Küçük yaşta arkadaşlarıyla konuşurken babasının ne kadar güçlü olduğunu anlatmayan, ‘benim babam senin babanı döver’ demeyen çocuk yok gibidir.
Aslında bu söz, çocuğun gözünde babasının ne kadar güçlü olduğunun göstergesidir. Bu aynı zamanda, çocuk için babasıyla birlikte büyümenin ve baba sevgisini hissetmenin ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğunu ifade eder. Çocuk gelişimi uzmanları da baba sevgisinden yoksun büyüyen çocukların özgüveni eksik yetişkinler olduğunu belirtiyor. Sempati Psikolojik Danışmanlık ve Hipnoterapi Merkezi’nden psikolog Dr. Ramazan Özarslan, çocukların genellikle 3 yaşına kadar annelerine düşkün olduğunu, 6 yaşından sonra ise baba rolünün ön plana çıktığını söyledi. Çocuğun dünyasında annenin sevgi ve şefkati, babanın ise gücü temsil ettiğini kaydeden Özarslan şöyle konuştu: "Baba sevgisiyle büyüyen çocukların özgüvenleri tam oluyor. Çevreyle uyumlu bir kişilik sahibi olarak yetişiyorlar. Baba sevgisinden yoksun büyüyen çocukların özgüvenleri ise eksik kalır. Babanın yokluğunda erkek çocuklarda baba figürünü dayı tamamlar. Kız çocuklarında ise babanın yerini hiçbir akraba tutamaz. Babalarının boşluğunu dolduracak hiçbir figür yoktur."
Anadolu’da bazı yanlış âdetlerden ötürü babaların çocuğunu kucağına alıp sevemediğine dikkat çeken Özarslan, babaların çocuklarını 0-3 yaş arasında kucağında, 3-6 yaş arasında saçını okşayarak, öperek, bağrına basarak, 13 yaşından sonra uzaktan kontrollü sevmesi gerektiğini söyledi.
Hollandalı pedagog Jilda Peters da, Avrupa’da okulöncesi eğitimde 4 yaşından sonra babanın ailedeki rolüyle ilgili eğitim verildiğini vurguluyor. Çocuğun 3-13 yaş arasında babanın güç otoritesini çok iyi hissetmesi gerektiğini ifade eden Peters, "Avrupa toplumunda da bir çocuk için baba gücü temsil eder. Avrupalı babalar, Türk babalara göre çocuklarını daha fazla kucağında taşıyor. Kültürden kültüre değişse de Avrupa ülkelerinde çocuğu kucağında ve sırtında anne değil, baba taşır. Baba sevgisini tam almayan çocuklar pısırık ve içe kapanık olur." dedi.