MTV’den Mekke’ye Uzandı

Doğal Yaşam
Müslüman olup "MTV’den Mekke’ye" adlı bir kitap yazan Alman sunucu Kristiane Backer, "Kadının başını örtmesi dini değil, kültürel bir olgu" diyor. Adam ve kadın yemekli...
EMOJİLE

Müslüman olup "MTV’den Mekke’ye" adlı bir kitap yazan Alman sunucu Kristiane Backer, "Kadının başını örtmesi dini değil, kültürel bir olgu" diyor.

Adam ve kadın yemekli bir davetteydi. Kadınların başını döndüren karizmatik adam masadaki insanlara sporda kazandığı şampiyonluğu anlatıyordu. Kadın hayranlıkla baktı adama. Ama en çok anlattıkları kulağını okşadı: "Bu dünya kupası bana yukarıdan ilahi bir güçle geldi. Sanıyorum bir gönüllü ordusuyla birlikte kanser hastanesi inşa ettirdiğimiz için bana uzanan bir eldi." "Bu, dünyayı algılamak için ne farklı bir yol" diye düşündü kadın, "Ülkesi adına kupa kazanmış. Böbürleneceğine Tanrı’ya şükrediyor." O zaman 20’li yaşlarında olan kadın, İngiltere sosyetesinin gönülçeleni ve Müslümanların Don Juan‘ı olan Pakistanlı kriketçiye hâlâ hayran. Adamın adı İmran Han olduğu için değil, arkasında Kristiane Backer’in yaşamını değiştiren ilahi izi bıraktığı için.

DEĞİŞİM ÜÇ YILINI ALDI
Alman Kristiane 21 yaşında nefes kesen bir kızdı. Güzelliği, 1988’de ünlü müzik kanalı MTV‘nin Almanya’daki ilk sunucusu seçilmesine yetti. Kendini bir gün ABD’de Rolling Stones’la röportajda, sonra İspanya’da olimpiyat meşalesini taşırken veya İngiltere’de Kraliçe’nin katıldığı polo davetlerinde insanların komik kıyafetleriyle dalga geçerken buldu. Aklı başından gitmişti. "İnsanız, bir kalbimiz, ruhumuz var. Ama bizi neyin mutsuz ettiğine pek dikkat etmiyoruz" diyen Backer, öyle basma kalıp Müslüman olmadı. Bir Alman olarak teknik bir açıklama, mantıklı bir neden aradı. Müslüman ülkeleri gezdi. Gözleriyle gördü: "Pakistan’da çok fakir insanlar sahip olduklarını benimle paylaştı. Bizse Batı’da en ufak şeyden şikâyet ederiz. İslam’ın mesajı çok açık: ‘Bir Tanrı var ve yaptıklarımızdan biz sorumluyuz. İlahi adalet öteki hayatta mümkün.’ Bu akla yatkın geldi. En iyi yolun seccadeyi önüme alıp uygulamak olduğunu düşündüm. Bu süreç tam 3 yılımı aldı." Ve din bilginlerini okudu. "Dini içselleştirip, 2006’da Hacca gittikten sonra hislerimi MTV’den Mekke’ye isimli kitabımda insanlarla paylaştım. Çünkü Alman basını 1995’te Müslüman olduğumu yazınca TV ve radyolardaki işlerimi kaybettim" diyen Kristiane bugün 43 yaşında ve sesi artık gür çıkıyor:”Kendi istediğim için Müslüman oldum." Başını örtmeyen Backer, ‘Dinde zorlama yok’ ilkesinin altını çizerek erkeklere mesaj yolluyor: "İslami kuralların yorumunu yapan erkekler çıkarlarını korumak için kadınlara baskı uyguluyor. Bu dini değil, kültürel bir durum." İslami sanat uzmanı Titus Burckhardt, "Birlik çeşitlilik, çeşitlilik birliktir" demiş. Balkanlar ve Akdeniz’deki İslami köklerinin Avrupa "Birliği"nin çeşitliliğini ortaya koyduğunu düşünen Kristiane, Türkiye’nin AB üyeliğine tersten bakıyor: "Gelişen Türkiye’nin geniş ordusuyla AB’ye çok şey katacağı kesin. Asıl, Brüksel’in yönettiği Türkiye’ye AB üyeliği ne fayda sağlar?" Backer, Avrupalı kimliğinden vazgeçmeden Londra merkezli bekâr hayatına ve göçebe medya kariyerine devam ediyor. Ya "Evlilik, çocuk" diyorum; "Zamanı gelince kısmetse, hayırlısıysa" diyor. Cevabımı alıyorum.