Yağmur, rüzgar, kar derken başımız yerde yürüdük tüm kış boyunca. Güneş nihayet kudretli yüzünü gösterdi de hepimiz tüy kadar hafifledik. ‘Tüy’ demişken, yazımızın konusuna hemen bir girizgah yapmalıyız ki, gündelik hayat koşturmacasında nisan ayının bize görsel armağanını okuyucumuz kaçırmasın.
Geçtiğimiz hafta vapurla Kadıköy’e giderken büyük bir kuş sürüsünün geçtiğini gördüğümde aklıma düştü. Bu muazzam uçuş şöleninin tadı izleyenlerin damağında kaldıysa eğer; Doğa Derneği Başkanı Süreyya İsfendiyaroğlu’nun verdiği bilgiler ışığında, bir sonraki kuş göçlerini nerede izleyebileceğimizi anlatmak gerek.
KARTAL GÖRMEK İÇİN…
Sonbaharda Afrika’ya göç eden yırtıcı kuşların geri dönme zamanı geldi. Akdeniz’i geçip Hatay’dan ülkemize girecekler. Nisan ayı içerisinde 400’ü aşkın göçmen türün yolu Türkiye’ye düşecek. Dünyada toplam 50 milyar göçmen kuşun 5 milyarı Türkiye üzerinden geçiyor. Bunlardan en görkemlileri ‘küçük orman kartalı’. Kanat uzunlukları 2 metreye ulaştığından göç yolculuklarında kanat çırpmak yerine karalar üstünde oluşan termal hava akımlarını kullanarak süzülüyorlar. Muazzam bir strateji geliştiren bu kuşlar, Afrika’dan çıkıp İstanbul’a, buradan Avrupa’ya geçiyorlar.
Bir diğer kısmı da Hatay’dan sonra Doğu’ya Artvin’in Çoruh Vadisi’ne gidiyor. Dünya üzerindeki tüm ‘küçük orman kartalları’nın yüzde 90’nı İstanbul’dan geçeceği için bu kuşları gözlemlemenin en iyi yolu Sarıyer ve Çamlıca sırtlarında bulunmak. Sayıları 5 bini bulacak bu kuşları daha detaylı izlemek isterseniz yanınıza dürbün almanız gerekir.
HAVADA 100 BİN LEYLEK
Çok gezenler için söylenir ‘Leyleği havada görmüş’ diye… Mart ayından ülkemize gelmeye başlayan leylekleri kaçıranlar için ağustos ayında 100 bin leyleğin Güney Afrika’ya göçünü, yine İstanbul’un yüksek sırtlarından izlemek mümkün. Hatay da bu seyir için İstanbul gibi şanslı kentlerden biri; ülkeye giriş kapıları ne de olsa…
Ülkemizi her bahar ziyaret eden bir diğer kuş, ‘sürmeli kız kuşu’. Görünüşü de rengarenk olan bu kuşun en ilginç yanı Kazakistan’dan başlayıp, Etiyopya’ya kadar binlerce kilometre yol gidebilmesi. Yok olma tehlikesi altındaki bu kuşlar, Güney’e doğru inerken Urfa yakınlarındaki Ceylanpınar alanında dinleniyorlar. Burası, göçün uzun parkuru başlamadan önce enerjilerini topladıkları ve beslendikleri yer. Başımızın üzerinden uçup giden, bizim fark etmediğimiz bu kuşların göçlerini tamamlayabilmesi için Türkiye’nin ‘gerçek’ bozkırlarına iyi bakması gerekiyor. ‘Bize ne kuşların nüfusundan’ diyenler için önemli bir bilgi: Eğer bu kuşlar ülkemizin üzerinden geçmiyor olsa böcek, çekirge, kurtlar ve tırtılların katliamına uğruyor olabilirdik. Yani doğadaki her canlı bir başka canlıyı da doğal bir dengeyle korumayı amaçlamış. Sanırım bu konuda bizler ‘tek bencil canlı’ türü sınıfına giriyoruz. Doğanın tüm güzelliklerini sunduğu bu ayda, üzerimizden geçip çoğumuzun hiç görmediği Afrika topraklarına giden kuşlara selam durmak da bizlerden olsun…
Marmara’da kurbağa ziyafeti
Kartalların uçuşu kulağa korkutucu geliyorsa hemen söyleyeyim; bu kuşlar Avrupa’ya çıkmak için Türkiye’den ayrılmadan önce, Marmara Bölgesi etrafındaki göletlerde konaklayıp kurbağa ziyafeti çekiyorlar!
Akşam