Anne olmaya karar veren çalışan kadınların en büyük endişesi, kullanabileceği bütün izinler bitince işe döndükten itibaren bebeğine kimin bakacağıdır. Babaanne mi, anneanne mi, komşu mu, sertifikalı bir bakıcı mı? Öpmeye kıyamadığı yavrusunu dışarıda olduğu saatler boyunca kime emanet edebilir? Zaman Gazetesi’nden Şemsinur Özdemir‘in haberine göre, Psikolog Nilüfer Devecigil‘in bu soruya net bir cevabı var: "Kimin daha çok seveceğine inanıyorsan o bakmalı. Çünkü 0-3 yaş arasında bebek için bilgiden, tecrübeden, yabancı dilden daha önemli ihtiyaç şefkatli bir kucakta emniyet hissi içinde büyümektir. Bebek ile annenin en azından ilk 6 ayı kesintisiz zaman içinde birlikte geçirmeleri ise, bebeğin bütün hayatını etkileyecek çok faydalı bir süreç."
Devecigil, "Çok ekstra durumlar olabilir, imkan bulmakta zorlanabilirsiniz ama ne yapın edin 6 ay bebeğinizle beraber olun." diyor. Bebek doğduktan sonra çalışmayı düşünen kadınların her şeyi hamilelikten itibaren planlamaları gerektiğini belirten Devecigil’e göre, annenin ne zaman işe gitmeye başlayacağı ve bakıcının kim olacağı önceden tespit edilmeli. Bakıcı, kesinlikle en baştan karar verilirken sürekli olacağı düşünülerek seçilmeli.
Aile içinde sıkıntı olacağı baştan belli ise ‘mutlaka akrabadan biri baksın’ diye ısrarcı olunmamasını öneren Nilüfer Devecigil, "Önce birinci dereceden akraba diyebiliriz ama onunla sizin kişisel ilişkinizde sıkıntılar varsa bu ailenizin uyumunu etkiler. Dışarıdan bir bakıcı veya anneanne, babaanne, akraba gibi seçenekler artısı eksisiyle tek tek düşünülmeli. Eşle veya arkadaşla her zaman bunu konuşmak, destek almak da gerekiyor, çünkü bazen objektif olamayabiliyorsunuz." diye konuştu.
Bakıcı, evde bebeğin ablası sayılmalı
"Bakıcının kim olduğu, eğitimli olması hiç önemli değil aslında. Sadece çocuğunuzu seviyor mu ona bakın." diyen psikolog Nilüfer Devecigil şu önerilerde bulundu: "Görüşmeye gelen kişi sizinle konuşurken orada duran bebeğe bir kere bile bakmıyorsa size harika bir CV vermesi, kaç tane bebek baktığı, ne kadar iyi bir dadı olduğu, referansları hiç önemli değil. Anne olarak hissedersiniz zaten orada kurduğu ilişkiyi. En baştan bakıcının olabildiğince uzun süre sizde kalması kararında olun. Hayatta her şey olabilir ama çocuğu tek bakıcının büyütmesi çok iyi olur."
Bakıcı ile ebeveyn arasında samimi, sevgi dolu bir ilişki olması gerektiğini ifade eden Devecigil’e göre, hayatınızdaki en değerli varlığa bakan kişiye ‘hizmetçi’ muamelesi yapmak doğru değil. Bakıcı, bebeğin ablası gibi olmalı evde. ‘Salonda şurada oturmasın, benim çocuğuma böyle sarılmasın’ demek onu ayrı tuttuğunuzu gösterir. Bu da ilişkinizde sorun oluşturur. Bakıcının aileden biri gibi olacağını en baştan bilmek gerekiyor. Elbette herkesin bireysel sınırları olduğu gibi bakıcıyla da sınır olacaktır. Bebek anne ile yakın olduğu gibi bakıcıyla da yakın olmalı, o ilişkiyi yakalayabilmeli. Bebeğin bakan kişiye sevgisini kıskanıp ona bağlanmamasını istemek hiç doğru değil. Bilakis, sağlıklı olan, bebeğin bakıcısına bağlanmasıdır. Beşiğine yatırılıp müzikli oyuncaklarla oyalanan bebek o ilişkiyi kuramaz. Anne gibi bakıcı da bebeği ihtiyaç duyduğu her an kucağına alıp yakın göz teması kurarak sevgisini göstermeli, güven duygusunu oluşturmalı.
Çalışan anne, gece bebeğiyle uyumalı
Çalışan annelerin, bebekten ayrı geçen saatleri eve geldikten itibaren her an birlikte vakit geçirerek telafi edebileceğini ifade eden Devecigil şu önerilerde bulunuyor: "Çalışan annenin gece bebeğiyle beraber uyuması, istediği her an emzirmesi önemli bir katkı sağlar. Bebekleri yalnız uyumaya, okula çabuk itiyoruz. Ağlasa da dinlemiyoruz. Oysa çocuk anneye ihtiyaç duyuyor. Özellikle çalışan annenin çocuklarının birlikte uyumaya daha çok ihtiyacı var. Gündüz görmüyor, gece beraber uyumak istemesi, ninni istemesi çok normal. Sevgi ihtiyacı bitmez ki. Elbette ekstra durumlar olacak. Yapılacak başka işler, yorgunluk ve her ailenin kendi özel durumları var. Onun isteklerini yapın ama kendi sağlığınıza da dikkat edin. Bu noktalarda babanın katılımı daha çok yardımcı olur. Yeni jenerasyon babalar bu konuda çok iyi aslında. Eskiden bana sadece bebeğiyle anne gelirdi, şimdi babayla birlikte geliyorlar, buna çok seviniyorum."