Denizlere göre kaldırma kuvveti daha düşük olan, tabanı balçık çamurla kaplı baraj ve göller, profesyonel olmayan yüzücüler için boğulma tehlikesi taşıyor. Türkiye’de her yıl yaklaşık 900 kişinin tatlı sularda boğularak öldüğüne dikkat çeken uzmanlar, yüzmeyi iyi derece bilmeyenlerin serinlemek için nehir ve gölleri tercih etmemesi gerektiğini belirtti.
Yasaklar dikkate alınmıyor
Kayseri Sivil Savunma Müdürü Saim Toker, yaz döneminde baraj, ırmak, göl ve göletlerde boğulma olaylarına sıkça rastlandığına dikkat çekti. Baraj ve göllerde yüzmenin tehlikeli olduğunu kaydeden Toker, boğulanların çoğunun ‘yüzme bildiğini sanan kişiler’ olduğunu söyledi. Toker, "Çok iyi yüzme bilmeyenler akıntılı sularda yüzmemeli. Baraj göllerinde zaten avlanmak, yüzmek yasak. Ancak bunlar dikkate alınmıyor. Suda bir-iki çırpınan, iyi yüzme bildiğini sanıyor. Oysaki suda özellikle de akıntının bulunduğu sularda çok temkinli olmak gerekir." dedi.
Saim Toker, nehir ve barajlarda akıntı ve zeminin kaygan toprak birikintisi olabileceğini aktardı. Toker, vatandaşları uyararak şunları söyledi:
"Baraj göllerinde zemin alüvyonel bir toprak birikintisidir. Ayağınız çamura saplanabilir. Toprak kopmaları olabilir. Bu yüzden kenarlarında dolaşmak bile tehlikelidir. Bu gibi durumlarda soğukkanlı olmalısınız. Zaten sudaki en büyük tehlike, paniğe kapılarak soğukkanlılığı kaybetmektir. Bu, boğulma riskini artırır. Tatlı sularda dalgıçlar bile yüzmekte zorlanıyor. Biz, dalgıçlarımıza bile can yeleği giydiriyoruz."
Zaman gazetesi