalık olduğunu vurguluyor.