Korku, kişinin zarardan korunmasını, olumsuz hadiselere karşı hazırlıklı olmasını sağlayan bir duygudur. Korku doğal bir tepkiyken, bazen bu duygular yersiz endişelere ve dolayısıyla fobiye dönüşür.
Siz de korktuğunuz şeyle karşılaşmaktan ısrarla kaçınan, karşılaşınca da sıcak basması, şiddetli çarpıntı, el ayak titremesi, mide bulantısı, hatta bayılmaya varıncaya kadar aşırı tepkiler gösteren bir kişi misiniz? Korkularınız hayatınızı kâbusa mı çeviriyor? Panik yapmayın; aşırı korkularla başa çıkmak mümkün. Bunun için korkunun bir problem olduğunu kabul etmeniz ve çözüm bulmayı gerçekten istemeniz gerekiyor.
Korkular fobi haline dönünce kişinin hayatını kısıtlamaya başlar. Hatta aşırı durumlarda kişi sokağa çıkamayacak, tek başına bir yerde kalamayacak, bazı yerlerden geçemeyecek hale gelir. Bu da yakın çevresindekileri sıkıntıya sokar, sosyal ya da mesleki açıdan problemlere yol açar. Hatta fobiler kimi insanların rüyalarına bile yansıyabilir.
Korkularin Kaynağı Nedir?
Fobilerin çeşitli sebepleri bulunuyor. Çocuklukta güven duygusunun yeteri kadar gelişmemiş olması (aşırı ilgi veya sevgi eksikliği) ve strese karşı dayanıksızlık başta gelen sebep. Bazen korkular günlük hayattaki stresin yansıtılma biçimidir. Yine aşırı stres, depresyon, kaygı bozukluğu veya şiddetli korku bir şeyden sürekli korkmaya yol açabilir. Fobi haline gelecek korkular ilk zamanlarda üzerine gidilirse büyümemiş olur.
Fobiler tedavi edilmeli midir?
Başa çıkılamayacak kadar şiddetli olan fobiler hastalıktır ve tedavi edilmelidir. Şiddetli fobilerin temelindeki nedenler kişinin bilmediği veya şuur altına atılmış şeyler olduğu için profesyonel destek olmadan başa çıkılamayabilir. Uzun süre devam eden fobiler kişinin rahatlamak için uygun olmayan çözümlere başvurmasına, alkol, uyuşturucu gibi bağımlılıklara da yol açabilir. Fobiler sorunun çeşidine göre ilaç, psikoterapiler ve gerekirse hipnoz vb. ile tedavi edilmektedir.
Sık Rastlanan Fobi Çeşitleri
Hayvan korkusu (böcek, kedi köpek, kuş, yılan vb.).
Doğal felaketlerden, afet durumlarından korkma (deprem, karanlık, şimşek, gök gürültüsü).
Klostrofobi (kapalı yer korkusu).
Agorafobi (açık alan korkusu).
Acı ve ağrı verecek durumlardan, kandan vs. korkma.
Tehlike verici olduğu düşünülen durumlardan kaçınma; uçağa binme korkusu, asansör korkusu vb.
Korkularla Başa Çıkmanın Yolları
Üzerine gitmeye karar verdiğinde kişinin, korkusunun şiddetini şu açılardan incelemesi yararlıdır:
Düşünürken rahatsız olunuyor mu, iğrenme duygusu ortaya çıkıyor mu?
Korkulan şey sık sık aklına geliyor veya rüyasına giriyor mu?
Korktuğu şeyi düşündüğünde onunla ilgili bir olay veya olaylar aklına geliyor mu?
Korktuğu şey hakkında düşünmek veya konuşmaktan kaçıyor mu?
Korktuğu şeyi düşündüğünde kan çekilmesi, kalbin hızlı çarpması, soğuk sıcak basması gibi fizyolojik belirtiler ortaya çıkıyor mu?
Korkuya eşlik eden duyguları ve bedendeki yansımaları tanımak, korkunun şiddetini belirlemek yanında kontrol altına da alınmasını kolaylaştırır.
Kişi stresle başa çıkarken doğal ihtiyaçlar karşılanmalıdır: (Yeterli uyku, dengeli beslenme, doğru nefes alma, bol su içme, yürüyüş, spor), birikimlerin boşalmasını, toksinlerin atılmasını sağlar. Bu da fobilerde etkili olan biyokimyasal bozukluğun düzelmesine yardımcı olur.
Korkuya yol açan bir olay varsa bunun bilinmesi çözümü kolaylaştırır. Bir daha aynı olayın yaşanmayacağını düşünmek, mesela köpek tarafından ısırıldıktan sonra köpek korkusu olan kişinin her köpeğin kendisini ısıran köpek gibi olmayacağını düşünmesi yararlıdır.
Hastalanma sakat kalma, ölüm gibi temeldeki korkular çözümlenmeden asıl korkudan kurtulmak mümkün değildir. Hastalık ve ölüm korkusu bazen çocukluktaki yanlış dini eğitime bağlı olarak günahlardan dolayı ağır şekilde cezalandırılma korkusundan da kaynaklanır.
Korkulan şeyin üzerine kademeli olarak gidilmelidir. Mesela asansöre binme korkusu olan kişinin ilk seferde 10. kata kadar çıkmak yerine önce birinci kata sonra ikinci kata çıkarak ayrı zamanlarda artırarak, devam etmesi yararlı olur.