Bal arılarının, ”bal”, ”bal mumu”, ”arı sütü”, ”arı zehiri”, ”polen” ve ”propolis” gibi insan sağlığı ve beslenmesi yönünden son derece değerli ürünleri üretmesi ve toplaması yanında doğal ve tarımı yapılan bitkilerde sağladığı tozlaşma hizmetleriyle de doğal denge ve tarımsal üretimde hayati önemi bulunuyor.
Bal arıları, herhangi bir yuvada koloni oluşturarak yaşamlarını sürdürür. Aile yaşamında iş bölümü, yardımlaşma ve çalışkanlık temel kurallarıdır. Bir bal arısı ailesi, ”ana arı”, ”işçi arı” ve ”erkek arı” olmak üzere, birinin görevini diğerinin yapamadığı üç farklı bireyi içerir.
”Bey” ya da ”kraliçe” olarak bilinen ana arı, ana arı hücresine bırakılan döllü bir yumurtanın larva döneminde, işçi arı olacak larvaya göre daha sık ve daha zengin gıda (arı sütü) ile özel beslenmesi sonucu yumurtadan yetişkine toplam 16 günde oluşur. Ana arı kolonideki en önemli birey olup, koloni verimliliği ve arıcının gelir düzeyi üzerinde doğrudan etkide bulunur. Tek görevi olan yumurtlaması sayesinde koloninin sürekliliğini devam ettirir.
Yumurtadan yetişkine toplam 21 günde oluşan işçi arılar, koloni için gerekli olan tüm işlerin yerine getirilmesinden sorumludur. İlkbahar ile sonbahar arısındaki aktif dönemde ömürleri 42 gün olan işçi arılar, ilk 21 günde kovan içinde iç hizmet arısı olarak temizlik, yavrunun ve ana arının beslenmesi, arı sütü salgılama, balın olgunlaştırılması, mum salgılayarak petek örme ve kovan girişinde bekçilik gibi görevleri üstlenir. Çıkıştan sonraki ikinci 21 günde ise dış hizmet arısı olarak nektar (bal özü), salgı, polen, su ve propolis toplarlar.
Yeni yetiştirilen ana arılarla çiftleşmeleri dışında herhangi bir görevi olmayan erkek arılar ise hazır tüketici konumundadır. Bu yüzden görevleri gereği ilkbaharda, özellikle oğul döneminde ana arı ve işçi arıların aksine, ana arının dölsüz yumurtlaması sonucu yumurtadan yetişkine 24 günde oluşur. Oğul mevsiminin bitmesine müteakip görevleri de bitmiş olacağından, yazın ve erken sonbaharda işçi arılar tarafından kovan dışına atılarak ölüme terk edilir. Erkek arılar, zehir bezi ve iğne gibi organlara sahip olmadığından kendilerini savunamaz.
SAATTEKİ HIZLARI 50 KİLOMETREYE YAKLAŞIYOR
Arıların başlarında gözleri, duyargaları ve beslenme organları bulunur. Baş, vücudun ikinci kısmı olan göğüse ince oynak bir boyunla bağlıdır. Göğüs ve karın, segment denilen halkalardan oluşur.
Arının petek şeklinde bir çift bileşik ve üç adet basit gözü vardır. Basit gözlerin her biri binlerce küçük üniteden oluşur. Bileşik göz, ana arıda 3 bin, işçi arıda 4 bin, erkek arıda 8 binden fazla basit gözün birleşmesinden meydana gelir.
Başta bir çift duyarga bulunur. Bunlar koku, tat ve dokunma hissetme duyularını sağlar. Duyargalar içerisindeki sinir uçları sayesinde duyularına ek olarak rüzgar hızını ve hava sıcaklığını da algılayabilirler. Arıların duyargaları o kadar hassastır ki, iki kilometre mesafeden balın kokusunu alırlar.
Göğüs, arının hareket merkezidir. Orta bacakları üzerinde polen fırçası denilen sert tüyler bulunur. Bunlar çiçeklerde bulunan polenin göğüsten ve ön bacaklardan arka bacaklara aktarılmasını ve arka bacaklarda bulunan polen sepetine toplanmasını sağlar. Bu polen sepetçikleri, polenin kovana taşınması görevini görür.
Kanatlar çok ince zar şeklinde olup iki çifttir. Uçuşta arka kanatlardaki kanca sayesinde ikisi birlikte çalışır, uçuşu ve uçuşu yönlendirmeyi de sağlar. Arının uçuş sırasındaki hızı saatte 50 kilometreye yaklaşır.
Arılar kendi hayatını tehlikede görmediği sürece insanı sokmaz. Arıların sokması, savunmalarının en son aşamasıdır. Önce sesle uyarırlar, daha sonra toplu halde gürültü yaparlar, hala tehlike hissederlerse hızla tehlike gelen yere doğru uçup çarparak korkutmaya çalışırlar, bu da olmazsa en son sokarlar. Arının iğnesi böceklere karşı savunma olduğundan sert kabuktan çıkabilir, insan ve hayvan etinden çıkmaz. İğnesi bağırsaklara bağlı olduğundan iç organları parçalanır ve telef olurlar.
DAKİKADA 11 BİN 400 KEZ KANAT ÇIRPABİLİYORLAR
Arıları diğer bazı hayvanlardan üstün kılan özelliklerinden bazıları şöyle:
– Bir kilo bal için 40 bin arının 6 milyon kez çiçeğe konması gerekir.
– Dünyanın en hızlı bilgisayarlarından biri saniyede 16 milyar aritmetik işlem yapabilir. Bal arısı ise aynı sürede daha az enerji harcayarak 10 trilyonluk işlem yapma kapasitesine sahiptir.
– 10 mikrovattan daha az enerji tüketen bal arısının beyni, günümüzde üretilen en verimli bilgisayardan 100 milyon kat daha üstündür.
AA