Mayo Clinic’te yer alan habere göre, anti depresanlar, çocuklarda ve ergenlik dönemindeki gençlerde genellikle depresyon ve diğer ruhsal bozuklukların tedavisinde kullanılıyor. Buna rağmen anti depresanlar zararlı yan etkilere ve komplikasyonlara yol açabiliyor. Gerçekte anti depresanların çocuklarda, ergenlerde ve 18-24 yaş arasındaki gençlerde intihar girişimine yol açtığına dair ciddi uyarılar bulunuyor.
Birçok aile intihar kelimesini duyunca hemen paniğe kapılıyor. Fakat, panik yapmadan ve çocuğunuzun depresyon tedavisi için ilaçlardan vazgeçmeden önce, gerçekleri öğrenmelisiniz. Bu çocuklarınızın sağlığı hakkında bilgili bir şekilde karar vermenize yardımcı olacak.
Niçin anti depresanların çocuklarda intihar teşebbüsüne yol açtığı söyleniyor?
Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi (FDA), yapılan klinik deneylerin kapsamlı analizinin antidepresanların çocuklarda ve ergenlerde intihar düşüncesine ya da davranışına yol açabildiğini ya da bu eğilimi güçlendirdiğini gösterdiğini açıkladı. Analizler anti depresan alan çocuklarda intihar düşüncesi ya da davranışı gelişme riskinin yüzde 4 olduğunu gösteriyor.
Bazı araştırmacılar ise bu uyarıların gerekli olduğuna inanmıyor. Bazı araştırmalar tam zıt sonuçlara sahip. Bunlar anti depresan alan çocuklarda intihar oranlarının düştüğünü iddia ediyor.
Çocukların tümü anti depresanlarla tedavi edilmemeli mi?
Bu ilaçların çocuklarda intiharı artırdığına yönelik uyarılar çocukların tedavisinde anti depresanların kullanılmayacağı anlamına gelmiyor. Bu uyarılar ilacın olumsuz yanlarının ağır basması durumunda bir tedbir olarak düşünülmeli.
Birçok çocuk ve ergen için anti depresanlar, depresyon, obsesif kompulsif bozukluk ve diğer ruhsal sağlık sorunlarının tedavisinde etkili bir yoldur. Eğer bu hastalıklar etkili olarak tedavi edilemezse, çocuk mutlu, düzenli bir hayata sahip olmaz, normal günlük aktivitelerini yerine getiremez. Ayrıca, depresyon tedavi edilmezse intihar eğilimi muhtemeldir.
Hangi anti depresanlar intihar eğilimine yol açıyor?
FDA sadece 9 antidepresanın analizlerini incelemesine rağmen, kurumun kaygıları reçete edilen tüm anti depresanların da buna yol açabileceği üzerinde birikiyor. Bu uyarı kara liste olarak biliniyor. Bu FDA’nın reçeteli ilaçlar hakkında yaptığı en güçlü güvenlik uyarısıdır. Bu uyarı koyu karakterlerle altı koyu çizgili olarak anti depresanlarla birlikte verilen prospektüslerde yer aldı. Anti depresanlarla birlikte ayrıca ilaçların riskleri ve alınması gereken önlemler hakkında ailelere ve hasta bakıcılara tavsiyeler veren bir tıbbi rehber veriliyor.
Çocuğunuz anti depresan almaya başlamadan önce ne yapmalısınız?
Bu ilaçlara başlamadan önce çocuğunuzun baştan sona bir değerlendirmeden geçmesi gerekiyor. Bunun içinde şunlar olmalı:
Fiziksel muayene ile psikiyatrist tarafından yapılacak sınav şart. Psikiyatrik değerlendirmede, çocuğun sahip olduğu potansiyel risk faktörlerinin detaylı incelemesi; çocuğun bunalım, hiperaktivite gibi başka ruhsal sorunlara sahip olup olmadığının değerlendirilmesi; ailede ruhsal hastalık ya da intihar teşebbüsü olup olmadığı dikkatlice incelenmesi gerekiyor.
Çocuklar hangi anti depresanları içmeli?
Fluoxetine: FDA tarafından onaylandı. Çocuğunuz doktoru ya da işinin uzmanı bir ruh sağlığı profesyoneli piyasada bulunan herhangi bir anti depresanı reçete edebilir. Halbuki, FDA sadece çocuklarda depresyonun tedavisi için resmi olarak bir anti depresanı yani Fluoxetine (Prozac) ilacını onayladı. Prozac’a ilave olarak, Escitalopram (Lexapro) isimli ilaç da 12 yaş ve üstü çocukların depresyon tedavisi için onaylandı.
Düşük kalitedeki seçenekleri: Doktorlar çocuklar için diğer antidepresanları reçete etmek için kendi tıbbi hükümlerini kullanabilirler. Ruhsat dışı ilaç kullanımı (off label) olarak adlandırılan bu uygulama çocuklar ve ergenlik çağındaki gençler için tüm ilaç türlerinde uygulanmaktadır.
Çocuğunuz anti depresan kullanırken hangi belirtilere dikkat etmelisiniz?
Bazen intihar düşüncesinin belirtileri ve işaretleri çok zor fark edilebilir. Her zaman bariz değildir. Çocuk bu düşüncelere sahip olduğunu doğrudan size anlatamaz. Ancak, çocuğunuzun durumunun kötüleştiğini gösteren şu belirtilere dikkat etmelisiniz;
– İntihar veya ölüm hakkındaki düşünceleri,
– Kendini öldürmeye çalışma,
– Kendini yaralama,
– Kendisini çok telaşlı ya da huzursuz hissetmesi,
– Panik ataklar,
– Uyku problemleri,
– Artan üzüntü hali,
– Konuşmada ya da davranışlarda aşırı artış
– Saldırganlık, şiddet ya da düşmanlık,
– Yeni ya da kötüleşmiş bunalım hissi,
– Okulda sosyal ya da akademik problemler,
– Tek başına çok fazla zaman geçirme.
Eğer çocuğunuzda bu belirtilerden herhangi biri varsa, durumu kötüye gidiyorsa, hal ve hareketleri öğretmenini veya bakıcısını endişelendiriyorsa hemen doktorunuzla görüşün.