Hem Çalışır Hem Okurum

Doğal Yaşam
Hazırlayan: Bengü Dağlı Öğrencilik yılları insan hayatının hem en zor hem de en eğlenceli zamanlarındandır. Eğer bir de ailemizden uzakta, gurbet ellerde öğrencilik yapıyorsak, hayat biraz daha zor ge...
EMOJİLE

Hazırlayan: Bengü Dağlı

Öğrencilik yılları insan hayatının hem en zor hem de en eğlenceli zamanlarındandır. Eğer bir de ailemizden uzakta, gurbet ellerde öğrencilik yapıyorsak, hayat biraz daha zor gelir. Birçoklarımız öğrenci sıralarından geçtik ya da geçiyoruz. Kimimiz güllük gülistanlık bir şekilde yaşayıp giderken, kimimiz de hayatın o çetin çarkına genç yaşta girmiş oluyoruz. Eğer öğrenciyseniz ve yurtta kalıyorsanız, zengin ile fakir insanların ayrımını, yaşayış şekillerini çok iyi gözlemleme fırsatı bulursunuz.

Fakirliğin Türkiye’nin ve hayatın bir gerçeği olduğunu kabul edersek yurtlarda ailesinden uzakta ayakta kalmaya çalışan birçok öğrenci görmemiz mümkün. Küçükken hepimizin şımarıklıkları olmuştur. “Neden şuyum yok, neden buyum yok” diye annelerimizin başının etini yemişizdir. Büyüklerimin bana verdiği en güzel cevap “Haline şükret! Bunu bulamayan insanlar da var” olurdu. Yıllar sonra insan toplu yaşanan yerlerde, birbirinden farklı statülerde birçok insan tanıyınca, şükretmenin ne demek olduğunu anlıyor. Yurtlarda öyle arkadaşlarım oldu ki, sadece devletin verdiği bir yemek fişiyle geçinmeye çalışıyorlardı. Fiş o zamanlar 1 liraya denk geliyordu ve bazı arkadaşlarımız durumunu saklamağa çalışıyordu. Devletin verdiği bursu, deli gibi bekleyen öğrenciler oluyordu. İşte hayatı o zaman, o insanları gördükçe anlıyoruz, anladım.

Arkadaşlarımın yaşadığı zorlukları görünce, kendi hayatım için de iyi olacağını düşündüğümden çalışmaya karar verdim. Bunun için de üniversite yıllarımda arayış içine girdim. “Nerede çalışabilirdim?” O dönem küçük bir araştırma yaptım ve birçok arkadaşımın haftasonları parasını çıkarmak için markette çalıştığını öğrendim. Üstelik de çok eğleniyorlardı. Tamam, zorlukları vardı ama hem okulumu etkilemeyecek hem de para kazanacaktım. Markette tanıtım elemanlığı yapacaktım. “Acaba yapabilir miyim?” diye düşünmedim de değil. Başlarda gerçekten çok sıkılıyordum. Kimseyle konuşamıyor, ürünümü anlatmağa çekiniyordum. İşi yapmaya başladıktan sonra yavaş yavaş alıştım. İşimi kendimce eğlenceli hale getiriyordum. Çalışırken birçok insanla tanışmıştım. 5-10 dakikalık sohbetlerde kendime hayat hakkında birçok dersler çıkarıyordum. Üstelik kazandığım para kendime olan güvenimi de arttırıyordu. Bir ayın sonunda çalıştığım 8 günde elime 2002-2003 yıllarında 150 lira para geçiyordu. Daha sonraları arkadaşlarımdan fuar hostesliği diye bir şey duydum. Bu iş de marketlerde yapılan tanıtım elemanlığının bir üst basamağı idi. Hemen hemen ayda 4 gün çalışıp 200-250 lira para kazanılıyordu. Bana da çok cazip gelmişti. Hemen kendime bir ajans bulmaya karar verdim. Bazı arkadaşlarımdan çalıştıkları ajansların kartvizitlerini aldım. Ve araştırmaya başladım. Gerçekten iyi bir ajans bu işin püf noktası… İyi bir ajans bulacaksınız ki hem kendi hakkınızı alabilecek, hem de sizi firmalara karşı koruyan, sırtınızı yaslayabileceğiniz bir dayanağınız olacak. Doğru ajansı da en iyi daha önce çalışmış hostes ya da host arkadaşlara sorarak çok rahat öğrenebilirsiniz.

İşte o dönem tanışıp, çalıştığım, ileriki yıllarda iş sahibi olduktan sonra bile görüştüğüm, NU Ajans Halkla İlişkiler firmasının sahibi Nilgün Uzgan ile öğrencilik yıllarında fuarlarda çalışmak isteyen öğrenci arkadaşlar için fuar hostesliğini konuştuk…

Kaç yıldır Fuar Hostesliği işindesiniz?

1986 yılından beri bu işin içindeyim. Kendim de bu işle başladım. İlk işime İzmir Enternasyonal Fuarı’nda hostes olarak başladım. Bir otomobil firmasının tanıtımını yapıyordum. İzmir Fuar’ına Almanya, İngiltere gibi ülkeler gelip ürünlerini tanıtırlardı. İşte arabadan tut da elektronik ev malzemesinden, yiyeceğe kadar birçok mamûl bu fuarlarda tanıtılırdı. Daha sonra bir Halkla İlişkiler Firması’nda tanıtım hostesliğine başladım.

Aradan geçen yıllar içerisinde ajans yöneticiliği, tanıtım organizatörlüğü yaptım. 2004 senesinde de İstanbul’a geldik. NU Ajans, internetin yaygınlaşmasıyla İzmir, İstanbul, Ankara’da ortak çalıştığım ajanslarım ile birlikte faaliyetlerimiz halen sürmekte.

Size göre fuar hostesliği nedir?

Bir firmanın ürününü, kendi ismini, kendi tarzını, kişiliğini yansıtabilecek onun adına görev alabilecek kişidir hostes… Firmanın ikram servisi kısmı da dâhil olmak üzere karşılama, kişilere içecek ikramı vs ilgilenen kişi olarak tanımlayabiliriz…

Bir kişinin fuar hostesi ya da hostu olmak için ne yapması gerekiyor?

Öncelikli olarak bizim gibi firmalara başvurması gerekiyor. Çünkü fuar, organizasyon ve bu gibi yerlere bizler de teklif veriyoruz. Firmalar işi bilmeyen bir kişiyle karşılaşmak istemiyor. Biz fuara çok yeni insanlar da yerleştiriyoruz ama daha önce bu arkadaşları genel bir eğitimden geçiriyoruz. Onlara neler yapacakları ve yapmayacakları hakkında bilgi veriyoruz. Tabii kişileri biz de analiz etmeye çalışıyoruz. O analizler doğrultusunda doğru elemanı doğru firmaya yönlendirmeye çalışıyoruz.

Elemanlarda tercih ettiğiniz bir kriter var mı?

Görünüş her zaman önemli ve eğitim… Bu işe üniversitelilerin işi olarak da bakılıyor. Para kazanmak ve hobi olarak da yapılır ama benim çalıştığım kişiler arasında mesleğe dönüştürenler de çok fazla. Aslında ben de profesyonellik açısından bu işi meslek olarak görmeleri taraftarıyım. Her önünüze geleni hostes diye koyarsanız firmaya iyi bir hizmet vermezsiniz. Dört gün boyunca o firmanın karşılaması, ikramı, servisi, kart alıp vermesi… Bu bir süreç olduğu için hem konuşma yeteneğinin iyi olması, hem eğitiminin hem algısının açık olması lazım ki, söylenenleri anlayıp söylenenlere aynı oranda cevap versin. Bir kişi iyi eğitim almış olabilir fakat iletişimi hiç yoksa çok iyi bir host ya da hostes olamaz bence…

Gördüğünüz kadarıyla bu işe aileler nasıl bakıyor?

Bu iş için çok istekli kişiler görüyorum fakat “Ailem ne der?” sorusu hepsinin kafasında var. Farklı bakış açısına sahip aileler de oluyor. Doğrudan hayatın içerisinde staj görüyorlar aslında. Sırf okulu bitirip diplomayı alıp da hiç bir iş yapmamış bir kişiyle, dört sene boyunca hem okuyup hem boş dönemlerinde okulunu da organize ederek bu tarz çalışan kişiler çok daha hızlı çok daha farklı yerlere geliyorlar. Çok da iyi işler buluyorlar. Dolayısıyla küçümsenmemesi gereken işler bunlar. Çünkü o işçilerin, o hosteslerin ya da o öğrencilerin ayaklarına gelen çok büyük fırsatlar bunlar. Kendilerine sağlanmış çok önemli bir iş imkânı…

Bir hostes 4 günlük fuardan ne kadar para kazanıyor?

Genel olarak 50 lirayla günlük çalışmaya başlayabilir. Tabii bu hostun ya da hostesin donanımı çok farklıysa mesela yabancı lisanı çok iyiyse 50 ile 175 arasında aldıkları ücret değişiyor. Tercümanlık ve tecrübe de bu fiyatlandırmada çok önemli…

Hostesler ya da hostlar ajans seçerken nelere dikkat etmeli?

Hep kriter diyoruz… Kişi seçilirse iş garantisi veriyoruz. İş ahlakı, iş disiplini bir arada istiyoruz. Firmalar da bunu bekliyor. Herkesin ahlakî kurallara uyması gerekiyor. Bunu da belirtmeden geçmek istemiyorum. Gelen arkadaşlar da ajans seçimlerini doğru yapmalı. Hostesler ya da bu işi yapmak isteyenler bunları göz önüne almak zorunda. Doğru ajansı bulmak zorunda. İnternet sitelerinden incelesinler, ajansların ortamlarını görsünler, ne yapıyorlar ne vaat ediyorlar yerinde görsünler. Zaten firmalar da inceleyip gördükten sonra karar veriyor. Devamlılığımız işimizi doğru yapmayla alakalı. Bu hostes için de, ajans için de, firma için de geçerli. Üçlü bir kombinasyon aslında… Ben firmaların beklentilerine uygun elemanları ajansıma almalıyım, hosteslerimi uygun firmalara vermeliyim ki herkes mutlu olsun.

Kimlere kapınız açık, kimlerle çalışmayı düşünürsünüz?

Ajansım herkese açık diyemeyeceğim. Ben eğitimin çok önemli olduğuna inanıyorum. Eğitimin haricinde kişinin kendisini geliştirmesini lazım. Eğitimli, kendine güvenen, disiplinli ve geleceğe kendini çok iyi hazırlamak isteyen, hayata ön bir stajla başlamak isteyen herkese kapımız açık. Hosteslik profesyonelce yapılması gereken bir iştir. Burası hobi yeri değil. Gençlerin bu anlamda kişiliklerine, eğitimlerine çok katkıda bulunacaklarına inanmaları lazım. Bu iş onlar için çok artı ve avantaj… İnsan ilişkileri iletişim ve insanlarla diyalog konusunda çok önemli bir imtihan yeri bence.

Dört yıldır fuar hostesliği yapan Buse’nin görüşleri…

Adı: Buse
Soyadı: Özevin
Yaşı: 22
Okuduğu Okul: Okan Üniversitesi İngilizce Mütercim Tercümanlık
Yabancı Dil: İngilizce

Fuar hostesliği işine başlamaya nasıl karar verdiniz?
Üniversite 1. sınıfta bir arkadaşımdan duyup, onun da çalıştığı ajansa kaydoldum. İlk başta ek gelir olur diye düşünmüştüm. Hosteslikten çok, tercümanlık yapmayı tercih ediyorum okuduğum bölümle ilgili olarak.

Kaç senedir fuar hostesliği yapıyorsunuz?
4 yıldır çeşitli fuarlarda birçok yerli – yabancı firmaya İngilizce tercümanlık yapıyorum.

Okulunuzu ve fuar hostesliğini nasıl dengeliyorsunuz?
Ders programına ve yoğunluğuna göre fuara katılabiliyordum. Artık mezun oldum, zaman sorunum kalmadı.

Fuar hostesliği size neler kazandırdı?
Çok fazla insan tanıdım. Birçok ünlü markanın sahipleriyle tanıştım dostluklar kurdum. İnsanî ilişkilerim gelişti.

Bu işe başlama sebepleriniz neler?
Üniversite 1. sınıftayken İngilizce pratik yapmak için başlamak istemiştim.