Balıkların göz kapağı olmadığından gözlerini bizim gibi kapatmaları mümkün değildir. Dolayısıyla gözlerini hep açık gördüğümüzden onları uyumuyorlar zannedebiliriz, çünkü insanlar uyurken gözlerini kapatırlar. Fakat böyle bir benzetme bizi yanıltabilir. Bu durumda insana da uyumuyor denilebilir. Zira insan da uyurken kulaklarını kapatmaz, ama uyku gelince beyin otomatik olarak seslere karşı kapanır. Kulak açık olduğu halde beyindeki işitme merkezi kapalı olduğundan insan işitemez. Aynı şekilde balıklar da uyurken gözleri açık olduğu halde, beyin ışığa karşı kilitlendiği için balık göremez ve bu durumda balık uyumaktadır.
Balıkların bazısı dibe uzanarak, bazısı da hafif hafif sağa sola sallanarak uyur. Güneşin doğmasıyla birlikte uyananlar biraraya gelerek sürü halinde senkronize bir şekilde yüzmeye başlarlar. Bazı balıklar ise insanlar gibi uyumak için rahat bir yer ararlar. Lapina balıklarının çoğu geceleyin dipteki kumu kazıp içine yerleşir ve sadece solunum için küçük bir delik bırakır. Bazı papağan balıkları ise, bizim yorgan örtmemiz gibi üzerlerini ifraz ettikleri bir mukusla koza gibi örterler ve bu kamuflajla düşmanları olan yılan balıkları da onları farkedemez. Bu şekilde uyuyan balıklar dalgıçlar tarafından el ile kolaylıkla yakalanabilirler.
Prof. Dr. Arif Sarsılmaz’ın Sızıntı Dergisi’nde yayınlanan makalesinde yer alan bilgilerden derlenmiştir.